Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1438 E. 2019/1288 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1438
KARAR NO : 2019/1288
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2018
NUMARASI : 2014/1310 E – 2018/70 K
Birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/238 E. Sayılı Dava Dosyasında :
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 09/09/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 50.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı tarafça düzenlenen elektrik faturalarında, herhangi bir tüketim karşılığı olmayan, kayıp kaçak bedeli gibi bir kısım adlar altında tahakkuk ettirilen ve haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü bedellerden, şimdilik 340.508,52 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili asıl ve birleşen dosyada cevap dilekçesinde özetle, kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, 6446 sayılı EPDK’nın verdiği yetki ile bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararlarının ve belirlediği tarifelerin tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, asıl dava ve birleşen İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/238 E. sayılı dosyasında; yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Söz konusu kararı davacı ve davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açmakta haklı olmaları sebebiyle, davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, dava konusu bedellerin 6719 sayılı yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre de alınması gerekli bedeller olduğunu, söz konusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiğini, davacının dava başında da haklı olmadığını, 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereğince davanın reddi gerekirken, konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş olmasının ve kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu beyanla, ilk derece mahkeme kararının bu yönlerden kaldırılmasını, lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir.Dava dosyası üzerinde HMK.352. maddesine göre yapılan ön incelemede; davacı ve davalının, asıl ve birleşen dava yönünden istinaf başvurularını ayrı ayrı yapmalarına karşın istinaf harçlarını asıl dava yönünden yatırdıkları, birleşen dava yönünden davacı ve davalıdan istinaf harçlarının alınmadığı anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK.nun 344/1.maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin 2. fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü getirilmiştir.492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağı açıktır. Dosyada, davacı ve davalının asıl ve birleşen dava yönünden ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf başvurusu olduğu halde, asıl dava dosyası için taraflardan tek başvurma ve maktu istinaf karar harcı alındığı, bu şekilde HMK 352/1-ç maddesi gereğince başvuru şartlarının yerine getirilmediği görülmekle, mahkemece öncelikli olarak HMK 344. maddesi gereğince, davacı ve davalı yönünden birleşen dava için yatırılmayan istinaf harçlarını mahkeme veznesine yatırmayan davacı ve davalı vekiline muhtıra çıkartılarak, harçların bir haftalık kesin süre içinde yatırılmasının sağlanması, harç eksikliği tamamlandıktan sonra tekrar istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi göre; mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacı ve davalı vekilinin birleşen ve asıl dava dosyası açısından kararı istinaf etmelerine karşın, tek istinaf başvuru ve peşin harcını yatırdıkları görülmekle, davacı ve davalının her iki dosya için ayrı ayrı istinaf harçlarının yatırması gerektiğinden, HMK 344 ve 352/1-ç maddesi uyarınca, birleşen dava yönünden yatırılmayan istinaf harçlarının yatırılmasını temin için dosyanın ilk derece mahkemesine HMK 352. Maddesi uyarınca GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/09/2019