Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1524 E. 2019/1626 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1524
KARAR NO : 2019/1626
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/04/2018
NUMARASI : 2016/2 E – 2018/364 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 16/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından farklı tarihlerde tahakkuk edilen ve müvekkilinden tahsil edilen elektrik faturalarında haksız olarak yer alan, kayıp-kaçak, iletim sistemi kullanım bedeli, dağıtım perakende satış hizmeti, sayaç okuma vs. bedellerinin ve bedeller üzerinden alınan KDV, TRT payı, Enerji fonu, Belediye Tüketim Vergisi ve diğer bedellerin tespiti ve tahsili ile şimdilik 10.000,00 TL’lik tutarın tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, davanın EPDK’na karşı Danıştay’da açılması gerektiğini, davaya konu fatura kalemlerinin EPDK kararları doğrultusunda tahsil edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olmadığını, zamanaşımı itirazı ile birlikte kayıp kaçak bedelinin belirlenebilmesi için alınan kurul kararının EBDK’nın bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağını, kurul kararlarının iptali için açılacak davaların Danıştay’da görülmesi gerektiğini, EPDK ve Elektrik Piyasası mevzuatı uyarınca faturalarda tahsil edien bedellerin tarifelere uygun olduğunu beyanla davanın reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6719 sayılı Kanunun AİHM protokollerine ve Anayasaya’ya aykırı olduğunu, adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, davalılardan … ile yapılan protokolde de kayıpsız tarife hükümleri uygulanacağının belirtildiğini, bu hükmün bağlayıcı olduğunu, sözleşmenin … AŞ.’yi bağladığını, bilirkişi incelemesi ile bu sözleşme çerçevesinde tahsil edilen kayıp bedellerin tesbit edilmesini, buna göre kabul kararı verilmesini ve davacı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, maktu verilecek ise, o zaman da her iki davalıdan ayrı ayrı maktu vekalet ücreti tahsiline dair karar verilmesi gerekçeleriyle, kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı … A.Ş. istinafa cevap dilekçesi başlığında, istinafa cevap vereni … olarak yazmışsa da, cevap verenin davalı … A.Ş olduğu, bu davalı vekili tarafından istinafa cevap dilekçesinin sunulduğu, sehven taraf olmayan … adının istinafa cevap veren olarak yazıldığı görülmüş, dilekçesi geçerli kabul edilmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde istinaf talebinde bulunduğunu, dava konusu bedellerin 6719 sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre de alınması gerekli bedeller olduğunu, sözkonusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, davacı dava açtığı sırada haklı olmamasına rağmen davalı lehine vekalet ücretine hükmetmediğini beyanla, mahkeme kararının istinaf yargılaması neticesinde ortadan kaldırılmasını, davanın reddine, davalılar yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi konusunda talepte bulunduğu ve bunun istinaf talebini kapsadığı açık olduğu halde; bu davalı tarafından istinaf harçlarının yatırılmadığı, bunun usuli eksiklik olduğu tespit edilmiştir. “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin 2. fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır” hükmü getirilmiştir.492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağı açıktır. Dosyada, cevapla birlikte istinafta bulunan davalı … tarafından ilk derece mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusu olduğu halde, istinaf harçlarını yatırmadığı, bu şekilde HMK 352/ç maddesi gereğince başvuru şartlarının yerine getirilmediği görülmekle, mahkemece öncelikli olarak HMK 344, 347, 348. ve 352/1-ç maddeleri gereğince, davalı … vekiline istinaf harçlarını 1 haftalık kesin sürede yatırması için muhtıra tebliği ile, yatırıldığı takdirde, bu davalının dilekçesinin davacıya tebliği sağlanıp yasal süreler beklendikten sonra tekrar istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi göre; mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı … vekilinin istinaf etmesine karşın, istinaf harçlarını yatırmadığı görülmekle, HMK 344,348 ve 352/1ç. maddesi uyarınca, istinaf harçlarının yatırılması sağlanarak, yatırılırsa, bu dilekçenin davacıya tebliği yapılıp yasal süreler beklendikten sonra gönderilmesini temin için, dosyanın ilk derece mahkemesine HMK 352. maddesinden GERİ ÇEVRİLMESİNE,Davacı istinafının bu eksiklik giderildikten sonra incelenmesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/10/2019