Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1469 E. 2019/690 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1469
KARAR NO : 2019/690
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017
NUMARASI : 2015/256 E – 2017/868 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, her hangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 100.000,00- TL’nin bankalara uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalılar vekillleri istinaf etmiş olup, davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu bedellerin 6719 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre da alınması gerekli bedeller olduğunu, sözkonusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, kararda gerekçede davacı lehine maktu vekalet ücreti denmesine rağmen hüküm kısmında davacı lehine nispi vekalet ücreti ile aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararda davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu,davanın davacı aleyhine sonuçlanmasına rağmen davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini,aksine kendi lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine akdir edilmesini beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır,” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı dağıtıcı şirket, mevcut yasal düzenleme ile dava konusu bedellerin tahsilini talep edebilecektir. yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin benzer davalarda, eldeki davalara yönelik, yürürlüğe giren bu yasa nedeniyle davanın konusunun kalmadığına dair karar verilmesi gerektiği yolundaki emsal 2017/13140 E – 2017/16544 K sayılı ve 2017/13142 E – 2017/16545 K sayılı kararlarındaki gibi davanın konusunun kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmuştur.Davalılar tarafından istinaf sebebi olarak, davanın konusunun kalmadığına karar verilmesine rağmen maktu yerine nispi vekalet vekalet ücretine karar verildiği, kararın bu yönüyle kaldırılması gerektiği ileri sürüldüğünden, HMK 326/1 maddesi ile davacı tarafın, dava tarihi itibariyle uygulamanın haksız olduğu iddiası ile haksız tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, davaya konu bedelleri tahsil eden davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve bu nedenle HMK 331/1. maddesi kapsamında davacının dava açmasında haksız sayılmayacağı gözetilerek, yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalılardan tahsili ile davacı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi isabetli ise de, AAÜT 6 ve 13. maddeler kapsamında karar tespit hükmünde olduğundan, davacı yararına vekalet ücreti maktu olması gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücretine dair davalıların bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne, sair istinaf taleplerinin reddi ile, yeniden yargılama gerektirmediğinden, hükmün davacı lehine verilen vekalet ücreti kısmı, ”davacı lehine 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsiline” şeklinde düzeltilerek, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kararın düzeltilmesiye yeniden esas hakkında; 1-KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,2-Yargıtay 11.Hukuk Dairesi Başkanlığının 25/05/202016 tarihli, 2015/7999 Esas ve 2016/5711 karar sayılı ilamı ve yine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığının 17/04/2014 tarihli, 2014/3430 esas ve 2014/7655 karar sayılı ilamı dikkate alınarak(Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.Bası Cilt 5, syf 5314)-Peşin alınan 1.707,75 TL. nispi harçtan, 492 sayılı Harçlar Kanununun 15.maddesi gereğince alınması gereken 31,40 TL. maktu karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 1.676,35 TL. karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde talep halinde davacı veya davacı vekiline iadesine. 3-Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 14/06/2017 tarihli, 2016/22293 esas ve 2017/10001 sayılı içtihadı dikkate alınarak; -17/06/2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21.maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununu gereğince, dava açıldığı tarihte, yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından , dava tarihi itibarıyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla; – Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden,karar tarihindeki AAÜT gereği 1.980 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine. 4-Dava açılırken davacı tarafından yatırılan 27,70 TL. başvurma harcı+31,40 TL.(1.707,75 TL. peşin harç-1.676,35 TL.iade edilen harç)peşin harç+4,10 TL. vekalet harcı olmak üzere toplam 63,20 TL. harcın, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan 646,00 TL. yargılama yargılama giderinin,davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalılar tarafından yapılan 94,00 TL yargılama giderinin, davalılar üzerinde bırakılmasına. 7-HMK.nun 333.maddesi gereğince, artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine. Sair istinaf sebeplerinin reddine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davalılara isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalıların istinaf sebebiyle yaptığı 80,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davacılılara verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/04/2019