Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1452 E. 2020/888 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1452
KARAR NO: 2020/888
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2018
NUMARASI: 2014/636 E – 2018/111 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit /İSTİRDAT
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinda özetle, davacının 2010 yılından bu yana … nolu elektrik abonesi olduğunu, 2012 yılında güç artırımı için davalı kuruma müracaat ettiğini, sayacın takılarak mühürlendiğini, bu işlemden sonra 21.04.2014 tarihinde davalı şirket yetkililerinin sayaç panosunda inceleme yaptığını ve sayaçlarda anormallik olduğunu, akım trafolarının birinin ucunun gevşek olduğunu bu sebeple tüketimin eksik hesaplandığını söylediğini, davalı kurum elemanlarının, sayaç bağlantısı sırasında akım trafosu uçlarının hatalı bağladığını, yeni takılacak akım trafosuyla bu hatanın düzeltileceğini söylediklerini, ancak 21.04.2014 tarih ve … numaralı kaçak elektrik tespit tutanağını tanzim ettiklerini, müvekkilinin 28.4.2014 tarihli dilekçe ile itiraz ettiğini ancak sonuç alamadığını, davalı … tarafından müvekkiline 27.5.2014 vadeli 37.195,90 TL kaçak elektrik faturası çıkarıldığını beyanla müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 11.5.2015 tarihli dilekçesiyle, davalının talep etmiş olduğu 37.195,90-TL kaçak elektrik fatura bedelini ödemiş olduklarına dair … Bankası Topçular şubesine ait banka dekontunu yazı ekinde sunarak; menfi tespit talepleri ile birlikte istirdat talebinde bulunduklarını beyan etmiştir.Davalı vekili yazılı beyanında, … görevlilerinin mahallinde yapmış olduğu kontrolde; dava konusu sayacın eksik tüketim kaydı yaptığı şüphesi ile sökülerek laboratuara gönderildiğini, yapılan muayene sonucunda sayacın klemens kapağının açılmış olduğunun ve ikaz anahtar devresinin arızalı olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine kaçak elektrik tahakkuku yapıldığını, yapılan işlemin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesine uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece ” davacının sayaca müdahalesi olmadığı, sayacın eksik tüketim yapmadığı kanaatine varılmakla, her iki raporda da hesaplandığı üzere tahakkuk ettirilen miktardan normal tüketim miktarı mahsup edildiğinde bakiye kalan kısım yönünden davanın davalıya borçlu olmadığı ,davanın devamı sırasında dava konusu miktarın ödenmiş olması nedeni ve davacı vekilinin ödenen miktarın tahsili istemi itibari ile fazla ödenen kısmın istirdadına karar verilerek” ” 1-Davanın kısmen kabulü ile davacının 27.05.2014 tarihli ve 37.195,90-TL miktarlı faturanın 30.909,02-TL kısmı için davalıya borçlu olmadığının tespitine, ve bu miktarın davalıdan alınarak davacıya iadesine,” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle,” davada mahkemece toplamda dört kez bilirkişi raporu alınmış bu raporlardan ilk rapor ile ikinci rapor arasında çelişki olması nedeniyle mahkemece bu çelişkilerin giderilmesi adına 04.11.2016 tarihli … imzalı üçüncü bir bilirkişi raporu aldırılarak raporlar arası çelişkiler giderilmiştir ki iş bu rapor nezdinde mahkemece davanın reddi gerekmektedir. Ancak, mahkeme çelişkilerin giderilmesine karşın yeni bir heyetten rapor aldırarak bu raporu hükme esas almış ise de, mahkemece bilirkişilerden birinin müvekkili şirket ile husumetli olduğu, bilirkişiye yönelik itirazlarımız hiçbir şekilde değerlendirilmediği ” Esas yönünden ise : “mahkeme tarafından hükme esas alınarak 15.05.2017 tarihli bilirkişi heyet raporu doğrultusunda tanzim edilen