Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1247 E. 2018/564 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1247
KARAR NO : 2018/564
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/917 E
ARA KARAR TARİHİ : 17/01/2018
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının Beykoz’da cam atolyesinin bulunduğunu, cam ürünleri üretim işi le uğraştığını, davalı tarafça düzenlenen 10/09/2017 tarihli kaçak kullanım faturasına konu 1.865.132 TL’lik bedel yönünden davacının davalıya borçlu olmadığını, davanın davalı nezdinde 20/04/2017 tarihli abonelik sözleşmesinin bulunduğunu, işyerinde 30/04/2017 tarihinde meydana gelen yangın sebebiyle işyerinin kullanılamaz hale geldiğini, 2017 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ait dönemlerin işyerinde tadilat dönemi olduğunu ve ve bu dönemde üretim yapılmadığını, tadiat dönemi de dahil dönemlerde fiilen gaz kullanılmış gibi fatura tahakkuk ettirildiğini,halbuki bu dönemlerde fırın çalışmadığını, 2017 yılı Ağustos ayı itibarıyla fırının işyerinde kullanılmaya başlandığını, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1045 D.iş sayılı dosyası ile davacının gazının kesilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verildiğini, ihtiyati tedbir kararının devamına ve davacının davalıya davaya konu fatura ve muhtıra sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
İhtiyati tedbire itiraz üzerine mahkeme tarafından 17/01/2018 tarihinde, “Davacı tarafa kaçak kullanım nedeniyle davalı İGDAŞ tarafından fark faturası düzenlendiği, davalı İGDAŞ ın doğalgaz satıcısı olarak tekel konumunda olduğu, davacının işlettiği fabrikanın cam ocaklarının doğalgaz ile işletildiği, doğalgazın kesilmesi halinde fabrikanın üretiminin tamamen duracağı, bu nedenle istenen borcuda ödemesinin mümkün olmayacağı, davalının tekel hakkını kullanarak haklılığı tartışmalı olan fark faturasının ödetilmeye çalışıldığı, davacının HMK 389 gereğince ciddi bir zararının ortaya çıkacağının sabit olduğu, bu nedenle HMK 389 koşullarının varlığı açık ve sabit olduğundan, menfi tespit davasında bu koşullarda değişme bulunmadığı gerekçesiyle “İtiraz eden tarafın itirazının reddine” istinafı kabil olmak üzere karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde;verilen ihtiyati tedbir kararının davalının zararına sebebiyet vereceği, davacının kaçak doğalgaz kullandığının ihbarı üzerine olay yerinde tutanak tutulduğu, tekrar gidildiğinde sayacın geri alındığının belirlendiği, yangın iddiasının sayacın geri alınması gerekçesi olamayacağı, ayrıca uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, aksi taktirde kaçak kullananın ödüllendirileceği, kaçak doğal gaz kullanımı sebebiyle dava konusu faturanın düzenlenmesi sebebiyle ihtiayti tedbir kararının kaldırılması gerektiğinden bu taleplerinin reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK’nun 389. maddesinin 1. fıkrasında “uyuşmazlık konusunda, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle büyük sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” belirtilmiştir
Davalı tarafın istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, HMK 389/1 madde hükmü gereği, dava konusu yerin işyeri olması nedeniyle, buraya doğalgaz verilmemesi hali, gecikmesinde sakınca bulunan durum kabul edilerek, HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden gerekli şartların somut olayda mevcut olduğu kanaatiyle, dava konusu fatura miktarı ile sınırlı olarak mahkemenin verdiği tedbir kararına itiraz üzerine verilen red kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bu sebeple davalının istinaf talebinin yerinde bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına ve davalı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/05/2018