Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1654 E. 2019/2079 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1654
KARAR NO : 2019/2079
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2017
NUMARASI : 2014/1077 E – 2017/924 K
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 26/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket aleyhine davalı tarafından 31/03/2014 tarihli … sıra numaralı 84.941,50 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, eksik kullanım tespitine dayalı olarak düzenlenen fatura ile 28/05/2013 ile 12/03/2014 tarihleri arasında faturalara yansıyan elektrik tüketiminden daha fazla elektrik kullandıkları iddiası ile neye göre tespit edildiği belli olmayan borç çıkarıldığını, işyerinde 13/05/2013 tarihinde çıkan yangın sebebiyle üretimin durduğunu, faaliyete 5 ay ara verildiğini, bu sebeple faturanın gerçeği yansıtmadığını belirterek , bu faturadan dolayı İİK’nın 72 maddesi uyarınca borçlu olmadıklarının tespiti ile asgari %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından yapılan tahakkukun tarife ve yönetmeliklere uygun olduğunu beyanla, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporundaki hesaplamada, davacıya 12.773,86 TL fazla tahakkuk yapıldığı, dava tarihinden sonra 31/03/2014 tarihli 84.941,00 TL bedelli faturaya itiraz üzerine davalı kurumca 30/09/2014 tarihinde, bu fatura iptal edilip yerine 39.159,40 TL bedelli fatura tanzim edildiği, buna göre davanın iptal edilen 45.782,10 TL’lik kısım yönünden konusuz kaldığı ( 39.159,40 TL tutarlı faturanın teknik inceleme neticesinde ise 12.773,86 TL’sinin fazla tahakkuk ettirildiği, kalan 26.385,54 TL miktar yönünden ise tahakkuk ettirilen faturanın hukuka uygun bulunduğu ) gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile;davacı aleyhine düzenlenen 31/03/2014 tarihli tarihli … sıra nolu faturadan dolayı davacının davalıya 12.773,86 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiş olup,hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu,ek rapor alınması taleplerinin reddedildiği, bilirkişilerce mevzuata aykırı olarak mukayese yöntemi ile yapılan hesaplamanın mevzuata uygun bulunmadığı, diğer yandan talebin bir kısmının konusuz kalmadığı, esasen o kısım yönünden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığı ,bu yönden davalı aleyhine vekalet ücreti vs. karar verilmesinin de hatalı bulunduğu ileri sürülmüştür. Davalının böylece istinafa getirdiği rakam, aleyhine verilen 12.773,06 TL ve mahkemece idarenin iptali nedeniyle konusuz kaldığına hükmedilen 45.782,10 TL ‘lik kısım olup,davalı bu miktarın konusuz kalmadığını ileri sürmektedir. HMK’nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, eksik tüketim iddiası ile tanzim edilen faturadan dolayı borçlu bulunmadığının tesbitine ilişkindir. Yargılama sırasında işyerinin değiştirilmesi ve sayaç işaretlerinin ibraz edilmemesi sebebiyle tüketimler yönünden bilirkişi kurulunca inceleme yapılamamıştır.Somut olayda ,sayacın abonenin kusuru dışında doğru kaydetmemesi durumu tesbit edildiğinden ,bilirkişi kurulu buna göre hesaplama yapmıştır. Davalı tarafın ilgili birimince, 21/11/2014 tarihinde davacı şirkete ait kurum fazına ait gerilim kablosunun sayaç alt kapağının altından çıkmış olarak düzeltildiği,buna istinaden 18/01/2021-28/01/2013 tarihleri arası tüketim referans alınarak 28/05/2013 ile 12/03/2014 tarihleri arasında 261.724,81 kWh eksik tüketim hesabı yapılarak 2014/03 dönem faturasına yansıtıldığı, itiraz üzerine ise bu fatura iptal edilerek farklı dönemin referans alınmasıyla yeni tahakkuk ve fatura tanzimi yapıldığı anlaşılmaktadır.Yani, davalı tarafça iptal edilen 1. faturaya ait eksik tüketim hesaplamalarının 28/05/2013 ile 12/03/2014 arası yaptığı, hesaplamalarda 18/01/2012 ile 28/01/2013 aralığında bilinen tüketim ortalamasını referans alındığı ve 84.941,50 TL bedelli faturayı kestiği, itiraz üzerine bu faturanın iptal edildiği ve başka dönemler referans alınmak suretiyle 39.139,40 TL bedelli faturanın kesildiği, dolayısıyla iptal edilen 45.782,10 TL’lik kısmın konusunun kalmadığı, davalı tarafça, iptal sonucu yeniden düzenlenen 39.159,40 TL tutarlı faturanın ise 12.773,86 TL’sinin fazla tahakkuk ettirildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporu, hesaplama yöntemi bakımından hüküm kurmaya elverişli görülmekle ,mahkemece hükme esas alınmasında usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Bu sebeplerle ,davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 872,58 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 254,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 618,18 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/12/2019