Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1133 E. 2019/1382 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2018/1133
KARAR NO : 2019/1382
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2017
NUMARASI : 2016/988 E – 2017/690 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; abone olan davacıdan, davalı taraflarca düzenlenen elektrik faturalarında, yasal olmayan şekilde kayıp kaçak enerji bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ve sayaç okuma bedeli adı altında ,2012 yılının Nisan ayından bu yana her iki abone numarası üzerinden düzenlenen faturalarda haksız tahsilatlar yapıldığını ileri sürerek ve fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davalı …dan 776.563,89TL kayıp kaçak bedeli, 264.666,33TL iletim bedeli, 983.524,22TL dağıtım bedeli, 305,04 TL sayaç okuma bedeli olmak üzere toplamda 2.025.059,18-TL’nin, davalı … A.Ş’den dava tarihinden geriye dönük 10 yıla kadarki süreç içinde haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürdüğü 111.456,43 TL kayıp kaçak bedeli, 55.617,48TL perakende satış hizmet bedeli, 4.669,89TL sayaç okuma bedeli, 122.694,37TL, iletim bedeli 312.001,03TL dağıtım bedeli olmak üzere toplamda 606.439,20 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak ve diğer bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığını, bu bedellerin belirlenmesi için alınan EPDK kararının tüm tüzel ve gerçek kişileri bağladığını, kanuni zorunluluklar gereği tahsil edilen bedellerin iadesinin istenemeyeceğini beyanla, davanın reddini talep etmişlerdir.Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 Sayılı Yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalı … vekili istinaf etmiş olup, dava konusu bedellerin 6719 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata göre da alınması gerekli bedeller olduğu, sözkonusu yasanın bu duruma sadece açıklık getirdiği, kararda aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve kendileri lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğu istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüş, kararın kaldırılması istenmiştir.Davacı tarafça istinaf harçları yatırılmış ise de , usule uygun bir istinaf dilekçesi verilmediği ,sözkonusu harçların da sehven yatırıldığı davacı vekilince beyan edilmekle ,davacı tarafın herhangi bir istinaf talebinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.Davacının ,daha sonra sehven harç yatırıldığına dair beyanından vazgeçtiği ve bu beyanını sehven dosyaya sunduğuna dair karar tarihimizden önce verdiği dilekçesine, HMK 342 ve 343. maddeleri uyarınca itibar edilmemiştir.Zira ,usule uygun istinaf için, öncelikle istinaf dilekçesinin verilmesi zorunludur.Ancak ,harç eksiği halinde HMK 344. maddesi uyarınca harcın tamamlanması için muhtıra çıkarılabilir.Somut davadaki gibi dilekçenin hiç verilmemesi halinde ,harç yatırılsa dahi isitinaf dilekçesi verilmesi için muhtıra çıkarılmasını düzenleyen bir usul hükmü yoktur.Bu nedenle ,davacının usule uygun istinaf başvurusunun olmadığı kabul edilmiştir.Dava, aboneden tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bir kısım bedellerinin haksız tahsil edildiği iddiası ile istirdadı talebine ilişkindir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Davacı taraf, istinaf harçlarını yatırmış ise de, usule uygun bir istinaf dilekçesi verilmediği gibi, sözkonusu harçların da sehven yatırıldığı beyan edildiğinden davacı tarafın herhangi bir istinaf talebinin bulunmadığı değerlendirilmekle, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Davalı … istinaf taleplerinin incelenmesinde, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. Bu itibarla, davanın yasa değişikliği sebebiyle konusuz kaldığı da gözetilerek, davalı taraf lehine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün olmadığından, davalı tarafın istinaf sebepleri yerinde görülmemiş olup, istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalı … istinaf başvusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Davacı taraf HMK 342, 343 maddelerine uygun istinaf dilekçesi vermediğinden karar verilmesine yer olmadığına ve yatırılan istinaf harçlarının kendisine iadesine,Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalı … alınarak Hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı … üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 19/09/2019