Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1273 E. 2020/539 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1273
KARAR NO : 2020/539
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2018
NUMARASI : 2016/125 E – 2018/81 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin işyerinin bulunduğu cadde üzerinde … A.Ş. yetkilileri tarafından 05,09.2015 tarihinde toprak altından geçen elektrik kablolarının değiştirilmesi amacıyla yapılan kazı çalışmaları sırasında, müvekkil şirkete elektrik gönderen kablolara zarar verildiğini, kablo hasarı sonucu elektrik kesintisinin oluşması üzerine … yetkililerinin sorunu giderdiğini, elektrik akımı verildiğinin bildirilmesi üzerine müvekkili şirketin faaliyetlerine başladığını, bir süre sonra işyerindeki tüm elektronik cihazların elektrik akımından kaynaklanan sorunlar nedeni ile kullanılamaz hale geldiğini, Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesine delil tespiti amacıyla başvurduğunu, olay yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, elektrikle çalışan cihazların, 220 volt yerine 380 volta maruz kaldığının ve bu durumun elektronik cihazların arızalanmasına neden olduğunun tespit edildiğini, dava öncesi davalı şirketin kendisine gönderilen faturaların yalnızca 3.929 TL’sini ödediğini, tespit dosyasında karar altına alınan 195,40 TL, keşif harcı, 600 TL bilirkişi ücreti, 75 TL araç ücreti ile 300 TL vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 5.000 TL’nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,davacı vekili talebini yargılama sırasında 12/12/2017 tarihli dilekçesi ile 10.835,23 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu olayın meydana geldiği yerdeki işlerini ihale yolu ile ve anahtar teslimi olarak dava dışı ….’ne devrettiğini, müvekkili kurumun asıl işinin elektrik dağıtımı ve işletilmesi olduğunu, yüklenici firma ile müvekkil kurum arasında alt işveren-asıl işveren ilişkisi olmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın yüklenici şirkete ihbarının talep edildiğini, müvekkili şirketin sorumlu tutulabilmesi için dava konusu hasarın müvekkili şirketin olumlu ya da olumsuz eylemi neticesinde ortaya çıkmış olduğunun, yani illiyet bağının ispatının davacıya ait olduğunu, dosyada davacı tarafça tutulan tek taraflı tutanaklardan başka delil bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafça talep edilen miktarın fahiş olduğunu ve faiz talebinin de reddi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ,davacının işyerindeki elektronik malzemelerin davalının sorumluluğunda gerçekleştirilmiş olan kazı çalışmaları esnasında zarar gördüğü, davalı tarafından dava konusu olayın meydana geldiği bölgedeki arıza bakım onarım kazı çalışmaları istisna akdi kapsamında …’ne devredilmiş ise de, hasarın davalı tarafından kablolara 220 volt yerine 380 volt verilmesinden kaynaklandığı, kablolara elektrik akımı verme ve elektrik akımının voltajını belirleme yetkisinin davalıya ait olduğu, ayrıca davalının davacıya 3.929,00 TL’nin hasar ödemesinde bulunarak hasardan kaynaklanan kusuru kabul etmiş olduğu, meydana gelen zarardan davalının sorumlu olduğu, hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporu çerçevesinde davanın kabulü ile, 10.835,23 TL ‘nin ödeme tarihi olan 25/12/2015 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalı … vekili istinaf etmiş olup,dava konusu hasarın meydana geldiği mahalde kazı çalışmasının dava dışı yüklenici …. tarafından anahtar teslim suretiyle yapıldığı, husumetin bu şirkete yöneltilmesi gerekirken, davalı şirketin hasım kabulü ile sorumluluğu yoluna gidilmesinin hatalı olduğu, mahkemece, dosyadaki beyanlarının ve özellikle hükme esas alınan 14.11.2017 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının incelenmemiş ve yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması taleplerinin karşılanmamış olduğu, sözleşme kapsamında işverenin, yüklenicinin faaliyetlerini denetlemesi ya da taşerona talimat vermesi hususlarında düzenlemede bulunmadığı, bu anlamda müvekkili şirket ile yüklenici firma arasında herhangi bir bağımlılık ilişkisi bulunmadığı,bu nedenle müvekkili şirketin yüklenici firmanın herhangi bir zarara sebebiyet vermesi halinde bu zararlardan sorumlu tutulamayacağı,davacının iddia ettiği zarar ile müvekkil şirket eylemleri arasında uygun illiyet bağının ispatlanamadığı,davacı yanın sunmuş olduğu faturalar dışında herhangi bir somut verinin dosyaya kazandırılamadığı,hükme esas alınan bilirkişi raporunda meydana gelen zarar ile müvekkil şirket arasında illiyet bağının varlığına ilişkin de inceleme yapılmadığı, itiraz edilen tespit dosyasındaki belirleme ve hesaplar aynen benimsenerek rapor düzenlendiği ,kabul anlamına gelmemek kaydı ile zararın oluşmasında veya artmasında davacı yanın müterafik kusuru olup olmadığı araştırılmadan karar verilmesinin hatalı bulunduğu ,davacı tarafa iyiniyetli olarak ödeme yapılmasının zarar bakımından husumeti kabul ettiği anlamına gelmediği,ayrıca mahkemece, dava ve ıslah olunan miktarlara faturaların ödenmesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin de yasal dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülmüştür….