Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1596 E. 2020/792 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1596
KARAR NO: 2020/792
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2017
NUMARASI: 2016/425 E – 2017/1263 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, elektrik kullanımında bulunan davalıya tüketime ait faturaların gönderilmesine rağmen, fatura bedellerinin zamanında ve tam olarak ödenmediğini, alacağın tahsili yönünden davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayıl takip dosyası ile yapılan icra takibene karşı davalının borca, faize ve tüm ferilerine haksız olarak itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiş ise de, davalı vekilinin ek rapora karşı beyan itiraz dilekçesinde, taraflar arasında 28/03/2013 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi ve 01/07/2015 tarihli ek protokol imzalandığını, davalı şirketin 01/08/2015 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, ayrıca davaya konu faturalara itirazlarının bulunduğunu bildirmiştir. Mahkeme, davacının delil niteliğindeki ticari defterleri ile davacının davalıdan faturaya dayalı toplam 5.801,55 TL alacağı bulunduğunun tespit edildiği, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği gibi sözleşmeyi 01/08/2015 tarihinde haklı sebeplerle feshettiğini kanıtlayamadığı, ayrıca davaya konu faturalara itirazlarının bulunduğuna dair herhangi bir delil sunmadığı ve davalının takipte itirazının haksız olduğu, alınan kök ve 2.ek rapor kapsamında, “Davanın kısmen kabulü ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 5.801,55 TL asıl alacak ve 340,56 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.142,11 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Söz konusu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ancak bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda %19,8 gecikme faiz oranı ve müşteri hizmetleri yönetmeliğinin ilgili maddesi gereğince uygulanan %16,8 lik faizin KDV (%18)eklenmiş hali olarak tespit edilmesi gerektiğini, buna göre hesaplama yapılması gerektiğini, ayrıca reddedilen kısım olan 460,84 TL yerine 1.980,00 TL vekalet ücretine karar verilmesinin de hukuka uygun olmadığını belirterek kararın aleyhe olan hususlarının kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirketin faturalara itiraz ederek geri gönderdiğini, taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokolde erken fesih durumunda tazminat ödeneceğine dair hüküm bulunmadığını, davalının ticari defterleri üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılarak yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini,kararın kaldırılmasını istemiştir. Davacı kararı istinaf etmiş isede ,davada reddedilen kısım 460,84 TL olmakla, 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunununda Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair 6763 sayılı yasa ile, HMK 341. madde 2. fıkrasında “Miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir” şeklinde yapılan yasa değişikliği 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Karar tarihi itibarıyla, kesinlik sınırı ise 3.110,00 TL’dir.Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından istinaf edilen kısım reddeline kısım olan 460,84 TL ile vekalet ücretine ilişkin 1.980,00 TL olduğundan , bu tutarlar karar tarihinde davacı yönünden miktar itibarıyla kesindir. Bu itibarla, istinaf konusu kararın davacı yönünden HMK 341. ve 346. maddelerine göre kesin olması sebebiyle, davacının istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekir. Ayrıca davalı taraf sözleşmeyi feshettiğini, takip konusu faturaları iade ettiğini ve kendi ticari defterlerinin incelenmesi talebinde bulunmuş ise de, bunlara dair yargılama sırasında delil ve belge ibraz etmediği gibi, bilirkişi incelemesi sırasında davalının ticari defterlerini de incelenmek üzere hazır etmediği görülmekle, mevcut durum itibarıyla mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olduğu, bu nedenle davalının istinaf talebinin de yerinde olmadığı anlaşıldığından davalının istinaf talebinin de HMK 353/1b-1.madde gereği reddine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davacının istinaf (talebinin kesinlik miktarı içinde) dilekçesinin HMK 341, 346, 352/1-b maddesi uyarınca kesinlikten dolayı reddine, B-Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Peşin alınan istinaf karar harçlarının istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalıdan alınması gereken 419,56 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 105,00 TL’nin mahsubu ile 314,56 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davacı ve davalının yaptığı istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/09/2020