Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1308 E. 2020/794 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1308
KARAR NO : 2020/794
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2017
NUMARASI : 2014/179 E – 2017/1030 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin … Mah., … Sok, No:… Halkalı adresinde faaliyet gösterdiği “kot yıkama” işletmesinde davalı kurum görevlilerince tanzim edilen 11.02.2014 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına istinaden adına tahakkuk ettirilen toplam 40.851,50.TL tutarındaki kaçak elektrik tüketim bedelinin tamamı bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketçe davalı kurum ile 06.11.2013 tarihinde elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi yapıldığını, güvence bedeli tahsilat makbuz örneğinden kurulu gücün 83,33 kw sözleşme gücünün ise 50.000 kw olduğunun tespit edildiğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından …. nolu tesisatla ilgili abone işlem dosyası, 08.03.2014 tarihli ve … nolu Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı sureti, tesisat endeks dökümü, abone borç listesi, 11.02.2014 tarihli ilk endeks ve değiştirme protokolü, 09.05.2014 tarihli sayaç değiştirme tutanağı suretleri getirtilerek bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, usulsüz kullanım sabit olduğu, gerekçesiyle davacının borçlu olacağı tutarın 19.310,76 TL olduğu, 21.540,74 TL borçlu olmadığnıın tespitine karar verilmiştir. Söz konusu kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf başvurusunda özetle, yetki itirazlarının değerlendirilmediğini, kararın eksik inceleme ile verilip bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, mahkemece raporlar arası fahiş farklar olduğundan 3 kez ayrı bilirkişiler tarafından rapor alındığını, hükme esas alınan heyet raporundaki değerlendirme ve yapılan hesaplama hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alın 04.12.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; müvekkil şirketin davacıya kaçak kullanım nedeniyle toplam 40.851,50-TL kaçak tahakkuku yaptığı, davacının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 26/1-b-c’ye göre kaçak elektrik tükettiği kanaatine varıldığı ancak yapılan hesaplamalar doğrultusunda tahakkuk ettirilmesi gereken bedelin 19.310,76-TL olduğu kanaatine varıldığı yönünde görüş bildirildiğini, ancak bilirkişilerin kaçak tespit tarihinde mevzuata yürürlükte bulunmayan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine atıf yaptığını, bu yönetmeliğin 08.05.2014 tarihinde yürürlüğe girdiğini, dava konusu kaçak tespiti ve tahakkukların yapıldığı tarihte henüz yürürlükte olmadığını, kaçak tüketim miktarının tespitinde esas alınan güç değeri hatalı olduğunu, Bilirkişi heyetinin sözleşmede yer alan 83,33 KW kurulu güç ve 50 KW sözleşme gücünü dikkate alarak kaçak tüketim miktarı hesabı yaptığını, ancak davacı tarafın güç artırımı talep etmeden) sözleşme gücünün üzerinde devreden elektrik enerjisi çektiğini, bu durumun müvekkili şirket tarafından 11.02.2014 tarihinde yapılan tespitte devreden sözleşme gücünün üzerinde 950 Amper yani 950 Amper akım değeri X 0,22 /0,6 (ters diversite) = 348.34 KW güç çektiği görüldüğünü, tespit edilen bu güç değeri varken kurulu güç olarak 50 KW’nin dikkate alınmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Uyuşmazlık kaçak tahakkukuna yönelik fatura nedeniyle açılan menfi tespit davası niteliğindedir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 06.11.2013 tarihli elektrik enerjisi satışına ilişkin abonelik sözleşmesi yapıldığı, 11.02.2014 tarihli tutanağa göre ve laboratuvar sonucuna göre “sayacın damgaları ile oynanmış, R-S-T fazlarına ait akım ölçüm uçlarına uzaktan kumanda devresi bağlanarak ŞÖNT yapılmış,” şeklinde tespitler yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, hükme esas bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda ise; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 622 sayılı kararına göre değerlendirme yapılması gerekirken rapor tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği çerçevesinde inceleme ve hesaplama yapılmış, mahkemece, bu bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir. Davacı tarafın, sayaca müdahale ederek elektrik kullanması eylemi, kaçak elektrik kullanımı olarak nitelenerek, talep edilen kaçak tahakkuk bedellerinin tutanağın düzenlendiği tarihdeki yönetmelik ve yukarıda açıklanan 622 sayılı kurul kararında açıklanan yöntemle hesaplanması gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi; talep edilen kaçak elektrik bedelinin tutanağın düzenlendiği tarihdeki yönetmelik ve 622 sayılı kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak; sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/09/2020