Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1493 E. 2018/876 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1493
KARAR NO : 2018/876
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/158 E
ARA KARAR TARİHİ : 22/02/2018
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ : 04/07/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafınca müvekkilinin abonelik talebinin, önceki abonenin borçlarından dolayı reddedildiğini, sözleşme başvurularının kabul görmediğini, bu nedenle sayaçtan geçirilerek elektrik kullanmak zorunda kaldığını, önceki abone borçlarından sorumlu olmadığını beyanla, 23.930,41 TL’lik borçtan sorumlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, 22/02/2018 tarihli ara karar ile; “davacı vekilinin talebinin kabulü ile, dava esas değeri üzerinden %15 teminat yatırılması mukabilinde elektrik kesme işlemi dava sonuna kadar durdurularak abone olma talebinin kabulüne,” dair tedbir kararı verilmiş, davalı vekiline 14.03.2018 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı vekilinin red kararına itiraz etmesi sonucu, mahkemece 02.04.2018 tarihli ön inceleme duruşmasında, itirazın reddine karar verilmiştir. Duruşma ara kararın gerekçesi 11.04.2018 tarihinde yazılmış olmakla kararın başlığına karar tarihi olarak 11.04.2018 yazılmasının sehven yapıldığının kabul etmek gerektiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin itirazı üzerine ilk derece mahkemesinin 02.04.2018 kararında “yapılan inceleme ve değerlendirme uyarınca, elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verildiği, bu kararın ticari hayatın devamlılığı ve bu sürecin davacının mahfına yol açmaması için verildiği, hakkın kötüye kullanımını doğurur bir sonuç bulunmadığı belirtilmek suretiyle itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinafa başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda ortada korunmayı gerektirecek bir hak olmadığı gibi tedbiri gerektiren bir konunun ve hakkın da varlığından söz edilemeyeceğini, ihtiyati tedbir kararının şartlarının oluşmadığını, Anayasanın 138 ve 141. maddeleri uyarınca bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağını, bu gerekçelerin hukuki esaslara ve kurallara dayanması, nedenlerinin açıklanması gerektiği halde, mahkemenin kararının yeterli açıklıkta olmadığını bildirmek suretiyle usul ve yasaya aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını, itirazın kabulü ile, tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının ticari faaliyetini sürdürmek için elektriğin olmazsa olmaz koşul olduğu, davalının elektrik dağıtım faaliyetinin niteliği esas alındığında, aboneliği sona eren eski aboneden sonra, tedarikçi ile abonelik sözleşmesi yapma isteğinin reddedildiğini iddia eden davacının önceki abone borçlarını kabul etmediği, tahakkuk ettirilen faturadan kaynaklı borçtan sorumlu olmadıkları ileri sürüldüğünden, bu durumun yargılama sonucu belirleneceği, yargılama süresince davacının hukuki menfaati gözetilerek ticari işletmesine elektrik verilmesi yönünde tedbir kararının verilmesinin yerinde olduğu, ancak tedbir kararının teminatsız ve sınırsız olarak uygulanmasının davalı aleyhine sonuç doğuracağı, ayrıca davacı borçla ilgili tedbir talebinde bulunduğu halde, mahkemenin davacının talebini aşar şekilde, HMK 389 maddesi uyarınca, dava konusu edilen borç miktarı ile sınırlandırma yapmamasının da usul ve yasaya aykırı olduğu, bu durumun kamu düzeninden olduğu, resen göz önünde bulundurulması gerektiği anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile, ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak, “ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, dava konusu edilen faturanın 23.930,41 TL kısmı ile sınırlı, bu miktar üzerinden %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu davacı tarafça dosyaya sunulmak kaydıyla, teminat ve borçla sınırlı olarak tedbir kararı verilmesine, abone olma talebine dair tedbir isteminin, dava sonunu temin eder nitelik taşıması nedeniyle reddine” dair yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinafın başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca mahkemenin tedbire karşı davalı itirazının reddine dair kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında;
1-Davalının ihtiyati tedbire yönelik itirazının kısmen kabulü ile, dava konusu edilen faturanın 23.930,41 TL’lik kısmı ile sınırlı, dava değeri olan 23.930,00 TL’nin %15’i tutarında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu davacı tarafça yatırılması kaydıyla davalı tarafça davacının elektriğinin tedbiren dava sonuna dek kesilmemesine, tedbirin bu şekilde uygulanmasına,
2-Abone olma talebine dair tedbir isteminin, dava sonunu temin eder nitelik taşıması nedeniyle reddine,
3-Davacının HMK 394 maddesi kapsamında tedbirin icrasını talep etmesi üzerine tedbirin
icrası için, davalı kuruma yazı yazılmasına,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/07/2018