Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1294 E. 2020/738 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1294
KARAR NO: 2020/738
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2017
NUMARASI: 2014/791 E – 2017/678 K
BİRLEŞEN İSTANBUL (Kapatılan) 42. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2013/45 E. 2013/265 K. SAYILI DOSYA
DAVANIN KONUSU: Alacak ( Birleşen dava : Ortaklıktan Çıkarılma )
KARAR TARİHİ: 08/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada, davacı vekili dava dilekçesinde; davalı olarak gösterilen gerçek kişilerin müvekkili ile birlikte davalılardan … Limited Şirketi’nin her biri % 25 pay oranında ortağı olduğunu, davalılardan … ile davalılardan …’m diğer davalı … Limited Şirketi’nin ortakları olduğunu, davalı gerçek kişiler ile müvekkilinin bir araya gelerek şirketleri de içine alacak şekilde Adi Ortaklık Sözleşmesi başlıklı bir sözleşme düzenlediklerini, işbu adi ortaklık sözleşmesinin 4. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında belirtilen mülkiyeti Edirne Belediyesi’ne ait olan …’nın davalılardan …’in, mülkiyeti İstanbul Teknik Üniversitesine ait olan Kültür Merkezi’nin ise davalılardan …, kafe, restoran v.b. hizmetleri vermek amacıyla kiralandığını ve devam ettiğini, adi ortaklık sözleşmesine göre müvekkilinin sadece emeğini katacağını, işletmelerin faaliyete geçirilmesi için alınacak tüm demirbaşların tadilat ve dekorasyon masraflar ve benzeri giderlerin davalılardan … ve … tarafından karşılanacağını, adi ortaklık sözleşmesinin 4. maddesinin 5. fıkrasında kiralama işlemleri bittiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde … tarafından kullanılmak üzere bir JEEP alınacağının belirtildiğini, 6. fıkrasında kiralama işlemlerinin bitirildiği gün ortaklardan …’na 50.000,00 TL nakit ödeme yapılacağının belirtildiğini, adi ortaklık sözleşmesinde bahsi geçen yerlerin ihale ve kiralama işlemlerinin 2010 yılı başında tamamlandığını, Edirne’deki yerin sözleşmesinin 14.01.2010 tarihinde yenilendiğini, İTÜ bünyesindeki yerin 30.06.2010 tarihinden geçerli olan kira sözleşmesinin akdedildiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin hükümlerinin önemli ölçüde uygulandığını ve yürürlüğe konulduğunu, sözleşmenin 4/5. maddesinde bahsedilen aracın satın alınarak kullanılmak üzere …’na verildiğini, ilerleyen süreçte adi ortaklık sözleşmesi ile kabul edilen ve kısmen yürürlüğe konulan hükümlere davalı gerçek kişiler tarafından sebepsiz yere muhalefet edilmeye başlandığını, davacıya karşı taahhüt edilen bir kısım vecibelerin yerine getirilmediğini, ortaklığının yürütülmesine karşı bir takım engellerin oluşturulduğunu, davalılardan … ortaklarının 28.10.2011 tarihinde toplanarak şirkete ait olan aracın satılmasına müvekkilinin muhalefetine karşı oy çokluğu ile karar aldıklarını, bu karardan sonra aracın icra kanalı ile müvekkilinin elinden alınarak ,ortaklarca 3. bir şahsa satıldığını, sözleşmenin bu şekilde ihlal edilmesi nedeniyle müvekkilinin araç kiralamak zorunda kaldığını, araç kiralama bedeli için müvekkilinin yaptığı harcamalara karşılık şimdilik 10.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini ve davalı ortakların ortaklık sözleşmesinin 4.6. maddesinde yazılı olan 50.000,00 TL’nı da müvekkiline ödemediğini beyanla , ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar …, …, … ve … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; davacının dayandığı adi ortaklık sözleşmesinin yok hükmünde olduğunu, sözleşmede müvekkillerinden …, …’ın imzaları bulunmadığını, davacının hangi ediminin karşılığı böyle bir alacak talebinde bulunduğunun anlaşılamadığını,davacının dilekçesinde bahsettiği aracın bankadan kredi kullanmak suretiyle şirket işlerinde kullanmak için satın alındığını, davacı tarafından kullanıldığını, ancak şirketin ekonomik olarak zor duruma girmesi ve kredi borçlarını ödeyememesi üzerine davacının muhalefeti ile alınan ortaklar kurulu kararı ile kredi borçlarının ödenmesi amacıyla aracın satışına karar verildiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesi istenmiştir. Birleşen İstanbul (kapatılan) 42. