Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2236 E. 2019/1490 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/2236
KARAR NO : 2019/1490
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2017
NUMARASI : 2014/243 E – 2017/307 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında “İstanbul İkitelli Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi (… Projesi)” sözleşmesi akdedildiğini, davalıların mezkur projenin yüklenici/ortak girişim üyeleri olduğunu, davalı tarafın sözkonusu proje kapsamında 2010 yılı dahil toplam 259.835,24-TL aidat ve demirbaş ödemesi borcu bulunduğunu, sözleşme gereğince iş bu borçlardan doğan tüm maddi ve hukuki sorumluluğun davalılara ait olduğunu, mezkur projeye ait sözleşme gereğince satışı yapılmayan bağımsız bölümlere ait tüm aidat, demirbaş ve sair ödemelerden yüklenici sorumlu olduğunu, bu nedenle borcun ödenmemesi ile ilgili olarak site yönetimi tarafından davalılar aleyhine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak yapılan takipte davalıların borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, bunun üzerine site yönetimi tarafından davacı şirkete müracaat edildiğini ve tapuda malik gözüken davacı şirketten, Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince aidat borçlarının ödenmesinin talep edildiğini, icra tehdidi ile karşı karşıya kalan davacı şirketin borcu ödemek zorunda kaldığını, bunun üzerine borç dekontlarının davalı tarafa gönderilen Beyoğlu …. Noterliği’nin 01/10/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile iade edilmesi üzerine, davalı borçlular aleyhine bu kez İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak yapılan bu takibe de davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalılar tarafından borca yönelik itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında İstanbul … Noterliği’nde 01/07/2005 tarihinde yapılan sözleşme uyarınca , yapımı davalı ortaklığın taahhüdü altında bulunan inşaatların tamamlanarak , 27/05/2010 tarihi itibarıyla Yapı Kullanma İzin Belgeleri alındığını ve davacı şirketle ibralaşmanın gerçekleştiğini, sözkonusu işin kesin kabul itibar tarihinin 08/05/2010, satışı gerçekleşmeyen bağımsız bölümlerin paylaşım tarihinin ise 27/05/2010 olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin içeriğinde sözleşme konusu yapılan inşaata ait site yönetimine, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 20. maddesi hükmü gereğince “Kat Malikleri Tarafından Ödenmesi İcap Eden Giderlerin”, yüklenici davalı ortaklık tarafından ödenmesi gerektiğine ilişkin hiç bir hüküm bulunmadığını, sözkonusu genel giderler/aidatların taşınmaz bağımsız bölüm malikine ait olduğunu , gerçek sorumlu ve borçlunun davacı iş sahibi olduğunu belirterek , davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, yargılamada alınan ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda , “Davanın kısmen kabulüne,İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 259.567,80-TL asıl alacak, 14.103,18-TL faiz olmak üzere toplam 273.670,98-TL miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin asıl alacak 259.567,80-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %11,75 oranını aşmamak kaydı ile avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,fazlaya ilişkin talebin reddine,hükmolunan miktar üzerinden hesaplanan 54.734,20-TL %20 icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan alınarak davacıya iadesine ” karar verilmiştir.Sözkonusu kararı davalılar vekili istinaf etmiş olup, mahkeme kararının aksine, taşınmaz üzerinde 17/07/2007 tarih ve 9549 yevmiye numaralı işlem ile kat irtifakı tesis edildiği, yönetim planının taraflarca imzalandığı ve yönetim planı hükümleri uyarınca, 30/07/2007 tarihinde toplu yapı yönetiminin oluşturulduğu, yönetim planının tapuya tescil edildiği ,bu hususun mahkemece araştırılmadığı, mahkemenin sadece sözleşmenin uygulanması gerektiğinden bahisle, aidat ve demirbaş giderlerinin davalının ödeme sorumluluğunda bulunduğu yönünde karar verdiği,sözleşmenin hangi hükmüne dayalı olarak bu sorumluluğun belirlendiğinin açık ve denetime elverişli olarak karar gerekçesinde yazılmadığı, mahkeme tarafından, icra takibi ile talep edilen bedelin, bakım ve muhafaza giderleri olup olmadığı veya genel yönetim gideri olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma veya inceleme yapılmadığı, oysa bu her iki gider kaleminin farklı hükümlere tabi olacağı, takibe konu aidat ve demirbaş bedellerinin ödenmesinin, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca, davacı/davacının halefi 3. şahıslara ait olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin hiçbir maddesinde, davalıya isabet eden kat irtifaklı/tapulu bağımsız bölümlere ait aidat giderlerinin , yüklenici tarafından ödenmesi gerektiğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, aksine