Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1643 E. 2020/991 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1643
KARAR NO : 2020/991
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2018
NUMARASI : 2014/1157 E – 2018/250 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … abone numarası ile 29.11.2013 tarihinden itibaren … tarifesi ile … hizmeti almak üzere sözleşme kurulduğunu, sözleşme hükümleri gereğince davalı tarafın aldığı hizmet karşılığı müvekkili şirketçe her ay fatura görerilerek verilen hizmetin karşılığı tahsil edildiğini, davalı şirkete … tarifesi uyarınca ücretlendirme yapıldığında, Kasım 2013 616-TL, Aralık 2013 tarih 29.033,49-TL , Ocak 2014 33.443,24-TL, Şubat 2014 26.959,95-TL ve Mart 2014 26.332,22-TL olmak üzere toplam 116.385,25-TL müvekkili şirkete borçlu olduğunu, ancak, müvekkilinin sistemsel hata nedeni ile 30.11.2013 tarih ve … no.lu 2.000-TL bedelli, 23.12.2013 tarihli … no.lu 2.000-TL lik fatura, 31.1.2014 tarihli 952840 no.lu 2.000-TL lik faturalar düzenlenmiş olup, bu fatura bedellerinin davalı şirketçe ödendiğini, bu fatura bedellerinin uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, davalı tarafından borcundan mahsup edilerek takip yapıldığını, davalının ödediği bedel düşüldükten sonra geyire kalan takibe konu 110.285,25-TL davacı müvekkilinin asıl alacaklı olduğunun anlaşıldığını, müvekkili şirketçe sistem hatası fark edildikten sonra davalıya aldığı hizmetin gerçek karşılığı olan 31.3.2014 tarihli … seri no.lu 26.332,22-TL lik, 31.3.2014 tarihli … seri no.lu 26.959,95-TL lik, 31.3.2014 tarihli … seri no.lu 31.443,24-TL bedelli 31.3.2014 tarihli ve … seri no.lu 25.649,84-TL bedelli 4 adet yeni faturaların ihtarname ile tebliğ edildiğini, davalının anılan faturaları noter kanalı ile haksız olarak müvekkiline iade ettiğini, iade edilen faturalar için müvekkili şirketçe İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile yapılan takibin ,davalının haksız itirazı sonucu durduğunu, davalıya, sistemsel hata nedeni ile gönderilen ve davalı tarafça ödenen bu fatura bedelleri düşüldükten sonra dava konusu uyuşmazlık miktarı üzerinden icra takibi yapıldığını, taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık olmadığını, sözleşmenin 10-4 maddesi gereğince, şirket kayıtlarının kesin delil olarak kabul edildiğini belirterek, davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazlarının iptalini, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle;taraflar arasında akdedilen 29.11.2013 tarih ve … no.lu Anonelik Sözleşmesinin ön ödemeli sözleşme olup, müvekkilinin önce ödeme yapıp kontör satın aldığı için fazla kontör kullanımının söz konusu olmadığını, davacı şirketle birlikte başka şirketlerin telekomünikasyon hizmetinden faydalanan müvekkilinin aylık sabit fatura sistemi ile hizmet aldığını, davacı şirketten ön ödeme ile alınan kontör tükendiğinde diğer sabit hatlardaki telefonlara otomatik olarak geçildiğini, bu sisteme göre, davacıya yapılan ödemelerle alınan kontör tükendiğinde diğer telekomünikasyon şirketinden alınan kontör paketinin devreye girmesi gerektiğini, davacının sistem hatası yaşandığını iddia ettiği dönemde müvekkilinin … hizmet aldığını, davacının hatası yüzünden ücreti ödenmiş hatlardaki haklarının ancak % 21’nin kullanabildiğini, aradan 4 ay gibi uzun bir süre geçtikten sonra sistem hatasından bahisle fatura ve düzenleme tarihleri aynı miktarları farklı geriye dönük 4 adet fatura tanzim eden davacı şirketin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla , davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ,taraflar arasında 29.11.2013 tarihinden itibaren … tarifesi ile onnet telefon hizmeti verilmek üzere sözleşme yapıldığı, hizmetin kontör karşılığında verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacının talep ettiği 110.285,25-TL nin dayanağı telefon hizmetinin hangi numaralara verildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin yer almadığından davacının bu talebinin ispata muhtaç olduğu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacının aynen cep telefonlarında olduğu gibi önce ödemesini yapıp kontör satın aldığı, sözleşmenin 8.3 maddesi gereği hizmete ilişkin hizmet bedelinin, tüketicinin seçtiği tarife üzerinden hesaplanacağı kararlaştırıldığı, davacının kendi sistemlerindeki kontrol mekanizması veya yazılımsal hatasından dolayı sistem kontrolündeki sorundan dolayı alınan konturdan fazla kullanım yapılmış olsa bile, davalı tarafı sorumlu tutmanın mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebepleri özetle ; “Davacı ile Davalı arasında 29.11.2013 günlü, … abone numarası ile … tarifesi ile …. Telefon hizmeti sözleşmesi imzalanmıştır.Davalı yan tarafından, ön ödemeli abonelik sözleşmesi