Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1198 E. 2018/629 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1198
KARAR NO : 2018/629
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2017
NUMARASI : 2016/123 E – 2017/1255 K
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; depo olarak kullanmak üzere 01/08/1999 tarihinde kiralayıp 15/08/1999 tarihinde boşalttığı iş yeri ile, o tarihten sonra bir ilişkisinin kalmadığını, iş yerini boşalttıktan sonra, daha önce yaptığı kira kontratı ve kimlik bilgileri kullanılarak sahte imzayla adına elektrik idaresiyle sözleşme yapıldığını ve yıllarca adına elektrik kullanıldığını, Bakırköy … İcra Dairesinin … sayılı dosyasının tebliği ile durumu öğrendiğini, icra dosyasına 12/08/2015 tarihinde başvurarak sözleşme ve borcun kendisiyle ilgisinin olmadığını belirttiğini, başka bir aboneliğinden ötürü davalı şirketten alacağı olan 4.058,00 TL yi almak üzere şirkete gittiğinde, anılan icra dosyasından ötürü alacaklı olduklarını ve alacakları olan 4.058,00 TL’nin tamamını bu borca mahsuben kestiklerini, buna rağmen daha da borcun kaldığını belirttiklerini beyanla, icra dosyasındaki borcun iptaline, başka aboneliğinden ötürü davalı şirketin kendisine ödemek zorunda olduğu 4.058,00 TL’nin yasal faiziyleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda tüm deliller değerlendirilerek, istirdat ve menfi tespit davasının kabulü ile 4.058,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Bakırköy … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasındaki takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Gerekçeli kararın taraflara tebliği üzerine, davalı tarafından 28/12/2017 tarihinde süre tutum dilekçesi verildiği, gerekçeli kararın yazılması ve tebliğini takiben, gerekçeli istinaf dilekçesini ibraz edeceklerini bildirdikleri, 27/03/2018 tarihinde ise tamamlama harcını yatırdıkları, süre tutum dilekçesi ile birlikte ise istinaf başvuru ve peşin harcını süresinde yatırdıkları anlaşılmıştır.
Ancak, yasamızda süre tutum adı altında herhangi bir müessese yoktur. Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde tarafların istinaf hakları vardır. Somut olayda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık kesin süre içerisinde HMK 352. maddesine uygun istinaf başvuru sebeplerinin ve gerekçelerinin açıkça gösterildiği bir istinaf dilekçesi sunulmadığı gibi, süre tutum dilekçesinde de başvuru sebepleri veya gerekçesi yer almamaktadır. UYAP incelemesinde de dosya içerisinde süresinde verilmiş, sebepleri ve gerekçeleri içeren bir istinaf dilekçesi görülmemiştir.
Hal böyle olunca, yapılan ön inceleme sonucunda; HMK 352/1-d maddesi uyarınca davalının usule uygun, başvuru sebepleri ve gerekçelerini gösterdiği bir istinaf dilekçesi bulunmadığından, istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf dilekçesinde istinaf başvuru sebepleri ve gerekçeleri yer almadığından
HMK 352/1-d maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinin reddine,
Peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/05/2018