Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/532 E. 2018/898 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/532
KARAR NO : 2018/898
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2017
NUMARASI : 2014/886 E – 2017/70 K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait … plakalı 2008 model…Kamyonet’in Ankara’da arızalandığını ve garanti süre kapsamındaki arızanın tamiri için davalı servise götürüldüğünü, ancak aracın tamir edilmediğini, davacının bu ara Gevaş Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına müracaat ettiğini ve Başkanlığın 13/03/2009 tarih ve 2009/2 sayılı kararı ile davalı şirketin aracın bakım ve onarımını yapmasına karar verdiğini; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın aracın servise verildiği tarihten itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekil aracılığıyla verdiği cevap dilekçesinde; aracın ticari olduğunu, Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığını,davada görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, görevsizlik itirazı ile birlikte davalı adresinin İstanbul olduğunu belirterek, yetki itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.
Alınan bilirkişi heyet raporunda, dava konusu aracın satın alındığı 2007 yılı aralık ayı son gününde fatura bedelinin 44.792,80 TL, aracın tamir için bırakıldığı tarihten 9 ay sonra rayiç bedelin ise 28.000,00 TL olduğu, aracın davacı tarafça resmi olmayan şekilde dava dışı 3. kişiye 19.000,00 TL’ye satıldığı, davacı araçtaki değer kaybının 9.000,00 TL olduğu, ayrıca davacının bu aracı günlüğü 100,00 TL’den kiraya verdiği iddası karşısında, garanti süresinde arızalanan ve tamir edilmeyen bu araç yönünden 8 aylık kazanç kaybının 30×8=240 gün olarak günlüğü 100,00 TL’den 240×100=24.000,00 TL davacı kazanç kaybının oluştuğu bildirilmiştir.
Davacı, 500,00 TL değer kaybı, 500,00 TL kazanç kaybı olarak açtığı davasında davasını tüm talepler yönünden ıslah edip arttırarak 9.000,00 TL değer kaybı, 24.000,00 TL kazanç kaybı olarak dava değerini toplamda 33.000,00 TL’ye çıkararak harcını ikmal etmiştir
Mahkeme, davacının aracı sıfır kilometre olarak 30.12.2007 tarihinde satın aldığı, iki yıl garanti süresinde arızalanarak çekici ile davalı servise götürülen aracın davalı tarafından haklı bir neden ileri sürülmeksizin onarılmayarak ve araç parçaları sökülmüş vaziyette bıraktığından davacı zararına neden olduğunu, bilirkişi raporuyla hesaplandığı gibi davacının 24.000,00 TL kazanç kaybı, 9.0000,00 TL değer kaybı alacağı olduğu gerekçesiyle “Davanın kabulü ile; 9.000,00 TL değer kaybının (500,00 TL’sine dava tarihinden itibaren, 8.500,00 TL’sine ıslah tarihi olan 17/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek) yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 24.000,00 TL kira kaybının (500,00 TL’sine dava tarihinden itibaren, 23.500,00 TL’sine ıslah tarihi olan 17/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek ) yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine “karar vermiştir.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında satım akti bulunmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini,bilirkişi incelemesinin 2 adet fotoğraf üzerinde yapıldığını, 30.12.2007 tarihli araç satış faturası, garanti belgesi kopyası ve araca ilişkin periyodik bakımları ve diğer yapılan işlemler ile işçilik ve parça fiyatlarını gösteren tüm iş emri nüshaları, araca ilişkin garanti ve arıza formunun sunulduğunu, ancak bilirkişi incelemesinin eksik yapıldığını, davacının beyanı ve adi satış sözleşmesinin baz alındığını, aracın 19.000,00 TL bedelle satıldığına ilişkin dosyada herhangi bir belge olmadığını, kaldı ki, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi gereğince araç devrinin noterden düzenlenecek sözleşme ile yapılması gerektiğini,kanuni şekil şartına uygun olarak yapılmayan sözleşmelerin hükümsüz olduğundan, adi satış sözleşmesinin aracın 19.000,00 TL bedelle satıldığına ilişkin delil teşkil etmesinin mümkün olmadığını; davacının aracının demonte vaziyette beklemesinin nedeninin, davalı şirketin garanti edimini yerine getirmemesi olmayıp, davacının aracın onarılması için girişimde bulunmaması ve tamir ücretini ödemek istememesi olduğunu, çünkü düşük kaliteli yakıt kullanıldığından araçta hasar oluştuğunu, bu hasarın garanti kapsamında olmadığını, davalı şirketin çektiği 03.12.2008 tarihli faks mesajı ile aracın standart periyodik bakımları yapılmadığından garanti kapsamında tamir edilemeyeceğinin davacıya bildirildiğini, bunun araç satılırken, Garanti ve Servis Kılavuzu “Garanti