istinafa konu hatalı ve hukuka aykırı olduğu,dava konusu … nolu tesisatta kullanılan … marka … seri numaralı sayaç 21.04.2014 tarihinde tutulan tutanakta da tespit edildiği üzere “ölçü devresine ait akım trafolarından “S” fazına ait olanının S 1 ucunun akım ve sayacın o fazdan geçeni kaydetmediği” görülmüştür. Sayaç laboratuvara sevk edilmiş, 03.06.2014 tarihli laboratuvar sonucunda “Sayacın klemens kapağı açılma ikaz anahtarı arızalı. Eski-yeni sarfiyatlarının tetkiki uygundur” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Söz konusu tutanak ve laboratuvar sonucu dosyaya ibraz edilmiştir. Bu belgelerin içeriğinin aksi davacı tarafça ispat edilememiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda tutanakların içeriğinin doğru kabul edilmesi gerekmektedir. ..hem laboratuvar sonucunun aksinin ispat edilememiş olması, hem de tüketimlerin tespitten sonra artması nedeniyle sayacın eksik tüketim kaydettiği ve yönetmelik hükümleri gereği ek tüketim tahakkuku yapılması gerektiği, neden üstünlük tanındığı gerekçelendirilmeden aksi yöndeki rapora göre karar verilmesi,bilirkişi heyeti tarafından tahakkuk bedelinin hesaplanmasında kayıp bedelleri faturaya yansıtılmaması mevzuata aykırıdır,.. davacı yanın ihtirazi kayıt koymadan ödemede bulunduğu bedellerin geri iadesini talep etme hakkı bulunmadığından bu kalem istemin reddine karar verilmesi gerekmekte iken, istemin kabulü yönünde tesis edilen istinafa konu iş bu karar hukuka aykırı ” olduğu ileri sürülerek,kararın kaldırılması istenmiştir. …nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile yapılan tahakkukta ,menfi tesbit talebi iken, yargılama sırasında ödeme yapılması sebebiyle istirdat talebine dönüşmüştür. Usuli itirazlar yönünden yapılan incelemede ;bilirkişi raporu tamamı elektrik mühendislerinden oluşan heyet taarfından oybirliği ile düzenlenmiş olup,diğer heyet üyelerinin muhalefeti de bulunmadığından ,bilirkişinin reddi iddiasının ve istinaf sebebinin sonuca etkisi bulunmadığı kanaatiyle ,bu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Esasa ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle, bilirkişi kurulu ,kaçak elektrik kullanılmadığını gerekçeleri ile raporlarında açıklamışlardır. Davacının tutanak tarihinden önceki ve sonraki tüketim ekstreleri bilirkişi heyetince karşılaştırılmıştır.Mühür kopukluğu olmadığına dair laboratuar tesbiti de dikkate alınmıştır. 27.5.2014 vadeli, 2014/05 dönemine ait , 37.195,90 TL’lik faturanın iki adet tüketimi içerdiği tesbit edilmiştir.Birinci tüketim olan 20.953,560 kwh lik tüketimin Mayıs ayına ait normal tüketim olduğu, 30.909,02 TL miktarlı olan ve davalı tarafından eksik tüketim olarak davacıya tahakkuk ettirilen kısmın düşülmesi ile davacının ödemesi gereken toplam miktarın 6.286,88 TL olduğu hesaplanmıştır. Davalı tarafça tanzim edilen fatura içeriği ile karşılaştırıldığında , bilirkişi raporunda ,kayıp kaçak bedellerinin hesaba dahil edilmediğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Yargılama sırasında ödeme yapılmış olmakla ihtirazi kayıt ileri sürülmesine gerek bulunmadığından,bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde görülmemiş,böylece davalı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esasten reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı tarafın istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, Alınması gereken 2.111,39 TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin alınan 528,00 TL harçtan mahsubuna, bakiye 1.583,39 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/09/2020