Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1163 E. 2018/741 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1163
KARAR NO : 2018/741
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2016
NUMARASI : 2015/990 E- 2016/1010K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :07/06/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , taraflar arasında 2003 yılında elektrik satış sözleşmesi tanzim edildiğini, davalı şirketin hukuka aykırı olarak düzenlediği faturalarda her ay dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, kayıp kaçak bedeli ve kayıp kaçak bedeli üzerinden hesaplanan TRT payı, enerji fonu ve belediye tüketim vergisi adı altında haksız bedeller tahsil ettiğini ileri sürerek , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere , şimdilik 1.000,00 TL alacağın davalı şirketten faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,EPDK kararlarına uygun olarak ve yasal zorunluluk sebebiyle tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini ileri sürerek ,davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunla getirilen düzenleme sebebiyle , dava konusu edilen bedellerin tahsilinin yasal hale geldiği ve bu bedellerle ilgili her türlü ilamsız icra takibi ile dava ve başvurular hakkında 17.madde hükümlerinin uygulanacağı sebebiyle talebin yasal dayanağının ortadan kalktığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Söz konusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup,6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle davanın konusuz kaldığı ,davanın açıldığı tarihte mevzuat ve içtihat durumuna göre davacının dava açmakta haklı olduğu ve bu yargılama giderleri ve vekalet ücretinin masrafı yapan üzerinde bırakılmasının kanuna ve usule aykırı olduğu bu sebeple maktu vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesi gerektiği, davalı şirketçe tahakkuk ettirilen elektrik faturalarının tarifelere ait birim fiyatlardan daha yüksek oranların uygulanıp uygulanmadığının tespit edilmesi için ek bilirkişi raporu alınması gerektiği ileri sürülerek,kararın kaldırılması istenilmiştir. HMK 355.maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ; dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Davacı tarafça , dava dilekçesinde ,dava konusu bedellerin haksız olarak alındığı ,hiç alınmaması gerektiği ileri sürülerek talepte bulunulmuş olup,bu sebeple mahkemenin taleple bağlı olduğu dikkate alınarak ,davacının bilirkişi incelemesine ilişkin istinaf talebi yerinde gödülmemiştir.
Ancak,yukarıda açıklandığı üzere yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır.Davacının bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmekle, ilk derece mahkemesince, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek ,bunun sonucu olarak da HMK nun 331/1 maddesi uyarınca davacı lehine maktu vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken ,yazılı şekilde karar verilmesi usul ve hukuka aykırı olduğundan ,davacının istinaf talebinin bu sebeple kabulü ile ,karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek, yeniden esas hakkında “Konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesi yer olmadığına ” karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile , istinaf konusu karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek, yeniden esas hakkında ,
1-)Konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesi yer olmadığına ,
2-)Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 29,20 TL karar ve ilam harcından ,peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.50 TL harcın davalıdan tahsiline ,
3-)Davacı vekille temsil edildiğinden ,karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacı yararına 1.800,-TL maktu vekalet ücreti takdiri ile ,davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
4-)Davacı tarafından yapılan toplam 335,- TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara verilmesine,
6-)Karar şekline göre davalı yararına ücreti vekalet takdirine yar olmadığına; davalı yanca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ,
Davacının diğer istinaf taleplerinin reddine,
Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının isteği halinde davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacının istinaf sebebiyle yaptığı 35,-TL masrafın davalıdan alınarak ,davacıya verilmesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/06/2018