Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1450 E. 2020/952 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1450
KARAR NO : 2020/952
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 07/11/2017
NUMARASI : 2014/1047 E – 2017/1001 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ai … plakalı … şasi nolu aracın tamiri için ilgili aracın davalı servise teslim edildiğini, davalı tarafça aracın tamiri amaçlı işlemler yapıldığını ve 06.07.2012 tarih … sıra nolu, 17.07.2012 tarih … ve … sıra nolu, 27.07.2012 tarihli … sıra nolu, 31.07.2012 tarih … seri nolu toplamda 5 adet faturanın davalı tarafça keşide edildiğini, ancak bu faturalara konu işlemlerin ayıplı olduğunu, gereği gibi yapılmadığından … şasi nolu … plakalı aracın arızasının devam ettiğini, bunun üzerine aynı aracın tamir için … Tic.Ltd.Şti. ait servise verildiğini, … servisinin 02.08.2012 tarihinde 529 teklif no ile araçta yapılması gerekenleri müvekkil şirkete teklif ettiğini, müvekkili şirketçe davalı tarafça neden olunan söz konusu arızaların giderilmesi için … servisine bu teklifin üzerine onaylamak suretiyle iş emri gönderildiğini, dava dışı … servisi aracın arızasını giderdiğini ve müvekkili şirkete 36.164,35 TL bedelli faturaları düzenlediğini, bunun sonucunda davalı firmaya Kartal ….Noterliği 06.09.2012 tarih ve … nolu ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunulduğunu ve davalının aracın tamiri için düzenlemiş olduğu faturaların kabul edilmeyerek ihtarname ekinde iade edildiğinin, söz konusu aracın … şirketince tamirinden doğan 36.164,35 TL’nin müvekkiline ödenmesi ve aracın tamir süresince iş gücü kaybı için düzenlenen 01.09.2012 tarih … nolu 23.600,00 TL bedelli faturanın aslı da ihtarnameye eklenmek suretiyle ödenmesinin belirtildiğini, davalı firmanın bu ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi ödeme talebini yerine getirmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Tuzla İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın haksız olarak borca itiraz etmesi sonucunda takibin durduğunu, ancak yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davalı borçlunun Tuzla İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan aleyhine takip konusu alacağın %20’den az olmamak kaydyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın işbu davada … plakalı aracın müvekkili tarafından kendisine ayıplı şekilde teslim edildiği iddia edilmiş ise de TTK’da öngörülen emredici nitelikteki ayıp ihbar sürelerine uygun şekilde ayıp ihbarında bulunulmadığından davanın reddi gerektiğini beyan ederek davacının haksız ve mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddini ve takibin iptalini, davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiş; davalı vekili 18/12/2014 tarihli beyan dilekçesinde de icra takibini …Tic. San. Ltd. Şti’nin başlattığını, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davasının … San. ve Tic. AŞ tarafından açıldığını, icra takibini başlatan şirket ile davayı açan şirketin farklı şirketler olduğunu, davanın bu nedenle reddi gerektiğini beyan etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; “takip yapan alacaklının …Tic. San. Ltd. Şti., borçlunun … olduğu, takip tarihinin 05/10/2012 olduğu, icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edildiği, takibin durduğu, Mahkememize açılan itirazın iptali davasının davacısının …. Tic. A.Ş. Olduğu, davalının … olduğu, dava tarihinin 20/11/2012 olduğu, icra takibine dayanak olan faturalardan … nolu 23.600,00TL.lik faturanın …-… tarafından … Tic. San.Ltd. Şti. adına düzenlendiği, diğer faturaların ise … tarafından ….San. Ve Tic. A.Ş. adına düzenlendiği, dosyaya sunulan 04/09/2012 tarihli alacağın temliki sözleşmesinde temlik alanın … San. Ve Tic. A.Ş. , temlik edenin ….Tic. San. Ltd. Şti. olduğu, temlik sözleşmesinden sonra açılan icra takibinin temlik eden ….Ltd. Şti. Tarafından açıldığı, itirazın iptali davasının ise temlik alan …San. ve Tic. A.