kapsamında telefon hattı kullanılmıştır. Ön ödeme kapsamında yaptığı yükleme sonrasında başlattığı çağrılar Müvekkil sisteminde yer alan ücretler üzerinden hesaplanarak ödediği miktardan düşülmektedir. Müvekkil şirket tarafından faturalama sistemlerinde yapılan çağrıların birim fiyatı hatalı olarak tanımlandığı için Kasım 2013 ve Mart 2014 tarihleri arasında Davalının gönderdiği çağrılar olması gerekenden daha düşük bir fiyata ücretlendirilmiş Davalı aynı çağrı süresi için ödemesi gerekenden çok daha az bir ücret ödeyerek ön ödemeli hattını kullanmıştır.Sistem hatası düzeltildikten sonra, doğru birim fiyatı üzerinden ücretlendirme yapılmış Davalının gerçek kullanım bedeline ilişkin faturalar 02.04.2014 günlü, … yevmiye numaralı Beyoğlu …. Noterliğinin ihtarnamesi ile de yazılı olarak bildirilmiştir. Davalı şirketin … abone numarası ile imzalamış olduğu sözleşme ve kullanım bedelleri doğrultusunda toplam 112.908,23 -TL Müvekkil şirkete borcu bulunmaktadır. Bu borcu ödediğine dair dosyaya herhangi bir fatura ve belge sunulmamıştır.Davalı şirket çağrı merkezi işletmeciliği yaparak gelir elde etmektedir. Müvekkil ile imzalanan sözleşme de Davalı yan tüketici konumunda değildir. Davalının, Müvekkil şirketten almış olduğu voip ses hizmet dakikası ne kadar artarsa bu oranda maddi kazanç elde etmektedir. Ayrıca Müvekkil sistem hatası nedeni ile sistemin düzeltilmesinden önceki kullanımlar sözleşme de belirtilen ücretlerin de altında bir ücretlendirme yapıldığı görülecektir ” şeklinde olup, bu sebeplerle kararın kaldırılması istenmiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine davaya konu 4 adet faturadan kaynaklanan asıl alacak ve işlemiş faiz ile birlikte toplam 112.908,23- TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı şirketin süresi içerisinde borca itiraz ederek takip durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; taraflar arasında 29/11/2013 tarihinde abonelik başvuru formu imzalandığı, davacı tarafından davalıya telefon hizmeti verildiğini, dosya kapsamında davacının talep ettiği 110.285,25-TL nin dayanağı telefon hizmetinin hangi numaralara verildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin yer almadığından davacının bu talebinin ispata muhtaç olduğunu, teknik açıdan taraflar arasındaki sözleşme telefon kullanımı ile alakalı olup, davalının davacıdan kontör karşılığında hizmet aldığını, yani aynen cep telefonlarında olduğu gibi önce ödemesini yapıp kontur satın alın kullanıldığını, davacının kendi sistemlerindeki kontrol mekanizması veya yazılımsal hatasından dolayı sistem kontrolündeki sorundan dolayı alınan konturdan fazla kullanım yaptığını, bunun tamamen davacının kendi otomasyon sistemindeki sorundan kaynaklandığı için burada davalı tarafı sorumlu tutmanın mümkün olmadığını, belirterek, sonuç olarak, taraflar arasında kontürlü telefon ve internet kullanımı için sözleşme imzalandıını, davacının tamamen kendi otomasyon kontrol sistemindeki bir sorun yüzünden fazla kullanıldığı iddiası ile davacıya ekstra fatura kestiği, davacının sistemlerindeki bu hata yüzünden kesilen bu faturaların haksız olduğu rapor edilmiştir.Bilirkişi heyeti, davacının talep ettiği 110.285,25-TL nin dayanağı telefon hizmetinin hangi numaralara verildiğine ilişkin bilgi ve belgelerin yer almadığından davacının bu talebinin ispata muhtaç olduğunu beyan etmişlerdir.Bilirkişi kurulu raporunda ,sözleşme ve faturaları inceleyerek değerlendirme yapmıştır.Davacı tarafın, delilleri arasında “davalı tarafın veri aktarımını gösteren CD kayıtları-CDR dökümü “şeklinde delili bulunmaktadır. Nitekim, davacı vekili istinaf dilekçesinde “Yerel Mahkemeye, davalı yanın Kasım 2013- Mart 2014 döneminde yapmış olduğu çağrılara ilişkin CDR kayıtları ile bu kayıtların birim fiyatlar üzerinden ücretlendirilmesine ilişkin tablolar ve doğru fiyatlandırma sonrası yapılan kullanıma ilişkin çağrı kayıtları daha önce sunulmuş olmasına rağmen yeniden sunma zorunluluğu hasıl olmuştur.” denilerek sarı zarf içerisinde CD’ler yeniden sunulmuştur. Bu CD’ içerikleri hakkında bilirkişi heyeti raporunda açıklama bulunmamaktadır.Bilirkişi raporu ile, sistemsel hata olsa bile davalının aldığı kontörden daha fazla kullanım yaptığı tesbit edilmiştir.Davacı hatalı faturaları düştükten sonra ,takip yaptığını savunmaktadır.Bu durumda; sistem hatası olsa dahi,alınan bir hizmet bulunduğuna göre davalının bu hizmetten sorumlu olup olmayacağı veya ne kadarlık kısmından (sözleşme hükümlerine göre ) sorumlu olacağı hususlarının değerendirilmesi gereklidir. Davanın esasına ilişkin bu delillerin bilirkişi kurulu ve mahkeme tarafından incelenmediği ve karar gerekçesinde değerlendirilmediği anlaşılmakla , davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. /2020