Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1262 E. 2020/1246 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1262
KARAR NO: 2020/1246
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2017
NUMARASI: 2015/433 E – 2017/415 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının …’da bulunan tesislerinde yer alan …, …, …, … , … , … , … , …, … abone numaralı elektrik abonelikleri için 01/01/2005- 31/12/2014 tarihleri arası davalı şirketten elektrik tedarik ettiğini, davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davacıya tahakkuk ettirilen ve davacıdan tahsil edilen kayıp – kaçak bedellerinin iadesinin gerektiğini belirterek, dava hakları saklı kalmak kaydıyla 20/03/2005 -31/12/2014 tarihleri arasında davacı şirketten haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kayıp – kaçak bedeli adı altında tahsil edilen tutara karşılık olmak üzere 1.000,00 TL belirsiz alacağın dava tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilince cevap dilekçesinde, EPDK kararlarına uygun olarak tahsil edilen bu bedellerin iadesinin istenemeyeceği belirtilerek,davanın reddine karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece ,”17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6446 Sayılı Kanunun 17.maddesinde yapılan değişiklik ile getirilen; ”Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun (EPDK nun) düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü gereğince bilirkişi raporuna göre; davacıdan tahsil edilen kayıp- kaçak bedelinin EPDK’ nun bu konudaki düzenleyici işlemlerine ve tarife yönetmeliklerine uygun tahsil edildiği anlaşıldığından; Mahkememizin, davacıdan alınan kayıp kaçak bedelinin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetlenmesi ile sınırlı yetkisi” bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden ise davanın açıldığı tarih itibariyle yasal düzenlemeler, Yargıtay içtihatları, Hukuk Genel Kurulu kararına göre davacının dava açmakta haklı olduğu, dava açıldıktan sonra 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren yasa ile getirilen düzenleme ile davanın reddi yoluna gidildiği ve yasa değişikliği sebebiyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle,6719 sayılı Yasa ile getirilen değişiklikler sebebiyle dava konusuz kaldığından, emsal Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları neticesinde Mahkemece “karar verilmesine yer olmadığına dair karar” verilmesi yerine davanın reddine dair hüküm kurulmasının hatalı olduğu,aynı şekilde, davacının davanın açıldığı tarihteki haklılığı gözetilerek, davacı lehine olacak şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, yargılama giderlerinin de davalı üzerine bırakılması gerektiği ileri sürülmüş,kararın bu yönlerden düzeltilmesi istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir. Davacının istinaf taleplerinin incelenmesiyle; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişiklikleri, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırmıştır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece davanın reddi yerine “dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında belirttiği üzere, “Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından,HMK 331/1 maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırlık oluşturmaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereği karar düzeltilerek, bu konuda yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden red hükmü ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin kısımlar hükümden çıkartılarak yeniden esas hakkında; “Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine yargılama gideri ile karar tarihindeki maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline,” ibareleri hükme eklenerek karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf talebinin kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar kaldırılıp, yeniden esas hakkında; 1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Alınması gerekli 31,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 3,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacıdan alınan toplam 31,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-Davacının yaptığı toplam 1.970,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı lehine karar tarihindeki AAÜT uyarınca 1.980,-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 7-Tarafların yaptıkları delil/gider avans bakiyeleri varsa karar kesinleşince taraflara iadesine, İstinaf incelemesiyle ilgili olarak; Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davacının yaptığı 82,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/10/2020