Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1506 E. 2020/782 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1506
KARAR NO : 2020/782
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2016
NUMARASI : 2011/161 E – 2016/663 K
Birleşen İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/85 esas sayılı dosyasında;
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı firmanın doğal gaz abonesi olduğu, kapasite arttırımı sırasında doğal gaz saat değişikliği yapıldığını ve davalı şirketin eski doğal gaz saatindeki son endeksin okunmadığından bahisle davacı aleyhine kaçak doğal gaz kullanımına ilişkin fatura taahhuk edildiğini, davacının kaçak doğal gaz kullanmadığını, davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını ve tüm borçlarını ödediğini beyanla, davalı tarafça taahhuk ettirilen 400.000,00TL bedelli fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle İstanbul 10. ATM’nin 2010/85 esas sayılı dosyasında hangi davacı tarafından dava açıldığını ve bu sebeple derdestlik itirazlarının bulunduğunu, ayrıca esasa ilişkin olarak davacı şirket ile müvekkili şirket arasında … nolu tesisata ilişkin olarak 27.01.2004 tarihinde abonelik, 14.04.2004 tarihinde sözleşme yapıldığını, 13.04.2009 tarihinde yapılan genel kontrollerde tutanakla abonenin tesisatında takılı sayacın göstergesinin ilerlemesi gerekirken düştüğünün gösterge yağının boşaltıldığının mühüt bağlantı kelepçesinin deforme olduğunun ve sayacın tamamının soba boyası ile boyandığının belirlendiğini, sayaça müdahale edildiğinin tespit edildiğini, kaçak veya usulsüz doğalgaz kullanımı durumunda uygulanacak usul ve esaslara ilişkin tebliğinin 4. maddesine uygun olarak davalı yana %200 ceza ile birlikte 595.207,05TL fatura tahhukuk edildiğini, faturanın mevduata uygun olduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini istemiştir.Davalı vekili daha sonra davacı hakkında 595.217,05 TL.lık faturanın 468.828,00 TL olarak düzeltildiğini bildirmiştir.Davacı vekilince aynı hukuki sebebe istinaden kaçak doğal gaz kullanımı nedeniyle davacı hakkında aynı tutanakla tahakkuk ettirilen bedelden 30.000,00 TL dan dolayı kaçak kullanım cezasının iptali ile davalıya borçlu olmadığının tespitine dair İstanbul 10 ATM’nin 2010/85 esas sayılı dava dosyası ile açılan davanın dosyasının aradaki bağlantı açısından asıl dosya ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.Davacı tarafça asıl davada davanın 400.000 TL olarak açıldığı ve 38.000,00 TL yönünden ıslah talebinde bulunularak,asıl davada toplam talep 438.000,00TL olarak ıslah edilmiş, birleştirilen dava ek dava olarak kabul edilerek 30.000,00 TL yine aynı tutanak ve tahakkuktan borçlu olmadığı davacı tarafça ileri sürülmüştür. Bu nedenle birleşen davada derdestlik itirazı kabul görmemiştir.Tek bilirkişiden alınan rapor,bu rapora itiraz üzerine aynı bilirkişiden alınan ek rapor ve yine itiraz üzerine 2 bilirkişi eklenerek alınarak alınan 3 kişilik heyet 2.ek raporu sonrası itiraz yine devam ettiğinden, bu kez 3 kişilik yeni heyetten alınan bilirkişi heyet raporuna yapılan itiraz sonrasında bu kez heyet ek bilirkişi raporu alınmış, itiraz üzerine mahkemece kaçak kullanım süresinin 159 gün olduğu resen belirlenerek buna göre hesaplama yapılması yönünden 2.heyet ek bilirkişi raporu alınmıştır. Yinede mahkeme alınan bilirkişi raporlarındaki farklı yön ve hesaplamaları resen birleştirip yeni bir hesaplama yaparak, sonuçta 60.499,62TL olarak tahakkuk ettirilmesi gereken fatura miktarının hesaplandığı.bu açıdan asıl davaya konu fatura 438.000,00 TL olarak tahakkuk ettirildiğinden ,bu miktardan tahakkuk ettirilmesi gereken faturanın mahsubu neticesinde, asıl davada davacının davalıya borçlu olmadığı miktar (438.000,00TL-60.499,62TL)=377.500,00TLolarak belirlendiği,birleşen davaya ise, faturanın 30.000,00TL bedeli konu edilmekle, davalı tarafça yansıtılması gereken toplam fatura bedeli 60.499,62TL olarak belirlendiğinden, birleşen davaya konu fatura yönünden de davacının davalıya borçlu olmadığının yoluna karar vermek gerektiği gerekçesiyle;1-Asıl davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya 23.06.2009 tarihli, 50032262 nolu fatura nedeniyle (birleşen davadaki hüküm saklı kalmak kaydıyla) 