Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2338 E. 2019/341 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/2338
KARAR NO : 2019/341
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2016
NUMARASI : 2015/205 E – 2016/1411 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 07/03/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin .. Mah. … Cad. No: … …./ Bursa adresinde poşet imalatı yapan bir şirket olduğunu, davalı tarafından 2013/12 dönemine ilişkin …. adına tahakkuk ettirilen, 30.209,60 TL enerji bedeli, 1.804,53 TL gecikmiş gün faizi ve 324,82 TL KDV olmak üzere borcun tahsili için Bursa …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile davacı hakkında ilamsız icra takibi başlatılmış ise de, müvekkilinin takibe konu edilen fatura döneminde gösterilen adreste imalat yapmadığını, faturada gösterilen adrese çıkarılan ödeme emrinin bila tebliğ iade edildiğini, yine faturada gösterilen …. Mah. … Sok. No: .. … Bursa adresindeki işyerini tahliye etmesi nedeni ile anılan tarihte bulunmadığını, söz konusu enerji tüketimini yapmadığını, işyerini tahliye ettikten sonra 22/04/2013 tarihinde davalı ….’ a yapmış olduğu başvuru sonrasında 12/06/2013 tarihinde 844,50 TL güvence bedelinin ödendiğini, müvekkilinin elektrik enerjisi tüketimi yönünden davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla, davacının Bursa …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takibi yönünden, davalıya 32.338,95 TL borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının müvekkili şirketin Osmangazi İşletme sorumluluk alanı içerisinde bulunan … nolu abonesi olup, 22/04/2013 tarihinde vermiş olduğu tahliye dilekçesi üzerine enerji kesimi için davacı adresine gidildiğinde sayacın okunamadığını, görevli ekipler tarafından sayaç sökülerek kontrol için Ölçü ve Ayarlar Şube Müdürlüğüne gönderildiğini, 25/04/2013 tarihli Elektronik Sayaç Test Raporunda “Yapılan kontrolde sayacın ekran görüntüsünün olmadığı, optik port okumasının yapılamadığı, sayacın arızalı olduğu ve çalışmadığı” şeklindeki sayaç test raporuna istinaden, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin “Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti” başlıklı 14. maddesi kapsamında davacının arızalı sayacının tüketim hesabının yapıldığı, abonelik ilişkisi sonlandırılana kadar abonenin borçtan sorumlu olduğunu beyanla , davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, alınan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, davalı tarafça yapılan tahakkuk işleminin usul ve mevzuata uygun bulunduğu, bu sebeple yapılan icra takibinin de haklı olduğu gerekçesi ile davacının yerinde görülmeyen davasının reddine karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiş olup, müvekkilinin takibe konu edilen fatura döneminde gösterilen adreste imalat yapmadığını , faturada gösterilen adrese çıkarılan ödeme emrinin de bila tebliğ iade olunduğunu, müvekkili şirketin faturada gösterilen … Mah. … Sok. No: … …/ Bursa adresinde işyerini tahliye etmesi nedeni ile anılan tarihte bulunmadığını, söz konusu Enerji tüketimini yapmadığını, işyerini tahliye ettikten sonra 22/04/2013 tarihinde davalı …. yapmış olduğu başvuru sonrasında müvekkili şirkete 12/06/2013 tarihinde 844,50 TL güvence bedelinin ödendiğini, davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, 2013/12 dönemine ilişkin faturada …. adının yazılı olduğunu, davacı ile ilgisinin bulunmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, dava; elektrik tüketim bedelinden kaynaklı olduğu iddia edilen borcun tahsiline yönelik yapılan icra takibinden sonra açılan menfi tesbit talebine ilişkindir. 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 19.maddesinde sayacın hiç tüketim kaydetmemesi, 20.maddesinde de ise sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde elektrik tüketim bedellerinin hesaplanmasına dair yöntemler belirlenmiştir. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Sayacın tüketim kaydetmemesi” başlıklı 19.maddesinde; “Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, sayaç çalışır duruma getirildikten sonraki müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından yapılan tahakkuk işleminde sayacın tüketim kaydetmediği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem tüketimleri hesaplanarak …’a bildirilir.” hükmü düzenlenmiştir.Yine aynı yönetmeliğin “Sayacın doğru tüketim kaydetmemesi” başlıklı 20. maddesinde ise; “Sayacın, müşterinin kusuru dışında herhangi bir nedenle doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde, a) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak, b) (a) bendinde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa müşterinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa sayaç doğru çalışır duruma getirildikten sonra müşterinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak, hesaplama yapılır ve fark tahakkuk ettirilir. Tahakkuka esas süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise 90 günü aşamaz. Tüketimdeki farklar, ilgili dönem birim fiyatlarıyla ve gecikme zam olmaksızın, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından müşteriye tahakkuk ettirilir. Müşterinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar tahakkuk süresi kadar eşit taksitler halinde ödenir. Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda bulunan fark müşteri lehine ise, 23. maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine göre iade veya mahsup işlemi yapılır. İkili anlaşmalar kapsamında elektrik enerjisi tüketen bir müşterinin sayacının doğru tüketim kaydetmemesi durumunda dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bu madde kapsamında geçmiş dönem fark tüketimleri hesaplanarak ….’a bildirilir.” hükmü bulunmaktadır.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ,mahkemece hükmüne esas alınan bilirkişi raporunda ,sayacın eksik tüketim kaydettiği kabul edilmiş,ancak olayda uygulanması gereken Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK’nun 622 sayılı kararına uygun hesaplama yapılmadığı,dosyada önceki tüketim endekslerinin bulunmadığı,endeksler getirtilmek suretiyle tüketimin düşmeye başladığı tarihin tespit edilmediği ,bu sebeple ihtilafsız dönemin belli olmadığı görülmüştür.Ayrıca bilirkişi kurulu raporunda, doğru bulgu ve belgelerin neler olduğu açıklanmadan, davalı tarafça 365 gün üzerinden ek tahakkuk yapılmasının doğru olduğu belirtilmiş ise de ,raporda gerekçesi açıklanmamıştır. Davacı vekilinin, anılan yetersiz rapora gerekçeli itirazları mahkemece dikkate alınmamış, itirazlar konusunda bir değerlendirme yapılmadan tahkikat sonlandırılmıştır.Yukarıda açıklanan belge ve bilgiler, davanın esası ile ilgili taraf delilleri kapsamında bulunduğundan ve uyuşmazlığın çözümünde değerlendirilmesi zorunlu deliller kapsamında bulunduğundan, bu deliller celp edilmeden, bilirkişi incelemesine sunulmadan ve kararda değerlendirilmeden hüküm kurulması, HMK 353/1-a-6 maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile karar kaldırılıp, bu deliller getirilip, yeniden ek rapor veya yeni bir bilirkişi raporu alınarak yeniden yargılama yapılmasını temin için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca karar kaldırılıp, yeniden yargılama yapılmasını temin için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 07/03/2019