Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1285 E. 2018/622 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1285
KARAR NO : 2018/622
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2018
NUMARASI : 2016/451 E- 2018/164K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :22/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle ; müvekkilinin Beylikdüzü OSB Mah. …Beylikdüzü İstanbul adresindeki ticarethanede kullandığı elektrik enerjisini davalı ile akdettiği elektrik aboneliği sözleşmesi kapsamında satın aldığını ,davalı tarafca müvekkilinden dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, kayıp kaçak bedeli,TRT payı ve sair isimler altında haksız olarak tahsil edilen bedeller için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.000,00 TL’nin davalı şirketten faiziyle birlikte tahsil edilerek müvekkile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı kanunla değişik 17. Maddesi 10 fıkra hükmü ve geçici 20. Maddesi doğrultusunda talebin yasal dayanağının ortadan kalkması nedeniyle davanın konusuz kaldığına bu nedenle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava açıldığı tarihte davacının haklı olduğu subut olduğundan davacı lehine 2.180 TL maktu vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı istinaf dilekçesinde özetle; kayıp kaçak ve dava konusu diğer fatura bedellerinin zaten mevzuatta varolduğu ve bu bedellerin tüketici tarafından ödenmesinin yasa gereği olduğunu ve müvekkil kurumun 6446 sayılı kanun ile EPDK VE EPY’na aykırı hiçbir işlem yapmamış olmasına rağmen davacı lehine hükmedilen yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin karar kaldırılarak davanın reddini, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, kayıp kaçak bedeli TRT payı ve sair bedellerden kaynaklanan alacak davasıdır.
Mahkemenin kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde ve harcı yatırılarak istinafa başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde yasal düzenlemenin, esasen ,var olan bir durumun hukuki düzenlemesine yönelik olduğu , bu nedenle kararın yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ayrıca, ilk derece mahekeme kararının aleyhine yüklenen ücreti vekalet ve yargılama giderleri yönünden kararının kaldırılmasını ve davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Yargılama esnasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 20. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. Maddesi birinci, üçüncü, dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (c), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile ” Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamın da belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda, tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilerek, tüketici hakem heyetlerinin ve mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayacı okuma perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgi tarifelerin düzenlenmesine EPDK kanunundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda söz edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. Maddesi ile 6446 sayılı Elektirik Piyasası Kanunu’ na eklenen ;geçici 19;” Bu maddeyi ihdas eden kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici 20;” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’ nun 17. Maddesine eklenen 10. Bend ile dava konusu uyşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de , geçici 20. Maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Dolayısıyla verilen karar yasaya ve emsal yargıtay kararlarına uygun bulunmuştur.
Somut olayda davanın açıldığı tarihteki mevzuat,Yargıtay HGK 21/05/2014 Tarih, 2013/7-2454 Esas 2014/679 Karar sayılı ilamı ile ve Yargıtay 3.HD 03/06/2014 Tarih, 2014/2058 Esas, 2014/8743 Karar sayılı ve 3.HD 10/06/2014 Tarih, 2014/8719 Esas 2014/9201 Karar sayılı ilamlarında, davacının dava açmakta haklı olduğu bir hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren ve geçmişe etkili olarak yürütülen yasa değişikliği sonucunda haklı durumda olmasına rağmen haksız duruma düşen davacının davasının hem esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek hem de haksız duruma düşmesinden faydalanılarak davalı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı sonuçlar doğuracaktır.
Davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple; ilk derece mahkemesince, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK’ nın 331/1 maddesi uyarınca; dava açıldığı tarihte davacı tarafın haklı olması sebebiyle, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Bu nedenle ,davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereği reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereği reddine ,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/05/2018