377.500,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,2-Birleşen İstanbul 10. ATM’nin 2010/85 Esas sayılı dosyasında davacının davasının kabulü ile 23.06.2009 tarihli, 50032262 nolu fatura nedeniyle davacının davalıya 30.000,00TL borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.Katılma yoluyla asıl dava yönünden davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının kaçak doğalgaz kullanmadığını, davacı firmananın kapasite arttırım talebinde bulunduğunu, eski sayaç yerine güçlü sayaç takmak istediğini, bu konuda davalıya başvurduğunu ve davalı tarafça sayaç değişikliği yapıldığını, buna dair tutanak tutulduğunu,eski sayacın davalı görevlisince alınmayarak davacıya bırakıldığını, eski sayacın davacı tarafça bir süre sonra hurdacıya verildiğini, daha sonra davalı tarafça davacının sayaca müdahale ettiği gerekçesiyle tutanak tutularak tahakkuk yapılmasının usule aykırı olduğunu, davacının kaçak doğalgaz kullanmadığını, bu tutardaki kaçak faturasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, asıl davadaki taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, davanın tümden kabulü yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde;kaçak doğalgaz kullanım tespitine dair davacı hakkında tutulan tutanağın 13/04/2009 tarihi olduğu ve bu tarihten geriye 1 yıllık süre için hesaplama yapılması gerekirken, kaçak kullanım süresinin tespitinde 05/11/2008 tarihinin başlangıç, kaçak kullanım süre bitiminin de tutanak tarihi olan 13/04/2009 olarak 159 gün olarak belirlenmesinin ve buna göre hesaplama yapılmasının mevzuata aykırı olduğunu, sayaç yağlamasını yapan personelin sayaca müdahale edildiğini anlamasının mümkün olmadığını, hesaplamada abonenin sayaç değişimi sonrası 2 aylık tüketiminin baz alınarak davalı kurumca hesaplama yapıldığını, davalı kurumun ilgili yönetmelik 42.maddeye göre hesaplama yaptığını, davacının kapasite arttırımı yapmamasına rağmen tadilat sonrası tüketimlerinde önemli ölçüde artış olması nedeniyle geriye doğru 1 yıllık hesaplama yapılması gerektiğini, davalı kurumca fatura düzeltilerek davacı hakkında 468.828,00 TL fatura düzenlendiğini, tahakkukun usule uygun olduğunu, davacının ciro ve bilançosunun mahkemece değerlendirilmediğini, ayrıca kaçak gaz ceza oranının %200 yerine %100 oranda uygulanmasının da mevzuata aykırı olduğunu,bu sebeple hem asıl hemde birleşen dava hakkında kararın kaldırılmasını ve her iki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dosyanın incelenmesinde, devam eden aşamalarda mahkemece resen yapılan değerlendirme hesaplamanın raporlardaki tespitler harmanlanarak resen yapılan hsaplamada kaçak kullanımın süresinin 159 gün olması,günlük tüketim miktarı ,uygulanacak ceza oranı (%100 yada %200 gibi) bunların resen hesaplamasında baz alınan rapor değerlendirmeleri yönünden karar gerekçesinde tartışılan hususlardan,kaçak kullanım başlangıcının dosyada bulunan 25.11.2013 tarihli makine mühendisi…, Makine Mühendisi Prof. Dr…. ve… tarafından hazırlanan ve … muhalefetini içeren raporda belirlendiği üzere, davaya konu sayacın 05.11.2008 tarihinde davalı şirket görevlileri … tarafından kontrol edildiği, sayaç göstergesinin 196,909 olarak belirlendiği, yağ seviyesinin iyi olduğu hususunun tutanağa yazılarak tutanağın imzalandığı anlaşılmakla, 05.11.2008 tarihinin kaçak doğalgaz süresinin tespitinde başlangıç tarihi olarak alınması, yine kaçak kullanım doğalgaz süresinin bitiş tarihinin ise 13.04.2009 tarihi olarak kaçak tespitinin yapıldığı gün olarak belirlenmesi ve bu doğrultuda kaçak doğalgaz kullanım süresinin 159 gün olarak hesaplaması mahkemece benimsendiğinden, ilk kök raporu hazırlayan … tarafından yapılan hesaplamada müdahaleli olduğu iddia edilen 415840 numaralı sayacın takılı olduğu dönemlerde ortalama günlük tüketimin 94,04m3/gün, daha sonra tesisata takılan 813386 numaralı sayacın tesisata takılı olduğu dönemlerde ortalama günlük tüketimin 252,75m3/gün olduğu, dolayısıyla (252,75-94,04)=158,71m3 günlük tüketim farkı ortalaması olarak hesap edildiğinden,mahkemece bu miktar fatura miktarı hesabında günlük tüketim miktarı olarak esas alınmış,ayrıca … haricindeki bilirkişiler her ne kadar tüketim miktarına %200 ceza uygulanması gerektiği mütalaasında