Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/905 E. 2019/645 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/905
KARAR NO : 2019/645
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2016
NUMARASI : 2015/583 E – 2016/1336 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket kayıtlarında 16.1.30.0.0/3289210 abone no üzerinden işlem gören davalının 2011 yılına ilişkin 11/12 dönemler ve 2012 yılı kaçak kullanımdan kaynaklanan 63.104,10 TL kaçak/ek tahakkuk bedelleri ile birlikte 64.956,45 TL tutarında faturalar düzenlendiğini, ticarethane grubunda işlem gören ve tacir olan davalının faaliyet gösterdiği … Mah. … Sok No: … … / Bursa adresine faturaların gönderildiğini, davalının itiraz etmediğini, faturaların EPMHY hükümlerine uygun olarak düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak suretiyle, fatura tutarı olan 64.956,45 TL’nin, her bir fatura için ayrı ayrı ödeme tarihlerinden itibaren sözleşme faizi olan yıllık 16,80 oranında işleyecek faiz ve %18 KDV’si ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağı kabul etmediğini, alacağın borçlusu olmadığını, daha önce Bursa … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, takibe itiraz ettiğini, Bursa (Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/328 E. 2013/330 K. sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasının davacı iddialarını ispat edemediğinden red ile sonuçlandığını, ayrıca hakkında kaçak elektrik kullanılmasından dolayı açılan Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/700 E. 2014/317 K. sayılı dosyasında da beraat ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “Davanın kısmen kabulü ile 42.625,31 TL asıl alacak 7.672,55 TL KDV’nin asıl alacak olan 42.625,31 TL’ye 17/01/2012 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda önceki savunmalarını tekrarla birlikte özet olarak; bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, davacının faturaların ödenmemesinde müterafik kusurlu olduğunu, davalının kullandığı elektriği aylarca kesmediğini, kusurlu eylemi neticesinde hesaplanan faizin alınmaması gerektiğini, ayrıca hükme esas raporda sayaç üzerinde bulunan kullanım bedellerinin ihtilafsız olduğunun belirtildiğini, ancak müvekkili tarafından Bursa … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini, bu itiraz ile de sayaç üzerinde bulunan bedeller ile hesap edilen rakamın kabul edilmediğinin belirtildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı müvekkiline ait faturalar incelemeye tabii tutulmayıp salt elektrik sayacı üzerinden hesaplama yapılarak hatalı rapor sunulduğunu, dosyada mevcut birbirinden farklı 3 rapor ve Asliye Ceza Mahkemesinden alınan 4. rapor dahi, dosyada bulunan raporların hiç birinin hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporlardaki hesaplamanın hatalı olduğunu, müvekkilinden önceki kiracı … abone numarasından kalan borç miktarı silinmeden, yani … ait olan borç miktarının da hesaba katıldığını, rapordaki KDV ve faiz hesaplamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda müvekkilinin elektrik enerjisi tüketimini Yönetmeliğinin 14/B bendi içerisinde değerlendirildiğini, fakat “h” bendinde, usulsüz enerjii tüketimine ilişkin hükümlerin uygulanmayacağına ilişkin düzenleme üzerinde durulmadığını, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin borcunun 11.261,74 TL olduğunu tespit edildiğini, bu kararın kesinleşmiş olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.Dairemizce istinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmıştır.Dava, tacir olan davalının 2011 yılına ait faturaları ile 2012 yılına ait kaçak elektrik kullanımı nedenine dayalı alacak talebine ilişkindir.Dosya kapsamındaki Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/328 E., 2013/330 K. sayılı dosyasının incelenmesinde davanın davalı … AŞ tarafından davalı … Bitlisli aleyhine 16.01.30.0/3289210 abonelik numarası ile müşterisi olduğu, tacir olan davalının 2011 yılına ait faturaları ile 2012 yılına ait kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan toplam 64.956,45 TL borcu bulunduğu, davalının borcu ödememesi üzerine Bursa …. İcra müdürlüğünün ….sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle itirazın iptalinin dava edildiği, yargılama süresinde, davacının kesin süre içinde abonelik sözleşmesini sunmadığı gerekçesiyle, 19.09.2013 tarih ve 2012/328 E – 2013/ 330 K. sayılı kararı ile; davanın reddine karar verildiği, taraflara karar tebliğinin yapılmadığı, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.Eldeki dosyada ise dava konusu; davalının 2011 yılına ilişkin 11/12 dönemler ve 2012 yılı kaçak kullanımdan kaynaklanan 63.104,10 TL kaçak/ ek tahakkuk bedelleri ile birlikte 64.956,45 TL alacak talebidir. İlk davada takibe konan ve dava edilen konu 2011 yılına ait faturaları ile 2012 yılına ait kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan toplam 64.956,45 TL borçtur.6100 sayılı HMK derdestlik konusunu dava şartı olarak düzenlemiştir. HMK 114/1-ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması gerektiği dava şartı olarak belirtilmiştir.Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamada bulunulabilmesi için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar varolmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemenin HMK 115. maddesi gereği dava şartı noksanlığı nedeniyle davayı usulden reddetmesi gerekir. Bir davada derdestliğin kabul edilebilmesi için varlığı gerekli üç koşul birlikte aranır. Bunlar: 1- Bu davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış olması; 2-Davanın görülmekte (derdest) olması; 3- Daha önce açılmış ve görülmekte olan o dava ile ikinci davanın yani bu davanın aynı olması koşullarıdır.Bu itibarla, yukarıda anılan maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında, mahkemece dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş olmakla davalı tarafın istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi karar düzeltilerek davanın derdestlik nedeniyle 6100 sayılı HMK 114/1-ı ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Derdestlik dava şartı yokluğundan HMK 114/1-ı ve HMK 115 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,2-Alınması gereken 27,70 TL maktu harcın peşin alınan 1.109,30 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.081,60 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 7.495,21 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK 333. maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden sonra ve istek halinde taraflara iadesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davalının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 1.941,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile taraf vekillerinin yokluğunda karar verildi. 18/04/2019