Ş tarafından açıldığı, her iki şirketin ayrı ayrı tüzel kişiliklerinin bulunduğu” gerekçesiyle davacının davasının HMK 114/1-d ve 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Söz konusu karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf başvurusunda özetle; mahkeme kararında icra takibinindeki alacaklı ile bu davanın davacısının farklı olduğu belirtilmiş ise de açılan dava itirazın iptali davası şartlarının taşımıyorsa mahkemece davanın alacak davası olarak kabulü ile bir sonuca gitmesi gerektiğini, yargılama safahatında deliller toplanmış müvekkil firmanın ve davalının kayıt ve defterleri incelenmiş ve düzenlenen bilirkişi raporunda davalının hatalı tamirat yapmasından dolayı müvekkilinin 36.164,35 TL onarım bedeli zararı ile 6.500,00 TL kiralama kaybının olduğu yönünde kanaat beyan edildiğini, hükümden önce mahkemeye sunulan ıslah dilekçesi itirazın iptali davası yerinde görülmediği takdirde davanın genel alacak davası olarak kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi talep etiklerini, dava şartı noksanlığı varsa bile mahkemece bu noksanlığın giderilmesi için süre verilmesi bu süre içerisinde bahse konu noksanlığa dair bir açıklama yapılmadığı takdirde davanın usulden reddine karar vermesi gerekirken yargılamanın son safahatında tüm deliller toplanıp dosya tekemmül ettikten sonra davanın reddine karar verilmesi usul ekonomisine de aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Uyuşmazlık hata tamirattan dolayı uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Dosya kapsamından; alacaklının …Tic. San.Ltd. Şti., borçlunun … aleyhine 05/10/2012 icra takibi başlattığı, itirazın iptali davasının davacısının … San. ve Tic. A.Ş. Olduğu, davalının … olduğu, dava tarihinin 20/11/2012 olduğu, icra takibine dayanak olan faturalardan … nolu 23.600,00TL.lik faturanın …-… tarafından … San.Ltd. Şti. adına düzenlendiği, diğer faturaların ise … tarafından …San. Ve Tic. A.Ş. adına düzenlendiği, dosyaya sunulan 04/09/2012 tarihli alacağın temliki sözleşmesinde temlik alanın … San. ve Tic. A.Ş. , temlik edenin …. San.Ltd. Şti. olduğu, temlik sözleşmesinden sonra açılan icra takibinin temlik eden … Tic. San.Ltd. Şti. Tarafından açıldığı, itirazın iptali davasının ise temlik alan …. A.Ş tarafından açıldığı, davacı vekilinin 07.11.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile “İtirazın iptali talebi yerinde görülmediği takdirde davanın genel alacak davası olarak kabulü ile 59.764,35 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine” talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 176. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup; iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının istisnalarından biridir (HUMK. m.83; Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, B.6.C.IV, İstanbul 2001, s.3965). Islah tahkikata tabi davalarda tahkikat bitinceye kadar ve tahkikata tabi olmayan davalarda ise yargılamanın bitimine kadar yapılabilir (HMK m.177/1). HMK.’nun 180. maddesinde “Davasını tamamen ıslah ettiğini bildiren taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Aksi hâlde, ıslah hakkı kullanılmış sayılır ve ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edilir.” hükmü yer almaktadır. Somut olayda; 18.04.2017 tarihli oturumda HMK’nın 184/1 maddesi uyarınca tahkikatın bittiği bildirilerek sözlü yargılamaya geçildiği ve sözlü yargılama için duruşma günü belirlenerek taraf vekillerine bildirildiği, davacı tarafça “terditli dava olarak ıslah talebi” açıklamasını içeren dilekçenin 07.11.2017 günü sunulduğu görülmüştür.Bu itibarla, temlik sözleşmesinden sonra açılan icra takibinin temlik eden …Tic. San.Ltd. Şti. Tarafından açıldığı, itirazın iptali davasının ise temlik alan … Tic. A.Ş tarafından açıldığı nazara alınarak ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin istinaf eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/09/2020