Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2367 E. 2018/1541 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/2367
KARAR NO : 2018/1541
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2017
NUMARASI : 2015/50 E- 2017/806K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 09/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkilinin davalının abonesi olduğunu, turizm işletme belgesine sahip bulunduğunu , davalı tarafça düzenlenen ve tahsil edilen 15.01.2005-16.07.2009 dönem elektrik faturalarının 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’na aykırı olarak sanayi tarifesi yerine ticarethane tarifesinden haksız ve hukuka aykırı olarak fazla tahakkuk ve tahsilat yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kadıyla, şimdilik 5.000,00 TL’nin her bir faturaya ilişkin olarak ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kararı ile müvekkili şirketin özelleştirme kapsamına alındığını, 233 sayılı KHK kapsamından çıkarıldığını,TEDAŞ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu’nun 28.07.2004 tarih ve 25-597 sayılı kararı ile 02.04.2004 tarihinden itibaren indirimli tarife uygulamalarına son verdiğini, 22.04.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2005/8680 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belgeli Turizm Yatırım veya işletmelerin 2004 yılı Nisan ayından sonraki elektrik enerjisi giderlerinin o bölgede uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone grubuna uygulanan tarife arasındaki farkın Hazine tarafından karşılanacağının hükme bağlandığını, uyuşmazlık konusu elektrik faturaları 2005-2006-2007-2008-2009 dönemine ait olduğundan 15.07.2009 tarihine kadar bu tarih de dahil olmak üzere Hazine Müsteşarlığının sorumlu olduğunu belirterek, davanın husumet yokluğu sebebiyle ve esastan reddini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesiyle talebini 42.029,20 TL’ye yükseltmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalının yanlış tarife uygulayarak davacıdan fazla tahsilat yaptığı gerekçesi ile , davanın ıslah edilen miktar üzerinden kabulü ile davalının fazla tahsil ettiği 42.029,20 TL ödemenin, her bir fatura için ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf sebepleri olarak, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kararı ile müvekkili şirketin özelleştirme kapsamına alındığını, 233 sayılı KHK kapsamından çıkarıldığını,TEDAŞ Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu’nun 28.07.2004 tarih ve 25-597 sayılı kararı ile 02.04.2004 tarihinden itibaren indirimli tarife uygulamalarına son verdiğini, 22.04.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 2005/8680 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında belgeli Turizm Yatırım veya işletmelerin 2004 yılı Nisan ayından sonraki elektrik enerjisi giderlerinin o bölgede uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone grubuna uygulanan tarife arasındaki farkın Hazine tarafından karşılanacağının hükme bağlandığını, uyuşmazlık konusu elektrik faturaları 2005-2006-2007-2008-2009 dönemine ait olduğundan 15.07.2009 tarihine kadar bu tarih de dahil olmak üzere Hazine Müsteşarlığının sorumlu olduğunu belirterek, husumetin hazineye yöneltilmesi gerektiği,08/06/2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 637 Sayılı Ekonomi Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 2. maddesinin 1. Fıkrasında Hazine Müsteşarlığı’nın her türlü borç ve alacakları hiçbir işleme gerek kalmaksızın Ekonomi Bakanlığı’na devredilmiş olduğuna göre, Hazine Müsteşarlığı tarafından ödenmesi gereken elektrik enerjisi desteğinin 16/07/2009 tarihinden önceki faturalar için olan kısmından Ekonomi Bakanlığının sorumlu olduğunun düzenlendiği , tarihinden 27/08/2005 itibaren tümüyle indirimli tarifenin kaldırıldığı, faturalara itiraz edilmediği,belge geçerliliğinin araştırılmadığı, davacı tarafça yasal prosedürün yerine getirilmediği ileri sürülerek, kararın kaldırılması istenilmiştir.
Dava, elektrik faturası tarife uygulamasından kaynaklanan istirdat talebine ilişkindir.
HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, davalı Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ tarafından davacı şirketten dava konusu dönem faturaları ile ilgili olarak 42.029,20 TL fazla tahsilat yapıldığı kanaat olarak bildirilmiştir.
Uyuşmazlığa ilişkin mevzuat hükümleri incelendiğinde, 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanununun 16. maddesi “Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler.” hükmünü içermektedir. Ancak, 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1. maddesinde, ” Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanuna tabi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz. Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31/12/2001 tarihinden itibaren son verilir.”şeklinde düzenleme yapılarak 31.12.2001 tarihinden itibaren Kanunda sayılan istisnalar dışında indirimli tarife uygulamalarına son verilmiş ve muafiyetler konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
Bunun üzerine, Bakanlar Kurulunun 23.05.2002 gün ve 24763 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 12/4/2002 gün ve 2002/4100 sayılı Kararı ile indirimli tarifeden yararlanacak kişi ve kurumlar düzenlenmiş, adı geçen kararının 2. maddesinin (b) bendinde 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin de indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulunun 29.06.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 24.05.2010 tarih ve 2010/478 sayılı kararında ise; 12.04.2002 tarih ve 2002/4100 sayılı Kararnameye ekli Kararın turizm belgeli yatırım ve işletmelerle ilgili olan 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi yürürlükten kaldırılarak, Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm Yatırım Belgesi veya Turizm İşletme Belgesi almış olan yatırım veya işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasının esasları düzenlenmiştir. 2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 8. maddesinde ise kararın 16/07/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu düzenlemeler göstermektedir ki; Bakanlar Kurulunun 2002/4100 sayılı kararı ile turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeden yararlanacakları kararlaştırılmış iken, 16.07.2009 tarihinde yürürlüğe giren 2010/478 sayılı kararla turizm işletmeleri hakkındaki indirimli tarife uygulaması yürürlükten kaldırılarak, turizm belgeli yatırım ve işletmelere yaptıkları elektrik enerjisi sarfiyatının bir kısmının enerji desteği olarak ödenmesi kararlaştırılmıştır. Davalı tarafın istinaf sebepleri yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında incelendiğinde, davacı tarafça husumetin Hazineye yöneltilmesi ileri sürülmüş ise de, dava konusu edilen alacağın ait olduğu dönemler itibarıyla, yukarıda açıklanan Bakanlar Kurulu kararına göre yüksek tarifeden tahsil olunan enerji bedellerini tahsil eden tedarikçi şirket olan davalıya husumetin yöneltilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
Diğer istinaf sebepleri yönünden, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ışığında somut olaya bakıldığında, davacının turizmi teşvik belgesinin talep edilen dönemler için geçerli olduğu, dosyada aksine bir delil bulunmadığı gibi ,vergi levhasının da bu hususu doğruladığı,buna göre davacı şirketin 2012 yılında dahi turizm faaliyetinin devam ettiği,dava konusu dönem için davacıya herhangi bir katkı ödemesi yapılmadığı da yazı cevapları ile belli olmakla ,istinaf konusu karar usul ve hukuka uygun bulunduğundan HMK.nun 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini düşünmekteyim.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 2.871,-TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 718,- TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 2.153,- TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 09/11/2018