Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1660 E. 2020/781 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1660
KARAR NO : 2020/781
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2017
NUMARASI : 2016/1120 E – 2017/964 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava konusu aboneliğin bulunduğu binayı satın aldığını, bina içindeki kiracıların çıkmadığı nedenle 3 yıla yakın bir süre bina ile ilgili hiçbir tadilat tamirat yada kiraya verme gibi işlem yapamadığını, yani söz konusu binaya ilişkin bir aboneliğinin bulunmadığını, binanın yıkılıp otele dönüştürülmesi için içindeki kiracıların kolluk kuvveti ile çıkması neticesinde davalı … şirketine başvurarak elektriğin kesilmesini talep ettiğini, binanın yıkılacağını bildirir dilekçe sunduklarını, firmanın ise borcun ödenmesi neticesinde elektriğin kesileceğini yoksa yıkım işleminin yapılamayacağını bildirerek bu borcu ödemeye mecbur bıraktığını, davalı … 16.427,83-TL, diğer davalı …’ne 15.280,39-TL ödeme yaptıklarını, bir takım diğer bedeller ile birlikte toplam 42.066,79-TL borcu olmadığı halde ödeme yaptırıldığını belirterek ,şimdilik 10.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; yıkım izni için ilgili kuruluşlardan alınacak izin belgesinin elektrik kurumundan alınacak ilişik kesme belgesi olduğunu, bu belgeyi almak için borçların ödenmesi gerektiğini, bir önceki aboneden kaynaklanan borcun yerine devir alanın yatırdığı teminattan kesileceğinin belirtildiğini, yıkım için gerekli şartların yıkım talep eden tarafından yerine getirilmesi gerekeceğini, davacının yıkım iznini almak için önceki kullanım bedelini ödediğini, bu sebeple davanın reddine karar verilmesinini talep etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan belirsiz alacak davasının bu şekilde açılmaya uygun olmadığını, davanın müvekkili yönünden aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, diğer davalının sorumlu bulunduğunu, dağıtım şirketinin diğer davalı olduğunu müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini, yapıldığını iddia ettiği ödemelerin kendisi tarafından yapıldığının tespit edilemediğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın istirdat davasına dönüştüğü belirtilerek bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden ıslah dilekçesi sunulmuş ve istirdata yönelik hüküm kurulması gerekir ise de, sehven menfi tespite dair hüküm kurulduğu da belirtilerek “Davanın kabulü ile mahkememiz dosyasına kapsamında sunulan tahakkuk faturaları dolayısıyla davacı tarafın davalılara 42.066,79 TL tutarında borcu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.Söz konusu kararı her iki davalı vekili ayrı ayrı istinaf etmiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; davanın, davaya konu aboneliklerin borcundan dolayı davacının açmış olduğu alacak davası olduğunu, davacının, söz konusu tesisatların olduğu binanın yıkımı için davalı kurumdan yıkım izni alamadığı için tesisatların borcunu haksız bir şekilde ödediğini iddia ettiğini, yıkım izni için ilgili kurumlardan ilişik kesme belgesinin alınması gerektiğini, davaya konu tesisatın borcu olduğu sürece davalı kurumun izin verebilmesinin mümkün olmadığını, dava kat malikleri ile yapmış olduğu anlaşma ve yükümlülükleri ve buraya ait borç veya sorunları davalı kurumdan talep edemeyeceğini, yıkım için gerekli şartları yerine getirmek davalı kurumun değil, bu yıkım için yapılan taraf yükümlülüklerinden olduğunu, yapılan tüm bu itirazların mahkemece değerlendirilmeden reddedildiğini beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması usulu hukukuna aykırı olduğunu, dava konusu ödemeleri tahsili ile görevli ve yetkili şirket müvekkili şirket olmayıp ayrı tüzel kişiliği haiz … A.Ş. olduğunu, davanın husumet nedeniyle de reddi gerektiğini, bilirkişi raporuna itirazlar mahkemece hiçbir şekilde değerlendirilme konusu edilmeksizin söz konusu raporun yeterli olduğu bildirilerek hükme esas alınmak suretiyle sonuca gidilmesi hukuki dinlenilme hakkına, hakkaniyete ve maddi gerçekliğe açık aykırılık teşkil ettiğini, dava alacak davası olduğu halde, mahkemece davacı talebinden farklı olarak menfi tespit yönünde karar verilmesi de hatalı olduğunu, davacı yan müddeabihin ıslah dilekçesi ile artırmış ise de, müddeabihin arttırılması suretiyle kısmi ıslahın ek dava niteliği taşıdığı gözetildiğinde, ıslah dilekçesinin usulünce düzenlenmediğini, müvekkili şirket dağıtım şirketi olması hasebiyle dava konusu somut olayda davaya konu bedellerin tahsilinden değil, elektrik kesme-açma işlemlerinden sorumlu olup, bu görevi yerine getirmiş olduğundan, davaya konu bedellerin tahsilatla görevli olmayan müvekkil şirket tarafından geri ödenmesi görüşü hatalı ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir.Davada, mahkeme karar gerekçesinde de açıklandığı üzere, dava dilekçesinde şimdilik toplamda 10.000,00-TL.nın talep edildiği, belirsiz alacak şeklinde açılan davada, davacı tarafça ıslahla talebin arttırıldığı ve dava değerinin toplamda 42.066,79 TL ya çıkartıldığı, buna rağmen, dava dilekçesinde istirdat talebinde bulunulmasına rağmen, mahkeme tarafından menfi tespit yönünden karar verildiği anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK 26. madde gereğince hâkim, talep sonucundan daha azına karar verebilir ise de tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu husus HMK.nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık oluşturduğundan, davalıların istinaf talebinin ayrı ayrı kabulü ile, HMK.nun 355, 26.maddelerine aykırılık sebebiyle kararın HMK 353/1a-6.madde uyarınca kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R AR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalıların istinaf taleplerinin kabulü ile karar HMK 26,355 maddeleri gereği HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılarak, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edenlere isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/09/2020