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava,haksız fiil sebebine dayalı tazminat talebine ilişkindir.Davalı şirketin husumete ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ,davacının elektronik eşyalarının hasar görmesinin sebebinin ,tesbit dosyası ve yargılamada alınan bilirkişi raporlarına göre ,davalı tarafından kablolara 220 volt yerine 380 volt verilmesinden kaynaklandığı anlaşılmış olup , kablolara elektrik akımı verme ve elektrik akımının voltajını belirleme yetkisi davalı şirkete ait olduğundan, zararı doğuran sebebin voltaj yüksekliği olduğu dikkate alındığında, ihale edilen işle ilgili bir husus olmadığından, davada davalıya husumet düşmektedir.İşin ,dava dışı şirkete ihale edilmesi ,davalının bu konudaki yetkisi dikkate alındığında ,davalının husumetini kaldırmadığından ,davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Davalının diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/75 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucunda, kazı çalışmaları esnasında iş makinesinin kabloyu koparması ile işyerinde 220 voltla çalışan cihazlara nötr iletkeni üzerinden faz verildiğinden elektrikle çalışan cihazlara 220 volt yerine 380 volta, yani yüksek voltaja maruz kalmış olduğunun, bu durumun elektronik cihazların kartlarının yanmasına – elektrikli cihazların arızalanmasına yol açtığının tesbit edildiği görülmüştür. Mahkemece alınan 14.11.2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda da özetle; … ilçesi … Mahallesi, … Caddesi üzerinde 05.09.2015 tarihinde toprak altından geçen elektrik kablolarının değiştirilmesi amacıyla davalı şirket tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında, davacı şirketin kablolarına zarar verildiğini, işyerinde elektrikle çalışan cihazların 220 volt yerine 380 volt enerji verilerek yüksek volta maruz kaldığını, böylelikle de elektronik cihazların kartlarının yandığını, dosya kapsamında sunulan fatura ve teklif formlarına istinaden kabloya verilen hasar sonrası işletmede oluşan hasar tutarının 10.835,23-TL olduğunu bildirmişlerdir.Bilirkişi heyet raporu ile tesbit dosyasındaki rapor arasında çelişki bulunmadığı ,yeterli teknik değerlendirme içerdiği kabul edilmekle ,hükme esas alınmasında usul ve hukuka aykırılık görülmemiştir.Diğer istinaf sebebinin incelenmesiyle ,25.12.2015 işlem tarihli Garanti Bankası dekontuna göre , davalı … tarafından davacının banka hesabına 3.929,00 TL’nin hasar ödemesi olarak gönderildiği anlaşılmıştır.Bu ödemenin tesbit raporu dışındaki zarar kalemlerine ilişkin olduğu, mükerrer ödeme bulunmadığı anlaşılmakla ,bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.Faiz başlangıcı yönünden ,temerrüt olgusunun davadan önce gerçekleştiğine dair dosyada ihtarname vs. bulunmamaktadır .Dava dilekçesinde istenen faizin başlangıç tarihi hakkında açık bir talep bulunmamaktadır.Davacı taraf ıslah dilekçesinde ,10.835,23 TL maddi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunmuştur.O halde , dava dilekçesi ile ıslah dilekçesindeki faizle ilgili talep durumları dikkate alındığında ,davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün faiz başlangıcına ilişkin kısmının HMK 353/1-b-2 maddesi ile düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hükmün faiz başlangıcına ilişkin kısım HMK 353/1-b-2 maddesi ile düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Davanın kabulü ile, 10.835,23 TL ‘nin 5.000 TL’lik kısmının dava tarihi olan 08/02/2016 ‘dan, bakiye 5.835,23 TL’sinin ıslah tarihi olan 12/12/2017’den itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 740,15 TL ilam harcından peşin yatırılan 85,39 TL harç ile 99,70 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 556,06 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 85,39 TL peşin harç, 99,70 ıslah harcı, 206,30 TL keşif harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 261,50 TL tebligat ve müzekkere giderleri ile tespit dosyasında yapılan 195,40 TL keşif harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 75,00 TL keşif araç ücreti, 300,00 TL vekalet ücretinden oluşan toplam 3.052,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Tarafların kullanılmayan avansları varsa karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,İstinaf incelemesiyle ilgili olarak;Davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalının istinaf aşamasında yaptığı 45,50 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/06/2020