Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/1015 E. 2020/711 K. 03.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2018/1015
KARAR NO: 2020/711
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/12/2017
NUMARASI: 2015/530 E – 2017/909 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 03/09/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin davalıdan Kasım 2009-Aralık 2012 tarihleri arasında elektrik hizmeti satın aldığını, davalı elektrik şirketinin düzenlediği faturalarda elektrik tüketim bedelinin haricinde, herhangi bir hizmet karşılığı olmayan kayıp-kaçak elektrik bedelleri, dağıtım bedeli, iletim sistemlerini kullanma ve perakende satış hizmet bedeli gibi bedelleri haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil ettiğini, kayıp kaçak elektrik bedellerinin 01/01/2011 tarihinden önceki elektrik faturalarında perakende satış bedeli içerisinde yer aldığı ve bu şekilde başka adlar altında abonelerden tahsil edildiği EPDK tarafından yapılan basın açıklamasında da ifade edildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Dairelerinin kararlarında da açıkça ifade edildiği üzere kanunlarda EPDK’ya sınırsız bir şekilde fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi verilmediğini, davalı elektrik şirketinin, Anayasa’ya ve kanunlara aykırı olarak çıkarılan tebliğlere dayanarak, dava konusu bedelleri dürüst abonelerden tahsil etme hakkı bulunmadığını beyanla, ,şimdilik kayıp-kaçak bedeli için 3.000,00-TL elektrik sistem kullanım bedeli için 2.000,00-TL olmak üzere toplamda 5.000,00-TL’nin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın … A.Ş’ye ihbarına, görevsizlik ve husumet itirazı ile birlikte faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilmediği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme,Ocak/2011- Mart/2012 dönemleri arasında, davalı tarafından davacıya düzenlenen faturalarda, Kayıp Kaçak Bedeli, faturada bu kalem adı altında tahsil edildiği gibi ayrıca aktif enerji bedeli içerisine eklenmek suretiyle de mükerrer olarak tahsil edilmiş olduğu, davalı tarafından davacıya Ocak/2011-Mart/2012 dönemleri arasında düzenlenen faturalarda, aktif enerji bedeli içerisinde 51.278,52-TL mükerrer olarak kayıp kaçak elektrik bedeli tahsil edilmiş olduğunun bilirkişi raporu ile belirlendiği gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabul , kısmen reddine, 51.278,52-TL kayıp kaçak bedelinin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine “karar vermiştir. Mahkeme karar gerekçesinde ayrıca ,her ne kadar davanın kısmen kabul kısmen reddine, 51.278,52-TL kayıp kaçak bedelinin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamı incelendiğinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde kayıp-kaçak bedel için 3.000,00-TL, elektrik sistem kullanım bedeli için 2.000,00-TL olmak üzere toplamda 5.000,00-TL’yi talep etmiş olduğunun anlaşıldığını ayrıca belirtmiştir. Söz konusu karara karşı davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davanın kabulü sebebiyle davacı taraf lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedildiğini,vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde;mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,yapılan hesaplamalarda bilirkişiler tarafından sözleşmedeki indirim oranlarınına göre değerlendirme yapılmadığını,mükerre tahsilat yapılmadığını,alınan 2.ek bilirkişi raporuna yaptıkları itirazın da değerlendirilmediğini,bilirkişilerin EPDK tarife tablolarını ve taraflar arasındaki sözleşmeyi tam incelemeden mükerrer kayıp kaçak tahsilatı yapıldığına dair değerlendirmelerinin hatalı olduğunu, beyanla ,bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davada ,mahkeme karar gerekçesinde de açıklandığı üzere, dava dilekçesinde kayıp-kaçak bedel için 3.000,00-TL, elektrik sistem kullanım bedeli için 2.000,00-TL olmak üzere şimdilik toplamda 5.000,00-TL. talep edildiği,belirsiz alacak şeklinde açılan davada, davacı tarafça herhangibir talep arttırımı yapılmadığı görülmüştür. Buna rağmen, dava dilekçesinde mevcut olmayan ve talep edilmeyen tutar yönünden , mahkemece talepten fazlaya hükmedilmiştir. 6100 sayılı HMK 26. madde gereğince hâkim, talep sonucundan daha azına karar verebilir ise de, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Bu husus HMK.nun 355. maddesi gereğince kamu düzenine aykırılık oluşturmaktadır. Açıklanan nedenlerle ,davacının istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine gerek olmadan ,davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, HMK.nun 355, 26. maddeleri gereği kararın HMK 353/1a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf talebinin kabulü ile karar HMK 355 ve 26. ve HMK 353/1a-6. maddesi gereği kaldırılarak dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine, Davacının istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edenlere isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/09/2020