Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1693 E. 2019/1928 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1693
KARAR NO : 2019/1928
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2018
NUMARASI : 2015/308 E – 2018/80 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 09/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı taraflarca düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik davalılar … A.Ş ve … A.Ş’den ayrı ayrı 3 .000 TL, diğer davalı …San. A.Ş’den 3.500,- TL’nin faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri vekili cevap dilekçelerinde özetle; elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalılar …A.Ş ve … A.Ş vekili istinaf etmiş olup, dava dosyası istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş ise de, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı 3.560,- TL’ye yükselmiştir.Bu sebeple somut uyuşmazlıkta, davalılar … A.Ş ve … A.Ş yönünden istinaf edilen davanın değeri, her biri yönünden ayrı ayrı 3.000,00 TL olup, karar tarihinde bu davalılar yönünden miktar itibarıyla karar kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle,davalıların istinaf dilekçelerinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalılar …A.Ş ve …A.Ş’ nin istinaf dilekçelerinin, karar, bu davalılar yönünden kesinlik sınırı altında kalmakla, HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca ayrı ayrı reddine,Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalılara isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/12/2019