Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1716 E. 2020/1183 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1716
KARAR NO: 2020/1183
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2018
NUMARASI: 2015/1196 E – 2018/60 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı ile olan elektrik aboneliği gereğince her ay 800 TL’yi aşmayacak şekilde belirli bir oranda elektrik faturası ödediğini, daha sonra davalı şirketçe elektrik akım trafolarında ve sayaç cihazında geçmişten gelen bir arıza tespit edilerek müvekkiline söz konusu arızanın giderilmesi gerektiğinin bildirildiğini, arıza tespiti ve giderilmesinin tamamen davalıya ait olmasına rağmen elektrik tesisatındaki arızanın bizzat müvekkili tarafından giderildiğini, akım trafolarındaki hatanın giderildiğini, buna rağmen davalı tarafından ilk olarak 30.09.2013 tarihli 8.973,70 TL bedelli geçmiş dönem gecikme bedeli adı altında fahiş fatura tanzim ederek müvekkili firmaya gönderdiğini, davalıdan fatura içeriği sorulduğunda arıza dönemlerine ilişkin gecikme ve fazla kullanım bedeli olduğunun söylendiğini, müvekkilinin davalı ile yapmış olduğu bir çok görüşmeye karşılık herhangi bir cevap alamadığını ve davalı tarafça iddia edilen sözde arızanın giderilmesinden önce ve sonra elektrik kullanım bedelinin aynı doğrultuda olması sebebiyle haksız faturanın incelenmesi ve teknik sorgulamanın yapılabilmesi için 30.01.2014 tarihli itiraz dilekçesi ile Bilim ve Sanayi Bakanlığı Kocaeli İl Müdürlüğü’ne başvurduğunu, fakat iş bu kurumdan da her hangi bir netice alamadığını, müvekkili şirketin fabrika binaları ve üretim tesisleri çalışmadığı için ekstra bir elektrik kullanımına sebep olmadığını, davalı yanca tespit edilen elektrik kullanım bedellerinin öncesi ve sonrasının aynı doğrultuda olmasının başta hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının her hangi bir bilimsel veriye dayanmadan tespit ettiği geçmiş dönem borçlarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle öncelikle 12/05/2014 tarihli 7.729,90 TL bedelli faturaya ilişkin ödemenin dava sonuna kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbiren durdurulmasına, haksız ve mesnetsiz olarak tanzim edilen 12/05/2014 tarihli 7.729,90 TL bedelli faturanın iptaline, bu fatura ile ilgili davalıya ödenmek zorunda kalan 2.025,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte istirdatına, geriye kalan miktar açısından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; elektrik dağıtım firması tarafından sökülerek yetkili sayaç ayar labarotuvarına teslim edilen transformatörler üzerinde bulunması gereken Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ait mühürlerin bulunmaması nedeniyle teknik rapor alınamadığını, davacının beyanlarının mevzuata ve taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; “taraflar arasında 11/05/2005 tarihli yüksek gerilim elektrik enerjisi satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi olduğu, keşfen yapılan tespit ile taraflar arasındaki sözleşme uyarınca elektrik tüketimine konu davacıya ait fabrikanın gayri faal olduğu, davalı şirket tarafından, davacının sayacının ölçü sisteminde takılı bulunan … nolu akım trafosunun uygunsuzluk veya oluşan arıza sonucu 1/3 oranında eksik tüketim kaydettiği gerekçesiyle geriye dönük olarak davaya konu ek tüketim faturası tahakkuk ettirilmiş ise de; bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile tespit olunduğu üzere bu ek tüketim ve dönem tüketimi bedelinin yasal eklentileri ile birlikte 1.846,00 TL olabileceğinin anlaşıldığı, buna göre; davalı şirketin davacıya fazladan 5.883,90 TL tutarında tahakkuk ettirdiği ve yapmış olduğu taksitlendirme sözleşmesi ile peşinatı olarak tahsil ettiği 2.025,00 TL itibariyle fazladan 179.00 TL tahsilat yaptığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabülü ile; davalı … tarafından davacı şirkete 10011142070 abone numaralı abonelikten 2014/5 okuma dönemli olrak tahakkuk ettirilen 12/05/2014 tarih 7.729,90 TL bedelli fatura nedeniyle davacının davalıya olması gereken 1.846,00 TL nin düşümü suretiyle 5.883,90 TL lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Davaya konu fatura nedeniyle davacının davalıya ödediği 2.025,00 TL nin faturanın olması gereken 1.846,00 TL nin mahsubu sonucu fazla alınmış olan 179,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; dava konusu yerde iki kez arıza oluştuğu, tutulan tutanaklarda davacının görevlilerinin de imzasının bulunduğunu, sayaç mühürlerinin arızayı giderme amacıyla koparıldığından teknik inceleme ve raporun alınamadığını, sayacın hiç değer kaydetmediği 31.07.2013 ile normal hale getirildiği 9.9.2013 tarihleri arasındaki 40 gün için geçmiş dönem ortalamalarına göre hesaplama yapıldığını, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, EPMHY e sözleşme hükümlerine göre inceleme yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, davalı … tarafından davacı şirkete … abone numaralı abonelikten 2014/5 okuma dönemli olrak tahakkuk ettirilen 12/05/2014 tarih 7.729,90 TL bedelli fatura nedeniyle menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davaya konu teşkil … seri nolu akım trafosunun arızalı olduğunu gösteren test raporunun bulunmaması ve söz konusu trafoların bağımsız kuruluş olan Kocaeli Bilim ve Teknoloji Müdürlüğü’nün yetkili laboratuvarında test edilmemiş olmasından dolayı, sayacın tüketimi 1/3 oranında eksik ölçtüğünü ve kaydettiğini söylemenin teknik olarak mümkün olamayacağı değerlendirilmesi yapılarak ve dosyada bulunan diğer belgeler dayanak gösterilerek geriye dönük ek tüketim hesaplaması yapılamadığı, Aron (V ) bağlı olan 2 adet gerilim trafosunun orta fazına ait sigortanın atık durumda olması diğer fazları etkilemesi ve sayacın 1/ 2 oranında eksik tüketim kaydetmesinden dolayı 3.267,00 kwh. ek tüketim, dönem tüketimi ve yasal eklentiler dahil fatura bedelinin 1.846,00 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir. Buna göre, bilirkişi tarafından ihtilaflı dönemlerdeki tüketim ile öncesi ve sonrası dönemlerin karşılaştırılmasında tüketim miktarları arasında uyumsuzluk olmadığı saptanmış olmakla yapılan inceleme usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 401,93 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 103,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 301,45 TL’nin istinaf eden davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/10/2020