Hakkında Açıklamalar” kısmında açıkça davacıya bildirildiği gibi, aynı şekilde, kötü ve kalitesiz yakıt kullanımından kaynaklanan arızaların garanti kapsamında girmeyeceğinin alıcıya satım akdi esnasında ayrıca bildirildiğini; davaya konu araçtaki sorunun, kullanım hatasından kaynaklanmış olduğunu, ayrıca davaya konu aracın, yetkili servis dışında da, işlem/bakım görmüş olduğunun tespit edildiğini, aracın garanti kılavuzunda, garanti uygulaması izah edilmekte ve kullanım hatasına bağlı olduğu tespit edilen şikayetlerin garanti kapsamına alınamayacağı, … yetkili servisleri dışında işlem gören araçlarda meydana gelen arızaların da, garanti uygulaması kapsamına dahil edilemeyeceğinin belirtildiğini; başvuru konusu edilen şikâyete göre, sorunun hangi sebepten kaynaklandığını, garanti kapsamına alınıp alınmayacağı hususunu tespit edebilmek için aracın sorunlu parçalarını sökmeleri, gerektiğinde parça örneklerini laboratuvar incelemesine göndermeleri gerektiğinden, yetkili servislerin sorunlu parçaları sökmeden, şikayetin kaynağının ve garanti kapsamına alınıp-alınmayacağını tespit etmenin teknik olarak mümkün olmadığını, davaya konu aracın 26.03.2010 tarihinde kaza sebebiyle servis girişi olduğunu, piyasa koşullarında araç kazalı olduğu için değer kaybedeceği gözetilerek, aracın 9.000,00 TL düşük bedelle satılmasında kazanın etkili olduğunun da düşünülmesi gerektiğini beyanla, karar kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
Dava, davalının kusuru ile “davacının ticari aracında meydana gelen değer kaybı ve kazanç kaybının davalıdan tahsiline ilişkindir.
Davacıya ait … plakalı Ford Ranger marka, 2008 model ticari aracın 30.12.2007 tarihinde satın alındığı, 18.09.2008 tarihinde arızalanarak Ankara Siteler’de bulunan …isimli davalının yetkili servisine çekici ile götürüldüğü sabittir.
Duruşmalı yapılan istinaf incelemesi sırasında , dosya kapsamına göre herhangibir tespit raporu yoksa da, dosyada bulunan periyodik bakım raporlarından muhtelif tarihlerde bazı parça değişimlerinin ve basit mekanik işlemlerin yapıldığı, ayrıca davacı ve satın alan yeni malik tarafından da araç üzerinde yapılan işlemlere dair faturaların dosyada olduğu görülmekle; olay sonrası tarihleri içeren eski ve yeni malik tarafından sözkonusu araç tamirine dair, özellikle olaydan 1 gün sonra 19/09/2008 tarihli fatura ve belgeleri ile araç satıldıktan 11 ay sonra yeni malik adına 28/07/2009 tarihli düzenlenen fatura ile 2009 Ağustos ayında ve sonrasındaki 1 yada 2 ay süre sonra düzenlenen faturalar da incelenerek, bu faturalara göre araç arıza nedenleri tespit edilerek, hem olay akabinde olanların, hem de olay sonrasında düzenlenen belgelerin, ileri sürülen nedenlerle araçta arıza meydana gelmesini teyit eder nitelik taşıyıp taşımadığı hususları ile davaya konu araç arızasının garanti kapsamında olup olmadığı, eğer garanti kapsamında ise araç değer kaybı ile davacı kazanç kaybına dair taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bu konuda alınan ek bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
Alınan ek bilirkişi raporunda, dava konusu motorlu aracın arızalandığı tarihte arızanın davalının verdiği garanti kapsamında olduğu,davalının bu garanti taahhüdü kapsamında davacının araçtaki hasar nedeniyle uğradığı tüm zararlardan sorumlu bulunduğu, davacının davalıdan 9.000,00 TL araç değer kaybı ile 24.000,00 TL kazanç kaybı toplamı olarak 33.000,00 TL talep edebileceği,kök rapora itirazların raporda değişiklik gerektirmediği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, alınan ek bilirkişi raporu ile ilk derece yargılaması sırasında alınan kök bilirkişi raporundaki tespit ve belirleyici rapor içeriklerinin birbiri ile örtüştüğü,dolayısıyla dava konusu aracın, arıza tarihinde davalının verdiği garanti kapsamında bulunduğu ve söz konusu araçtaki hasar ve zararlardan bu nedenle sorumlu olacağı açıklığa kavuştuğundan mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur.
Davalının istinaf sebepleri yerinde olmadığından, bu nedenlerle davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b1.madde uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Alınması gereken 2.254,23 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan (31.40+532,15) toplam 563,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.690,68 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmakla, davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair, HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile davacı tarafın yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2018