Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1722 E. 2020/1054 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1722
KARAR NO: 2020/1054
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2018
NUMARASI: 2016/1106 E – 2018/171 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı şirketçe ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili için, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını,haksız itiraz üzerine takibin durduğunu ,taraflar arasındaki ilişkide , teklifin sadece makine motorundaki arızanın ve gözle görülen diğer arızalann giderilmesi için verilmiş bir teklif olduğunu, bu ilk teklifi e-mail yoluyla 11.02.2016 tarihind davalı şirkette çalışan …’e gönderdiklerini,aynı gün teklifin teyit edildiğini, işe başlanıp motor tamiri yapıldıktan sonra makinanın şanzımanın da arızalı olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine 01.03.2016 tarihinde e-mail yoluyla ikinci teklifin davalı şirkette çalışan …’ e yapıldığını ,bu teklifte yer alan bedel KDV hariç 5.037TL. ve (aynı tarihli ikinci teklifin de) 2.662 TL toplamda 7.699 TL teklifin ardından davalı şirket yetkilisi …’ün telefonla teklifi teyit ettiğini, davacının makinanın bir kısım eksikliklerini davalının talebi doğrultusunda ek bedel (1.814TL. + KDV) ile tamamlayarak makinayı 29.03.2016 tarihinde davalıya teslim ettiğini, davalı borçlunun icra takibine itirazıın haksız olduğunu beyanla ,itirazın iptaline ,takibin devamına, davalı borçlunun itirazının iptali ile %20‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının makinayı bulunduğu yerden alarak kendi servisine götürdüğünü, davacının davalıya onarım için 5,477,00 TL tutarlı fiyat teklifi sunduğunu, davacı tarafından yapılan fiyat teklifinin kendisi tarafından yapılan detaylı incelemeler sonucunda belirlendiğini, öngörülemeyen masraflardan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davalının sunulan fiyat teklifi üzerinden davacıdan onarım hizmeti almaya karar verdiğini, onarımın yapıldığını, sonrasında davacının icra takibi ile 18.424,52 TL lik bedeli talep ettiğini, davacının sunduğu fiyat teklifinin neredeyse dört katma yaklaşan bir onarım maliyeti için davalıdan hiçbir şekilde onay almadığını beyanla , davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece,”-Davanın kabulü ile,İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında;Davalının 18.424,52 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA ” karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiş olup, istinaf dilekçesinde ” bilirkişi raporunda yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Nitekim fiyat teklif formlarında makinenin tamir edilmesi kapsamında değiştirilmesi gereken parçalardan hangilerinin değiştirildiği ve makinenin ne kadarının tamir edildiği incelenmemiştir. Oysa ki fiyat teklif formlarında yer alan her bir parça için ayrı bir fiyat belirlendiğinden söz konusu tüm parçaların değiştirilip değiştirilmediğinin ve dolayısıyla ücrete hak kazanılıp kazanılmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Raporda hangi parçaların değiştiği hususu hiç incelenmeden tamamen sübjektif ve varsayıma dayalı bir şekilde tüm parçaların değiştirildiği kabul edilerek inceleme yapılmıştır. Bu durum açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Değiştirilmeyen parçaların ücretinden müvekkil sorumlu tutulamaz. Makinenin incelenerek hangi parçalarının değiştirildiğinin tek tek tespit edilmesi gerekmektedir. Rapor bu yönüyle açık bir şekilde eksik ve hatalı olup hükme esas alınmaması gerekmektedir. Söz konusu hukuka aykırı raporun esas alınması suretiyle verilmiş olan yerel mahkeme kararı da hatalı ve hukuka aykırı olup kabulü mümkün değildir. Davacı şirketin müvekkile sunmuş olduğu fiyat teklifinde onarım için teklif edilen tutar açıkça bellidir. Bu tutar 5.477TL’dir. Davacı şirket tarafından yapılan fiyat teklifi, davacı tarafından yapılan detaylı incelemeler sonucunda müvekkil şirkete sunulmuştur. Bu nedenle öngörülemeyen masraflardan bahsedilmesi mümkün değildir. Müvekkil şirket yetkilisi Forklift makinasının yaşını da baz alarak yeni bir makina almak ile sunulan fiyat teklifi üzerinden onarım hizmeti almak arasında ikilemde kalmış, sonuç olarak kendisine sunulan fiyat teklifi üzerinden davacıdan onarım hizmeti almaya karar vermiştir ve bu kararını bizzat davacı şirkete iletmiştir. Akabinde Davacı taraf fiyat teklifine verilen onay çerçevesinde onarımı gerçekleştirmiş ve sonrasında hiçbir onay ve karşılıklı mutabakat bulunmaksızın, herhangi bir ön bilgi verilmeksizin icra takibine konu ettiği 18.424,52 TL bedeli müvekkil şirketten talep etmiştir. Önemle belirtmek gerekir ki, davacı şirket, sunduğu fiyat teklifinin neredeyse 4 katına yaklaşan bir onarım maliyeti için müvekkil şirketten hiçbir şekilde onay almamıştır. Talep ettiği tutarın maddi bir karşılığının olmadığı, olamayacağı da aşikardır. Davacının tek taraflı olarak düzenlediği faturalar müvekkil şirket tarafından kabul edilmemiş ve müvekkil şirket tarafından kayda alınmamıştır. Zira bu husus az evvel de belirtildiği üzere bilirkişi raporunun sonuç kısmında da mevcuttur. Diğer bir önemli husus; yalnızca şirket çalışanı olan …’ün kesinlikle temsil ya da onay verme yetkisi yoktur. ” şeklinde istinaf sebepleri ileri sürülmüş, usul ve yasaya yerel mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,araç tamiri sebebiyle tanzim edilen faturalarla ilgili borcun tahsili için yapılan icra takibinde, borca itirazın iptali talebine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğümün … E. sayılı icra dosyasında 18,524,52TL.lik asıl alacak ve 966,19TL.lik işlemiş faiz ile birlikte toplam 19.390,71TL. alacağın tahsili talep edilmiş olup, faiz başlangıcı 29.02.2016 olan … no.lu 767,00TL.lik, 31.03.2016 olan … no.lu 3.600,18TL.lik. … no.lu 3.157,68TL.lik, … no.lu 4.042,68TL.lik. … no.lu 5.011,46TL.lik, … no.lu 804,76TL.lik ve … no.lu 1.040,76TL.lik faturaların borcun sebebi olarak gösterildiği görülmüştür. Dava konusu forkliftin arızalı olduğu ve tamir için davalı yanca davacıya gönderildiği uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış,bilirkişi heyeti tarafından üzenlenen 30/11/2017 tarihli raporda, davalının ticari defterlerinde davacının takibe konu ettiği faturaların kayıtlı olmadığı, davacı ticari defterlerinde takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 18.424,52 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerinde ise davacıya bir borcunun bulunmadığı, forkliftin tamiri için yapılan tüm aksam değişikliklerinin zorunlu ve yararlı bulunduğu kanaati beyan edilmiştir. Ancak,uyuşmazlığın niteliğine göre, tamir edilen veya değiştirilen parçaların faturalar ve teklif formu ile tek tek karşılaştırılması gerekirken,bu şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmadığı yapılmadığı anlaşılmıştır.Nitekim tekliflerde yer almayan,unutulan,ancak faturalarda gösterilen imalatlar olduğu bilirkişi tarafından tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle; , davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/10/2020