Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1354 E. 2020/1010 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1354
KARAR NO : 2020/1010
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2018
NUMARASI : 2016/619 E – 2018/68 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının sahibi olduğu çorap imalathanesinde takılı … nolu tesisat ile ilgili yaptığı abonelik sözleşmesi talebinin tesisata dair önceki ve davacı ile ilgisi olmayan borçlar nedeni ile reddedildiğini, bu talebin reddi üzerine davacı hakkında kayıtsız ve mühürsüz sayaçtan elektrik kullanıldığı gerekçesiyle 18.020,60 TL kaçak elektrik faturası tahakkuk edilerek elektriğinin kesildiğini beyanla, elektrik kesme işleminin durdurulması ile davacının abone olma talebinin karşılanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve 18.020,60 TL borçtan gerçek kullanım bedeli düşülerek 9.010,30 TL borçtan davacının borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; tedbir kararının süresinde icraya konulmaması nedeni ile hükümsüz kaldığını, davacının haklılığını yaklaşık olarak bile ispat edemediğini, davacının serbest tüketici olmasından dolayı tedarikçisini seçme hakkı olduğunu, davacının dava değerini düşük gösterdiğini, bu nedenle teminatın düşük olacağını, ihtiyati haciz kararından rücu edilmesi talepleri olduğunu, görev itirazları olduğunu, davalı kurumca araşıtrma yapıldığını, önceki abone ile davacı arasına ilişki olduğunun tespit edildiğini bu nedenle davacının müvekkilerine borçlu olduğunu ve kaçak elektrik kullanımınında ikrar edildiğini belirterek davanın reddini, tedbirden rücu edilmesini – hükümsüz kaldığının tespitini ve kaldırılmasını, dava değerinin yükseltilmesini, fatura borç miktarı değerinde ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.Mahkeme, abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise tüketim bedelinden sözleşmenin tarafı olan abonenin sorumlu olduğu, elektrik dağıtım şirketlerinin önceki aboneliğin borcunu yeni aboneden talep edemeyeceği gibi yeni aboneliğin tesisi içinde bu borcun ödenilmesini isteyemeyeceğini, ancak davacı ile dava dışı …’un akrabalık bağı bulunduğu, … davacının kayınpederi olduğu, işyerinin önceki çalışanları ile demirbaşlarının aynı olduğu, davalı şirket çalışanlarınca yapılan araştırma tutanağı uyarınca işyerinin şekli olarak el değiştirdiği, zira davalı tarafından sunulan haciz evrakındanda anlaşılacağı üzere söz konusu işyerinin halen dava dışı … tarafından işletildiği,Borçlar Kanunu 202.maddesi kapsamında ,bu işyerinin muvazalı olarak devredildiği gerekçesiyle “Davanın reddine ” karar vermiştir.Söz konusu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf dilekçesinde; davacının işyerini satın aldığını,elektrik aboneliği için başvurduğunda davalı kurumca önceki abone borçlarının ödenmesinin talep edildiğini,borcun şahsiliği kuralı gereği önceki abone borcundan yeni abonenin sorumlu tutulamayacağını ve bu gerekçe ile abonelik tesis edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, işyerinin davacıya muvazaalı devir iddiasının ispatlanamadığını, haciz sırasında ise dava dışı … işyerinde bulunmasının muvazaa oluşturmadığını,haciz tutanağını kabul etmediklerini,davacının işyeri ile dava dışı …. iş yeri ve ikalet adreslerinin farklı olduğunu,davacının bu işyerini kayınpederi dava dışı … devralmasının muvazaayı oluşturmayacağını belirterek, davacıdan haksız tahsil edilen paranın iadesi için kararın kaldırılmasını istemiştir.Davacı ve davalı damat kayınpeder ilişkisinde olup,işyeri vergi kaydı da yine davacının eşi … adına olduğundan,baba ,kız,damat gibi yakın ilişkileri içerir bir işyeri devri açık olarak göze çarpmakla birlikte, dava dışı önceki işyeri sahibi … hakkında pek çok kaçak tespit tutanağı olduğu,yapılan haciz işleminde yine dava dışı eski malikin işyerinde bulunduğu,vergi kaydının dava dışı …. kızı …. adına olduğu, davacı adına hiçbir kaçak tutanağı tanzim edilmediği, davacının yeni abone olduğunun tam anlaşılamadığı, davacının vergi kaydına göre işyeri faaliyetinin 15/03/2016 tarihinde başladığı, 07/06/2016 tarihide davacının abonelik için başvurduğu, kontrolde işyerinin davacıya devredildiği, ancak eski abonenin işyerinde olduğunun belirlendiği, 2016/4,2016/5,2016 /5.döneme ait faturalın işyeri vergi kaydından sonra,yeni abonelik talebinden önce olduğu ve bu tahakkukların davacı adına olmadığı anlaşılmakla, rapor ve ek rapor kapsamında hernekadar davacının eski abone borcundan sorumlu olmadığı belirtilmiş isede,işyeri devrinin muvazaalı olmadığı hususunun dosya kapsamından ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.Bu açıdan mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olduğu belirlendiğinden, davacının istinaf talebinin HMK 353/1b1.madde gereği reddine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf talebinin HMK 353/1b1.madde gereği reddine,Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/10/2020