Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1698 E. 2019/2080 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1698
KARAR NO: 2019/2080
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/12/2017
NUMARASI: 2015/588 E – 2017/1003
KDAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 31/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmişlerdir. Davalı … San ve Tic. AŞ hakkında açılan dava mahkemece tefrik edilerek ,2016/447 Esas numarasına kaydedilmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Sözkonusu karar davacı vekili ve davalılar …, …, … vekillerince istinaf edilmiş olup, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu bedellerin Yargıtay içtihatlarına ve hukuka aykırı olarak tahsil edildiği, bu yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiğini ileri sürmüş, kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı … ve … vekillerinin istinaf dilekçelerinde özetle; dava konusu bedellerin 6719 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre da alınması gerekli bedeller olduğu, sözkonusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiği, kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğu, müvekkili şirketlerin yasaya aykırı herhangi bir tahsilatı bulunmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı, kararın bu yönlerden hatalı olduğu istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüş, kararın kaldırılması istenmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kayıp-kaçak bedeli davalarının esas muhatapları diğer davalılar olmakla birlikte, müvekkili …’ın hukuka aykırı herhangi bir eylemi bulunmadığını, tanzim ettiği herhangi bir faturanın bulunmadığını, mahkemece davalıların hukuki durumları aynı tutularak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davanın müvekkili şirket yönünden husumetten reddi ile lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş , kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür. Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması hukuka aykırı bulunmamıştır. Kaldı ki 28/12/2017’de Anayasa Mahkemesi bu konudaki muhtelif mahkeme başvurularını reddetmiş olup, Anayasa Mahkemesince anılan yasanın eldeki davalara da uygulanacağına ilişkin hükmü iptal edilmediğinden, davalı tarafın bu bedelleri maliyet unsuru olarak talep edebileceği hususu kesinleşmekle, davacı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı …’ın istinaf sebeplerinin incelenmesiyle, dava konusu bedellere ilişkin olarak, davalı …’ın elektrik dağıtım ve perakende satış hizmeti lisansına sahip olmadığı ve abonelik sözleşmeleri kapsamında bu hizmetleri sunmuyor olması nedeniyle, davalı …’a husumet yöneltilemeyeceğinden, bu davalı hakkında da yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve hukuka aykırı görülmüş, davalı …’ın istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün bu davalı yönünden kaldırılması ile yeniden HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek esas hakkında, davalı …’a yönelik davanın husumet yokluğundan reddine, karar verilmesi gerekmiştir. Diğer davalıların istinaf sebeplerinin incelenmesi sonucunda; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece “dava konusuz kaldığından; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve HMK 331/1 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve bu kapsamda maktu vekalet ücretinin haksız tarafa yükletilmesinde usul ve hukuka aykırlık bulunmamaktadır. Zira, davacının, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, davaya konu bedelleri tahsil eden davalılar, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, davalıların istinaf talebi yerinde görülmemiş ve HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacı ve davalılar … ve …’ın istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, B-Davalı …’ın istinaf başvurusunun kabulü ile, hükmün bu davalı yönünden kaldırılması ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek, yeniden esas hakkında; 1-Davalı …’a yönelik davanın husumet yokluğundan REDDİNE, 2-Davalılar … ile … haklarında konusu kalmayan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3-Davalı … lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine, 4- Davalı …’ın yaptığı yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 31,40-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, peşin alınan harçtan mahsubu ile hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde artan harcın davacıya iadesine, 5-Davada yasa değişikliği nedeniyle karar verilmekle ,davalılar … ve … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan toplam 925,40 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’ dan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, 9-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine, 10-Davalı … tarafından yatırılan gider avansından varsa geriye kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde bu davalıya iadesine, 11-Davalı … tarafından yatırılan gider avansından bakiye avans kalmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, Sair istinaf sebeplerinin reddine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davacı ile davalılar … ve …’dan ayrı ayrı alınarak Hazineye irat kaydına, Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden …’a isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı …’ın istinaf aşamasında yaptığı 46,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, İstinaf eden davalılar … ve …’ın yaptığı istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere e ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 31/12/2019