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/45 esas, 2013/265 karar sayılı, 07.10.2013 tarihli dosyada, birleşen dosya davacısı … Limited Şirketi vekili dava dilekçesinde,davalının şirket ortağı olmasında herhangi bir fayda bulunmaması ve ortak olmasının şirkete daha çok zarar vermesi nedenleriyle, davalının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece ,asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Sözkonusu kararı ,asıl davadaki davacı vekili, asıl dava yönünden istinaf etmiş olup,davanın konusunu teşkil eden hususun taraflar arasında düzenlenen “Adi Ortaklık Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile davacıya tanınan bir kısım hakların tazminine ilişkin olduğu, Mahkemece davalılarca yapılan itirazlar üzerine, öncelikle, imza incelemesi yapılmasına karar verildiğini, uzman bilirkişilerce düzenlenen raporla, imzanın, itirazda bulunan davalılara ait olduğunun tespit edildiğini, adi ortaklık mensupları tarafından, kiralama işlemlerinin karşılığı olarak, davacının kullanımına tahsis edilmek üzere, bir araç satın alındığı ve bu aracın uzun süre, davacı zilyetliğinde kaldığı,ancak davalılar tarafından, davacının rızası hilafına geri alındığını, Mahkemenin , adi ortaklığın oybirliği ile davacıya araç kiralanması gerektiği, davacının tek başına araç kiralamaya yetkili kılınmadığı, sözleşmeye göre adi ortaklığı ilgilendiren konularda, ortakların oybirliği ile işlem yapmalarının zorunlu olduğuna dair gerekçesinin ,kendi içinde çelişki barındırdığını, ortak alınan karara rağmen, bu aracı davacının elinden geri alan kişilerin, araç kiralama konusunda onay vermeyeceğinin açık olduğunu, davalı tarafın, araç satın alma ve tahsis işleminde olduğu gibi, 50.000-TL tutarındaki tazminatın ödenmesi konusunda da 2 adet işyerinin kiralanmış olmasını yeterli gördüğü için, 3. bir işyeri aranıp kiralanması konusundaki talebini askıya aldığını, mahkemece, kiralama işlemlerinin tamamlanmadığından bahisle, davacıya ödenmesi gereken 50.000-TL tazminatın hak edilmediği sonucunun hatalı olduğu ileri sürülerek, kararın kaldırılması ,asıl davanın kabulüne karar verilmesi istenmiştir. HMK 355.maddesi gereğince taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; dava, adi ortaklıkta, davalıların adi ortaklık sözleşmesini ihlal ettikleri iddiası ile , davacının adi ortaklık faaliyetleri için yaptığını beyan ettiği araç kiralama masrafı ve sözleşmeye göre adi ortaklığın konusunu oluşturan kiralama işlemlerinin tamamlanması sebebiyle, ödeneceği kararlaştırılan 50.000,-TL nin ödenmediği iddiası ile,diğer ortaklardan tahsili talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ,belge ve taraf beyanlarına göre, taraflar arasında bir adi ortaklık kurulduğu, dosyadaki araç satın almaya ilişkin fatura örneği ile araç kiralandığına ilişkin fatura örneğine göre ; ortaklık sözlemesi kapsamında davalı … şirketi adına alınan aracın,kullanımı için davacı …’na verildiği, ancak bu aracın davacıdan bir süre sonra oyçokluğu ile alınan ortaklar kurulu kararı ile alındığı ve sonuçta 3. kişiye satıldığı anlaşılmaktadır. Davacı sözkonusu aracın kendisinden geri alınması nedeniyle araç kiralayıp, masraf yaptığını ileri sürerek bunun tahsilini talep etmiş ise de, taraflar arasındaki Adi Ortaklık Sözleşmesi’nin 5. maddesine göre ortaklığın “ortakların oy birliği ile yönetileceği ve ortakların müşterek imzası ile borçlandırıcı işlem yapabilecekleri” şeklinde düzenleme yapıldığı, davacının tek başına ortaklık adına araç kiralayıp borçlandırıcı işlem yapma yetkisinin bulunmadığı ve adi ortaklık ortaklarının bu yönde almış oldukları bir karar bulunmadığından, bilirkişi raporunda aksi yöndeki görüşe itibar edilmeyerek, davacının davalılardan araç kiralama için ödediği bedeli isteyemeyeceği şeklindeki mahkeme gerekçesi ve bu sebeple bu talebin reddine karar verilmesinde,sözleşme hükümleri dikkate alındığında usul ve hukuka aykırılık görülmemiştir. Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle , taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesinin 4/6. maddesinde, kiralama işlemlerinin bitirildiği gün ortaklardan …’na 50.000,00 TL nakit ödeme yapılacağının kararlaştırılmış olduğu, dosyaya bu yönde sunulan belgeler ve bilirkişi raporu ile taraflar arasındaki Adi Ortaklık Sözleşmesi’nin konusunu oluşturan tüm kiralamaların tamamlanmamış olduğu, davacı tarafın istinaf dilekçesinde bu hususta ; 3. yerin kiralamasının yapılmadığı ,ancak davalıların 2 adet işyerinin kiralanmış olmasını yeterli gördüğü için, 3. bir işyeri aranıp kiralanması konusundaki talebini askıya aldığı yönündeki istinaf sebebi ilgili olarak ,dosyada bu hususu isbata yarar herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmakla ,sözleşmenin 4/6. maddesindeki düzenleme kapsamında bu ödemenin kiralama işlemlerinin bitirilmesi şartına bağlandığı ,50.000,-TL nin ödenmesi yönünden de 2 adet kiralama işleminin yapılmasının, eksik ifa sebebiyle sözleşmeye uygun bulunmadığı , sözleşmedeki düzenleme şekline göre kiralama sayısına göre kısmi bir ödeme şekli de öngörülmediğinden ,davacının bu yönden alacak talebine hak kazanmadığı sonucuna varılmakla , mahkemece bu yöndeki talebin reddine karar verilmesinde de usul ve hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu sebeplerle, davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderinin istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/09/2020