Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1590 E. 2018/969 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1590
KARAR NO : 2018/969
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2016/1157 E
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/07/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında elektrik abone sözleşmesi imzalandığını, buna göre elektrik kullanım borcunu kapsar faturaların tahsili için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. E. ve İstanbul ..İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyaları ile yapılan icra takibine davalının itirazı nedeniyle itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili daha sonra sunduğu dilekçesi ile, bu kez alınan 12/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “davacının takip tarihi itibariyle 77.121,61 TL asıl alacak, 1.104,17 TL gecikme zammı, 198,75 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 78.424,53 TL alacağı olduğu” tespiti yapıldığından bahisle, davacı alacaklarının tahsilini teminen borçlunun taşınır ve taşınmaz malları üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları ile her türlü hak ve alacaklarının teminatsız yahut uygun bir teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme tarafından “İİK. 257 madde uyarınca icra takibine konu fatura alacağı ile ilgili olarak borçlu davalının mal kaçırma veya kaçma şüphesine ilişkin bilgi belge ve delil bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine, ara kararın taraf vekillerine tebliğine” ilişkin 11/04/2018 tarihinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf dilekçesinde, itirazın kaldırılması davasında davalı hakkında ihtiyati haciz talep edilmesine rağmen mahkemece “İİK 257. madde şartları yönünden delil bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verildiği, davacının alacağının faturaya dayandığı, davalının sözleşme gereği takibe konu ödemeleri yapmadığı ve davacı alacağının bilirkişi raporu ile belirlendiği, HMK 257. maddedeki ihtiyati haciz şartlarının oluştuğu, yaklaşık ispat şartının yerine geldiği, ayrıca ihtiyati haczin para alacakları için düzenlendiği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle red kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Benzer davalara ilişkin Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında “Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK’nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettilebilir. Ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK’nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağınının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunulmadığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir” denilmiştir.
Dava itirazın iptaline ilişkin olup, ihtiyati hacze konu alacak fatura alacağına dayanmaktadır. Mahkeme ihtiyati haczin reddine karar vermiş ise de, davada dava konusu alacağın sözleşmeye dayalı tek taraflı düzenlenen fatura alacağına ilişkin olması sebebiyle, alacağın varlığına delil olacak başka bir delil sunulmadığı gibi yaklaşık ispat koşulunun varlığına da kanaat oluşturacak bir durum bulunmadığı, bilirkişi raporunun bu anlamda hükme dayanak olacak nitelikte bulunup bulunmadığı da belirlenemediğinden, davada İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanatine varılmıştır.
Mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddi kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu nedenle davacının ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğinden, davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına ve istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 12/07/2018