Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/162 E. 2020/227 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/162
KARAR NO : 2020/227
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI : 2016/704 E – 2017/781 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin kiraya veren mülk sahibi …. 2012 yılında kiralamış olduğu … Mah. … Sk. No: … Firuzköy Avcılar/İstanbul adresindeki işyeri için faaliyet ve ruhsat talebinin reddedilmesi sebebiyle, ticari faaliyetini durdurduğunu, ileride tekrar faaliyet göstermek maksadıyla, vergi ve maliye kapanışını açık bırakmak suretiyle kira kontratını sonlandırdığını, işyerini tahliye ettiğini ve aynı bölgede bitişikte farklı adreste bulunan … Mah. .. Sk. No: …’daki başka bir iş yerini farklı kiralayanla yaptığı kira kontratı ile kiraladığını, yeni işyerinde elektrik aboneliğini yaptırarak çalışmaya başladığını, bir süre sonra davalı tarafından 31/03/2015 tarihinde 291.438.90 TL tutarında fahiş bir fatura düzenlendiğini, davalı tarafla görüşüldüğünde, daha önce müvekkilinin üretim faaliyeti göstermediği iş yeri ile bitişikteki farklı kiralayana ait işyerine tek sayaç numarası üzerinden bir tek abonelik tesis edip , her iki dükkanda geçmişten bu güne faaliyet gösteren kiracıları tek bir sözleşme tarafı göstererek, tek bir firma gibi muamele ederek, önceki aboneye ait elektrik borcunun da kendisine tahakkuk ettirilmesi suretiyle düzenlenen fatura borcunu kabul etmediklerini beyanla,şimdilik 15.000.00 TL’lik kısım yönünden borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu … numaralı aboneliğe ait tesisatta, abonelik dönemlerinin kullanım sırası, abonelik isimleri farklı olsa dahi iş kolunun ve iş yerinin aynı olması gibi hususlara göre , davacının dava dilekçesinde beyan ettiği kiracı-kiralayan ilişkisinin aslında mevcut olmadığını, muvazaa bulunduğunu, abonenin başvurusu üzerine eksik tüketim hesabının 24/04/2015-865 sayılı komisyon kararına istinaden 27/04/2015 tarihinde revize edildiğini, 2015/04 ek dönem tahakkuku yapıldığını, faturada herhangi bir hesap hatası olmadığını beyan ederek , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilince yargılama sırasında, müvekkiline tahakkuk ettirilen faturada yaklaşık 100.000,00-TL lik bir yanlışlık yapıldığının , bu durumun düzeltilerek aslında borcun 189.769,80-TL olduğu konusunda 27/04/2015 tarihinde yeni bir fatura gönderildiğini, dava konusu edilen 31/03/2015 tarihli 291.438,90-TL lik faturaya ek olarak yollanan ve dava konusu edilen faturada yanlışlık yapıldığı ve 27/04/2015 tarihi itibari ile borcun 189,796,80-TL olduğunu gösteren son fatura bulunduğu bildirilmiştir. Davacı vekili , 15.000 TL üzerinden menfi tespit talepli olarak açılan davayı ıslah ederek, toplam 189.769,80 TL yönünden menfi tespit kararı verilmesini , ıslah edilen tutar olan 174.796,80 -TL için davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece ,davanın kabulüne,davacının davalı …. tarafından tahakkuk ettirilen 27/04/2015 tarihli, … Seri No’lu, 189.796,80 TL bedelli faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Dava konusu abonelikte, muvazaa olgusunun mevcut olduğunun kendilerince belirtilmesine rağmen, mahkemece bu hususta bir inceleme yapılmaksızın, hatalı ve eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının düzenlenen fatura borcundan sorumlu olmadığı şeklinde hatalı hüküm tesis edildiğini , … numaralı tesisata ait eski-yeni sarfiyat tetkiki sonucunda eksik tüketim hesapları yapılarak, toplam 826.427 kWh ilave tüketimin 