Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2267 E. 2018/1635 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/2163
KARAR NO : 2018/1644
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2017
NUMARASI : 2015/498 E – 2017/568 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 21/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;abone olan davacının işyerinde 27.04.2015 tarihli kontrol sırasında, 15 gün önce üst kata aydınlatma için çekilen lambaların elektrikçi hatası nedeni ile sayaç dışında yandığının belirlendiğini ve sayaçtan geçmeyen enerjiden dolayı kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek iş yerindeki kurulu gücün tespit edildiğini, davacı hakkında 19.613,80 TL eksik tüketim faturası ile 12.424,40 TL kaçak elektrik faturası tahakkuku yapıldığını, ancak yapılan tahakkukun yönetmelik usullerine aykırı olduğunu, davalının 33.897 kwh üzerinden fatura tahakkukunun haksız olduğunu , kaçak tutanağında kurulu gücü 107 w olarak tespit ettiklerini, 622 sayılı kurul kararına göre hesaplama yapılması durumunda 188,320 kwh günlük kullanım mevcut olduğunu, davalı kurumun hesaplama yaparken günlük tüketim değerini eksik tüketimde 90 gün geriye giderek hesapladığını, mevzuata göre sadece son okuma tarihine kadar geriye gidebileceğini, ayrıca 0.6 kullanım faktörünü çarpan olarak kullanmadığını, buna göre eksik tüketim hesabının 1.494,83 TL olarak faturalandırılması gerektiğini belirterek, haksız tahakkuk ettirilen 32.038,30 TL’lik tutardan davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ilgili faturaya zamanında itiraz edilmediğini,işyerinde kaçak elektrik kullanımının tespiti ile 27.04.2015 tarihinde kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, buna dayanılarak 2015/04 dönem 11.05.2015 son ödeme tarihli 19.613,80 TL lik kaçak elektrik tahakkuku ile 2015/04 dönem 11.05. 2015 son ödeme tarihli 12.424,40 TL lik ek tahakkukun yapıldığını, kaçak elektrik kullanımının tutanak ile sabit olduğunu, yapılan işlemlerin Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin 13. Maddesine ve 29.12.2005 tarih 622 EPDK kararlarına uygun olduğunu, hata bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme, davacının davalı kuruma ödemekle yükümlü olduğu tutarın 2.125,53 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle;
“Davanın kısmen kabulüne, 4829837 nolu tesisat ile ilgili 27/04/2015 tarihli F/789530 seri nolu tespit tutanağı ile düzenlenen 2015/04. döneme ait 11/05/2015 son ödeme tarihli 19.613,80 TL ile 11/05/2015 son ödeme tarihli ek tahakkuk faturasından 10.298,87 TL olmak üzere toplam 29.912,67 TL borçlu olmadığı sebebiyle, ödenen bu miktar kadar alacağın davalı kurumdan istirdatına” karar vermiştir.
