Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1343 E. 2019/215 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1343
KARAR NO : 2019/215
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/05/2017
NUMARASI : 2015/134 E – 2017/552 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraf şirketler arasında akdedilen Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi uyarınca davacı şirketin elektrik satın aldığını, davalı şirketçe herhangi bir haklı sebep olmaksızın, hizmet bedeli karşılığı olmayan kayıp kaçak adı altında 43.811,81 TL bedelli fatura tahakkuk ettirildiğini ve tahsil edildiğini beyanla, haksız olarak tahakkuk ettirilen 43.811,81 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.Bu dava ile birleştirilen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/650 esas sayılı dosyasında açılan davada ise, aynı iddialara dayalı olarak tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin şimdilik 20.000,00 TL’sinin ödeme tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 6719 sayılı Kanunla 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda yapılan değişiklikle davanın dayanaksız kaldığını, bu bedellerin tahsilinin yasal bir yükümlülük olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17.maddesi 10 fıkra hükmü ve geçici 20. maddesi doğrultusunda talebin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı taraf, dava konusu bedellerin hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, tahsilat tarihinde bu bedellerin tahsilinin Yargıtay HGK kararlarına, içtihatlara aykırı olduğunu, yasal dayanağının bulunmadığını, 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenlemenin kanunların geriye yürümezliği şeklindeki Anayasal ilkeyi de ihlal ettiğini, davacı lehine yargılama giderine hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir.Yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür. Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde çok sayıda mahkemenin Anayasaya aykırılık başvurularının, istinafa konu kararın karar tarihi itibariyle yasal karara bağlama süresinin geçtiği ve henüz sonuçlanmadığı, bazı mahkemelerinin başvurularının da usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. (Anayasa m. 152,III; An. Mah. m. 28,IV c,2) Aksi halde, Anayasa Mahkemesine başvurmuş ve onun kararını beklemekte olan mahkeme, beklemeye son vererek, davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırabilir. Dolayısıyla, mahkemenin, Anayasanın m. 152, III; Any. Mah.Kuruluş Kn m. 28,IV c,2 gereğince, Anayasa Mahkemesine başvurunun esastan incelenmesini beklemeksizin, yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 04.06.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması hukuka aykırı bulunmamıştır.Kaldı ki , Anayasa Mahkemesinin bu bedellerin alınmasını yasal hale getiren 6719 sayılı Kanun’un Anayasaya aykırılığı ile ilgili iptal başvurularını reddetmesi sebebiyle ,artık bu istinaf sebebinin sonuca etkisi kalmamıştır.Davacı red kararını konusuz kalmadan dolayı karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğinden dolayı istinaf etmemiş, kabulü gerektiğinden bahisle istinafa getirmiş olup, o halde, istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme yapılacaktır. Davacı mevzuat değişikliği sonrası haksız çıkmış olsa da, dava tarihi itibariyle, uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu bu davasında, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte, yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından, mahkemece, yasa değişikliği nedeniyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken red kararı verilmesi yasaya uygun değilse de;bu husus davacı tarafça istinaf konusu yapılmadığından, inceleme dışı tutulmuştur. Nitekim, Dairemizce verilen 2017/24 esas sayılı ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2017/382 E.sayılı bu konudaki istinafla sınırlı yaptığı inceleme sonucu, red kararını muhafaza ederek sadece vekalet ücreti ve yargılama giderini düzelterek verdiği kararının Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/12005 E. ve 2017/13884 E. sayılı kararları ile onanmıştır.Davacının, yargılama giderlerine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında belirttiği üzere, “Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine” hükmedilmesi gerekir.Yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır.Ancak , dava tarihindeki haklılık durumu sebebiyle davacı lehine yargılama giderine hükmedilmemesi usul ve hukuka aykırı olduğundan,sadece yargılama gideri kısmı istinafa getirilmekle, davacı tarafın asıl ve birleşen davalar yönünden istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile red kararı muhafaza edilmek suretiyle, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında; “davacı tarafça asıl ve birleşen davalar için yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin hükme eklenmesine, sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı tarafın asıl ve birleşen davalar yönünden istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme sonucunda , red kararı muhafaza edilerek, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1-Asıl ve birleşen davanın reddine,
2-Alınması gereken 31,40 TL harcın peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 716,80 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Birleşen dosya yönünden alınması gereken 31,40 TL harcın peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 310,15 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça asıl ve birleşen davalar için yapılan 747,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflar yararına vekalet ücreti tayin ve takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Sair istinaf sebeplerinin reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 98,90 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/02/2019