Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1457 E. 2020/402 K. 16.04.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1457
KARAR NO: 2020/402
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI: 2016/450 E – 2018/263 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 16/04/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi özetle; abone olan davacı şirketin davalı … A.Ş.’den elektrik enerjisi aldığını, davalı tarafından düzenlenen 31.03.2016 tarihli faturada, nedeni belli olmayan 71.467,000 kwh elektrik tüketimi eklenerek, 13.735,16 TL ek bedelin 18.04.2016 tarihli ödeme dekontu ile davacıdan tahsil edildiğini, davalı şirket yetkilileri ile yapılan görüşmede 2014 Ekim ayında elektrik sayacının değiştirilmiş olması ve yapılan incelemede sayacın eksik okuması nedeniyle böyle bir ek bedelin faturaya yansıtıldığını öğrendiklerini, davacının 2013 Eylül ayından- 2014 Aralık ayına kadar fatura ortalaması ile elektrik sayacının değiştiği Ekim ayı ile sonrasında Kasım ayı elektrik faturasının ortalamasının dikkate alındığında , müvekkilinden haksız olarak 71.467,000 kwh elektrik tüketimi için alındığını ileri sürdüğü , 13.735,16-TL + KDV ve fazla tahsil edilen TRT payının , dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tahakkukun mevzuat doğrultusunda gerçekleştirdiğini, yapılan araştırmalarda tesisata ait sayacın 20/10/2014 tarihinde değiştirildiğini, eski-yeni sarfiyat tetkikine istinaden fatura tahakkuk ettirilmeyen 10/10/2014-20/10/2014 tarihleri arası- 04/10/2015-29/10/2015 tarihleri arası tüketimler referans alınarak 71.467 kwh ilave tüketim hesabı yapıldığını, bu hesabın dönem faturasına yansıtıldığını, herhangi bir haksız talebin olmadığını, davacının düzenlenen bu faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğini, herhangi bir ihtirazi kayıt düşmeden borcu ödediğini beyanla , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece , yargılamada alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ,davanın kısmen kabulü ile 3.504,00-TL’nin ödeme tarihinden hesap edilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, TRT payı ve sair fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle,mahkeme bilrkişi raporu ile hüküm kurmuş ise de raporun eksik incelemeye dayandığını ,elektrik sayacının eksik ölçüm yaptığının ispatlanamadığını ,dosyadaki elektrik faturalarından özellikle 30.07.2014 tarihli (Temmuz 2014 dönemine ait) elektrik faturasının bedelinin 17.954,40 TL olduğu ve 31.12.2014 tarihli (Aralık 2014 dönemine ait) elektrik faturasının bedelinin 17.848,80 TL olduğunun görüleceğini ,yani, işlerin az olduğu aylarda elektrik tüketiminin de az olduğunu,ekim 2014 ayında Kurban Bayramı tatili olması ve müvekkili şirketin 9 gün çalışmadığı da göz önünde tutulduğunda , faturalandırılan 11.852,90 TL elektrik bedelinin makul ve doğru olduğunun ortaya çıktığını,ayrıca sayacın değiştiği iddia edilen tarihten 17 ay sonra 71.467,000 kwh elektrik tüketimi eklenerek 13.735,16 TL ek bedel talep edilmesi ve tahsil edilmesinin , Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 14. maddesinin a,b.c bendleri ve 2,3,4,5,6. fıkralarına göre (12 ay geçmiş olduğundan) hukuken mümkün olmadığını, alacak talebinin zamanaşımına uğradığını , haksız olarak 71.467,000 kwh elektrik tüketimi için alınan 13.735,16 TL + KDV ve fazla tahsil edilen TRT Payının da iadesi gerektiğini, ayrıca kararda davalı vekiline ücreti vekalet takdir edilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek,kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemenin tek bir bilirkişi raporu aldığını, itirazları dikkate almadığını, ilgili yönetmeliklerine uygun davranıldığını, davacının kaçak elektrik kullandığını ve bunu düşük gösterdiğini, davacının kurumun belge ve tutanaklarını yok saydığını, bilirkişinin eksik tüketim gün ve kurulu gücü hesaplamada kurum belgeleri yerine ortalama bir hesap yoluna gittiğini ,diğer taraftan kısmen kabul kararı verildiği,davacının 13.735,16 TL’lik alacak talebinin 3.504,00 TL’yi kabul ettiğini ,yargılama giderini kabul/ret oranını hesap ederek davalı aleyhine yargılama giderine hükmederken ücreti vekâlet açısından kabul/ret oranını göz ardı ederek her iki tarafa maktu ücreti vekâlete hükmetmesinin de, usul ve Avukatlık Kanununa aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava ,kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile yapılan tahakkuk ve bu sebeple tahsil edilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporunda; davacının abonesi olduğu 5316907 sayılı tesisata bağlı … seri nolu sayacın abonenin kusuru dışında 10/10/2014-20/10/2014 tarihleri arasında arızalı kaldığı, bu süre içinde eksik tüketimin 60.263,274 kwh ve 2016/03 dönem normal 88.787,300 kwh tüketim ile birlikte toplam fatura tutarının 51.001,90-TL hesaplandığı, davalı tarafından bunun için 54.503,30-TL tutarlı 18/04/2016 son ödeme tarihli faturanın tahakkuk ettirildiği kanaati beyan edilmiştir. Bu bedelin davacı tarafından ödendiği, mevcut durum itibariyle davacının 3.501,40-TL fazla ödemede bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu, mevzuata uygun hesaplama içerdiğinden mahkemece hükme esas alınmasında ,usul ve hukuka aykırılık bulunmadığınden ,tarafların bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Tarafların diğer istinaf sebebinin incelenmesiyle ,mahkemece dava kısmen kabul ve kısmen de reddedildiğinden ,yargılamada vekille temsil edilen taraflar leh ve aleyhine , karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca kabul ve reddedilen miktarlar dikkate alınarak, maktu vekalet ücretinin altında ücret takdir edilemeyeceğinden , 2.180-TL (maktu) vekalet ücreti takdirinde de usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ,bu sebeplerle, davacı ve davalının istinaf taleplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 239,35 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 60,90 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 178,45 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı ve davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf eden taraflara ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/04/2020