2015/3 dönem faturasında tahakkuk ettirildiğini ,yapılan incelemeler sonucunda ilgili tesisatta , abonelik dönemlerinin kullanım sırası, abonelik isimleri farklı olsa dahi iş kolunun ve iş yerinin aynı olması dikkate alındığında , davacının iddia ettiği gibi kiracı-kiralayan ilişkisinin gerçekte mevcut olmadığı , ortada bir organik bağ bulunduğu , davacı ve dava dışı bu aboneler arasından iş yerine ilişkin önceki abonenin elektrik borçlarının ödenmemesi yönünde muvazaa olduğu hususunun gerekli araştırmalar yapılsa idi ortaya çıkacak olduğunu, muvazaa sebebiyle davacının fatura borcundan sorumlu olduğu ileri sürerek, istinaf konusu kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; davacı abonenin ,fiilen kullanmadığı iş yeri ile sonradan kiraladığı işyeri için ,davalı tarafça tek abone numarası üzerinden tahakkuk ettirilen ,başka abonelere ait olduğunu beyan ettiği tüketimler yönünden (ek tüketim faturası sebebiyle) borçlu olmadığı iddiasına dayalı menfi tesbit talebine ilişkindir. Davalı şirket kayıtlarına ve dosyadaki belgelere göre , ilgili tesisatta abonenin 16.12.2014 tarihinden itibaren davacı … olduğu , öncesinde ise …. isimli aboneler adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.Davalı tarafça ,davacı ile önceki bu aboneler/kiraya veren arasında organik bağ ve dolayısı ile muvazaa bulunduğu ileri sürülmekte ise de , davacının kiraladığı 2. işyerinin önceki abonelerinin ödenmeyen borçları olup olmadığı, hangi miktar ve kimin borcu için muvazaa yapıldığı somut olarak ortaya konmamıştır. İlgili tesisatta ,önceki abonelerle iş kolunun ve iş yerinin aynı olması hususları muvazaa bulunduğunun kabulüne yeterli olmadığı gibi,dosyadaki bilgi ve belgeler de muvazaanın varlığını ispata yeterli bulunmamaktadır. Bu sebeplerle ,mahkemenin muvazaanın isbatlanamadığına ilişkin tesbit ve gerekçesinde hata bulunmadığından,davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Davalı tarafın diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle , işyerleri kiralama sözleşmeleri ile ilgili belgelere göre , davacının 2012 yılında “… Mah. … Sok. No:… Firüzköy Avcılar ” adresindeki işyerini kiraladığı, 13/08/2013 tarihinde bu sözleşmenin feshedildiği, sonraki resmi kurumlardaki kayıtlar ve yazışmalarda , davacının 20/11/2014 tarihinde kiraladığı ” … Mah. … Sok. No:… … Avcılar ” adresini kullandığı, davalı kurum kayıtlarında da davacının adresinin “… Mah. ….Sok. No:6 …Mah. … Cad. … Sok. No: …. Avcılar ” olarak kayıtlı bulunduğu görülmüştür. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda , her iki işyerine tek bir abone numarası verilmiş olduğu, oysa farklı adreste bulunan tesisat numaralarının birbirinden farklı olması gerektiği kanaatinin beyan edildiği ,bilirkişi tesbit ve görüşünün dosyadaki adres bilgilerini içeren belgelerle uyumlu olduğu, yukarıda iki farklı adresle ilgili olarak davalı tarafından davacıya tahakkuk ettirilmiş olan ve dava konusu edilen 189.796,80-TL tutarındaki ek tüketim faturasının davalı kurumun kendi kayıt ve sistemlerindeki adres karmaşasından kaynaklandığı ,bu ek tüketim faturası sebebiyle davacının borçlu olduğu hususunun davanın niteliğine göre davalı tarafça isbatlanamadığı anlaşılmakla,mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi geremiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 12.963,17 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.248,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.714,53 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/02/2020