Mahkemenin bu kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi tarafından kaçak elektrik kullanım bedeli ile kaçak elektrik ek tüketim bedelini hesaplama yöntemi olarak, yönetmeliklere ve kurul kararına aykırı yöntem kullanıldığını,davacının kaçak elektrik kullandığının sabit olduğunu, kaçak hattan geçen akım değerlerinin büyüklüğünden anlaşıldığını,sayaçtan geçen akım değerleri toplamı (7 A + 8A + 9 A =) 24 A iken, Harici Hattan (32 A + 38 A + 37 A =) 107 A geçmesi yani sayaçtan geçmeyen değer sayaçtan geçen değerden 4 katından da fazla olmasının sadece aydınlatma ile izah edilecek bir durum olmadığını,sayaçtan geçen 24 A ise (24 A x 220 V =) 5,28 kW gibi yüke karşılık geldiğini,bunun zabıt anında sayaçtan ölçülen 6,4 kW demant yükü ile uyumlu olduğunu,sayaçtan geçmeyen bu kadar büyük bir yükün bir yılda farklılık yaratmamasının kaçak kullanımın bir yılın da üzerinde olduğunu gösterdiğini,bilirkişinin bu analizi doğru yapmayarak süre yönünden hataya düştüğünü,sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde, kullanım süresinin esas alınacağını, ancak bu süre 180 günü geçemez hükmü bulunmasına rağmen bilirkişinin bu hususu gözden kaçırarak ikinci kez hata yaptığını,bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini,yine ayrıştırma kapsamında, … A.Ş’den elektrik hizmeti satın alan abonelerle yapılmış olan perakende satış abonelik sözleşmeleri ile bu sözleşmelerden kaynaklanan tüm hak,alacak ve borçlar kül halinde şirket … Satış A.Ş’ye devredilmiş ise de, abonelik harici Kaçak Elektrik Kullanımından kaynaklı alacaklar ile ilgili muhatap şirket … A.Ş olup, davacının borçlu olmadığına ilişkin açılan davada, dava konusu alacak … A.Ş’nin davacı hakkında tutmuş olduğu kaçak elektrik tespit tutanaklarına ilişkin olup, davalının … A.Ş. olması nedeniyle aleyhlerine açılan bu davanın husumet yönünden de reddine karar verilmesi gerekirken, husumet itirazı dikkate alınmayarak hüküm kurulmasının da hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili 19/06/2017 tarihli dilekçesi ve son celse beyanında icra tahditi altında dava konusu tutarı ödemek zorunda kaldıklarını ve istirdadını talep etmiş, ödeme belgesi sunmamış, icra tehditi derken bu konuda icra takibi olup olmadığını belirtmemiştir.
Davalının davanın husumet nedeniyle reddi gerektiği konusundaki istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede, davacı hakkında davalı … tarafından kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır. Davada sıfat; tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Taraf sıfatı (husumet); maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Dava şartı olan taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir. Somut olayda; asıl dosyada davalı gösterilen …’ın abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal ettiği,ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu,davacı hakkındaki kaçak tesbit tutanaklarının … tarafından tanzim edildiği, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan ihtilaflarda tedarikçi şirket olan bu şirkete husumet düşmediği kabul edilmelidir. Somut olayda kaçak tutanağı … tarafından düzenlenmiş, abonelik … ile yapılmış olup, dava konusu kaçağa dair fatura detay dökümündeki tahakkukun da … tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Dilekçe ekindeki faturanın, dava konusu uyuşmazlık ile ilişiği kurulamamıştır. Kaldı ki davacı, dava konusu kaçak kullanım karşılığı faturalandırmayı davalı …a ödediğine dair fatura ödeme kayıtlarını da sunamamıştır. Bu nedenle … ile ilgi ve illiyet kurulamamıştır.
Buna göre kaçak elektrik tutanağı dava dışı … tarafından düzenlenmekle, …’ın abonelik tesisi ile perakende satış yapmakla iştigal ettiği, ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu, davacı hakkındaki kaçak tespit tutanaklarının da … tarafından tanzim edildiği, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan işbu uyuşmazlıkta tedarikçi şirket olan davalı şirkete husumet düşmediğinden, davalı hakkındaki davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, bu davalı hakkında esas hakkında karar verilmesi usul ve hukuka uygun bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmasna gerek olmadığından, HMK 352/1-b-2.madde gereğince karar düzeltilerek yeniden esas hakkında “Davanın pasif husumet yokluğundan reddine ” yönelik karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/-b-2 maddesi gereğince karar düzeltilerek yeniden esas hakkında;
Davanın pasif husumet yokluğundan reddine
2- Alınması gerekli 31,40 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 547,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 515,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının talep halinde taraflara iadesine,
Davalı tarafça istinaf sebebiyle yapılan 27,30 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine ,
Peşin alınan istinaf karar harcının, isteği halinde istinaf eden davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olduğundan istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/11/2018