bulunmuş iseler de davacı abone ile davalı arasında akdedilen abonelik sözleşmesinin herhangi bir ceza oranı içermediği, bu yönde kaçak doğalgaz kullanım yönetmeliğine atıfta bulunulduğu, anılı yönetmelikte de %200 oranının üst oran olarak belirlendiği kanaatiyle resen hesaplamada ceza oranı %100 olarak esas alınarak,buna göre 158,71m3x159 gün=25.234,89m3,25.234,89x 2 (%100ceza) =50.469,78m3, belirlenen 50.469,78 m3 tüketim miktarının düzeltme katsayısı ve ortalama fiili üst ışıl değer katsayıları (2.Heyet raporunun 16.sayfasından alınmıştır) ile dönemin perakende satış fiyatıyla çarpımı neticesinde 50.469,78×1.273×10.831222=695.884,67534278695.884,67534278×0,07367726 (dönemin perakende satış fiyatı) = 51.270,87+9.228,75(KDV)=60.499,62TL olarak tahakkuk ettirilmesi gereken fatura miktarının hesaplandığı, bu açıdan asıl davaya konu fatura 438.000,00 TL olarak tahakkuk ettirildiğinden bu miktardan tahakkuk ettirilmesi gereken faturanın mahsubu neticesinde, asıl davada davacının davalıya borçlu olmadığı miktarın (438.000,00-60.499,62)=377.500,00TL olarak belirlendiği, birleşen ek davada ise,bu faturanın 30.000,00TL bedelli konu edilmekle, davalı tarafça yansıtılması gereken toplam fatura bedeli 60.499,62Tl olarak belirlendiğinde birleşen davaya konu fatura yönünden de davacının davalıya borçlu olmadığına dair karar gerekçesinde ,davacının sayaca müdahale ettiğinin açıkca mahkemece bilirkişilerin raporlarında hükme dayanak günlük tüketim tespiti,sayaç yağ oranı ölçümüne dair 05/11/2008 tarihli son işlem tutanağı ile 13/04/2009 tarihli kaçak tespit tutanağı arasındaki süre olarak 159 günlük sürenin kaçak kullanım süresi olarak mahkemece kabulü ve buna göre ıslahla asıl dava değeri 438.000,00TL olmakla, resen hesaplanan davacının sorumlu olduğu tutar resen 60.499,62 TL olduğunda nasıl davada davacının davalıya borçlu olmadığı miktar (438.000,00-60.499,62)=377.500,00TL olarak belirlenmekle, birleşen davaya ise faturanın 30.000,00TL bedelli konu edilmekle, davalı tarafça yansıtılması gereken toplam fatura bedeli 60.499,62Tl olarak belirlendiğinden, birleşen davaya konu fatura yönünden de davacının davalıya borçlu olmadığına karar verilmekle, öncelikle, davacının kaçak doğalgaz kullandığının tutanakla belirlendiği, sayaç davacı tarafça hurdacıya verilmekle sayaç üzerinde inceleme yapılamadığı, bu kapsamda kaçak tutanağının aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı gibi,mahkemece resen bilirkişi raporlarındaki çelişkiye rağmen kaçak kullanım süresinin 159 gün olarak tespiti ile, günlük tüketim miktarı tespitine dair rapor tespit alıntıları, yönetmelik hükümleri doğrultusunda yapılan tespitlerin gerekçeleri açıklanarak ilgili yönetmelikteki ceza oranı %200 e kadar diye taktiri olarak bir oran belirlenebileceğine dair açıklık kapsamında, resen yapılan kaçak kullanım tutarı belirlenmesine dair hesaplama gereği ayrıca taktiren ceza oranı da %100 uygulanarak hesaplama baz alınarak, buna göre verilen karar açısından, mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunduğundan gerek asıl davada davacının ve asıl ve birleşen davada ise davalının asıl ve birleşen davaya dair istinaf taleplerinin HMK 353/1b-1.madde gereği ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Asıl davada katılma yoluyla davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı reddine,2-Davalının birleşen davadaki istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereği reddine,Asıl davada alınması gereken 54.40 TL.harcın peşin yatırılan 35,90 TL dan mahsubu ile bakiye 18.50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına Asıl davada davalıdan alınması gereken 25.787,02 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.446,75 TL’nin mahsubu ile 19.340,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,Birleşen davada davalıdan alınması gereken 2.049,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,50 TL’nin mahsubu ile 1.536,80 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Birleşen dava yönünden HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak, asıl dava yönünden ise, HMK 361.maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyizi kabil olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/09/2020