mahkeme kararının gerekçe bölümünde belirtilmemiş olmasına rağmen, yukarıda açıklanan sözleşme hükümleri uyarınca, müvekkilinin ödemekle yükümlü olduğu bütün giderlerin, imalat ve inşaat giderleri kapsamıyla ile sınırlı olduğu, 634 Sayılı Kanun uyarınca ödenmesi gereken aidat giderlerine ilişkin davalı ortaklığın herhangi bir yükümlülüğünün bulunmadığı ileri sürülerek,kararın kaldırılması, davanın reddine karar verilmesi istenmiştir….nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; davacının talebi, taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı olarak paylaşım yapılmadan önce, davalı yüklenicilere ait olan bağımsız bölümlere isabet eden giderlerin,davacı -arsa sahibi tarafından ödendiği iddiası ile ,bu giderlerin tahsili amacıyla yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiği gerekçesiyle, itirazın iptaline ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında; davacının davalılar hakkında 259.567,80-TL aidat alacağı, 16.267.44-TL işlemiş faiz olmak üzere 275.835,24-TL için icra takibi başlattığı, davalılar vekilinin 14/04/2014 tarihli dilekçesi ile takibe, borça, faize ve yetkiye itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.Dosyadaki bilgi ve belgeler ,mahkemece alınan 30/12/2015 tarihli bilirkişi raporu ile ek rapor kapsamlarına göre ; davacı şirket ile davalı ortak girişim arasında 27/06/2005 tarihinde “İstanbul İkitelli Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi (… Projesi)” sözleşmesinin imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, … Site Yönetimi’ne karşı, kat mülkiyetine geçilmeden ve paylaşım yapılmadan, yani yapı kullanma izninin alındığı 27/05/2010 tarihinden önceki aidat ve demirbaş borcundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesine göre ,davacı ve davalı tarafın kanuni defterlerini süresinde tasdik ettirdiği, sahibi lehine delil niteliğini taşıdığı, davacı şirket tarafından … Site Yönetimi hesabına 17/09/2013 tarihinde “2010 yılına kadar olan demirbaş ve aidat öd. …-… Ort.Adına” açıklaması ile banka havalesi ile 259.835,24-TL ödendiği, 2010 yılına kadar olan aidat ve demirbaş borç tutarı olarak talep edilen 259.835,24-TL’nin 110.677,00-TL’sinin aidat ve demirbaş ödemelerine ilişkin olduğunu, 149.158,24-TL’nin ise süresinde ödenmeyen borçlar için … Evleri Site Yönetimi tarafından hesaplanan faiz olduğu, davacı şirketin 2013 yılı kanuni defterlerinde dava konusu 259.835,24-TL nin …-… ortak girişiminden alacaklı olarak kaydedildiği, davalı tarafın kanuni defterlerinde dava konusu tutarla ilgili herhangi bir kayda rastlanmadığı, 259.657,80-TL ana paranın işlemiş faizinin 14.103,18-TL olduğu hesap ve beyan edilmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, yukarıda da açıklandığı üzere ,Misstanbul Site Yönetimi’ne karşı, kat mülkiyetine geçilmeden ve paylaşım yapılmadan ,yani yapı kullanma izninin alındığı 27/05/2010 tarihinden önceki aidat ve demirbaş borcundan kaynaklanması sebebiyle , olayda Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri değil, taraflar arasındaki sözleşme maddelerinin uygulanması gerektiği, sözleşme hükümlerine göre de 27/08/2010 tarihine kadar yapılan ödemelerden yüklenici davalının sorumlu olacağı sonucuna varılmaktadır. Nitekim ,bu dosyadaki davalılar tarafından , İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2012/306 esas sayılı dosyada , 2007,2008,2009 yılları aidat ödemelerinin tahsili için yaptıkları icra takibine itirazın iptali talebi ile açtıkları dava sonunda, mahkemece ” taraflar arasındaki sözleşmenin 5.maddesinin 10.paragrafı, 24.maddesi ve 36/c maddeleri hükümlerine göre bağımsız bölümlerin alıcılara devredilmesine kadar geçecek dönemdeki aidat giderlerinden davacı yüklenicilerin sorumlu oldukları, dolayısıyla davacıların ödedikleri aidat bedellerini davalıdan talep edemeyecekleri” gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın , Yargıtay15. Hukuk Dairesi’nin 2016/3197 Esas ,2017/523 Karar sayılı ve 09.02.2017 tarihli ilamı ile onanmasına karar verilmiş olup,karar düzeltme talebinin reddi sonucu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır Sözkonusu kararın , benzer nitelikteki uyuşmazlığa ilişkin bulunan eldeki dava için “güçlü delil” niteliği taşıdığının kabulü gereklidir.O halde ; ilk derece mahkemesince ,davalının icra dosyasına yaptığı itirazında projeye ait demirbaş ve aidat bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir itirazda bulunmadığı, davacının banka havalesi ile “demirbaş ve aidat ödeme … ve … ve ortak girişimi adına açıklaması” ile banka havalesi ile 259.835,24-TL ödediği, defterlerinde bu miktarın davalıdan alacaklı olarak kaydedildiği, bu nedenle davacının davalıdan 259.835,24-TL ana para alacağının mevcut olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak 259.657,80-TL ana para ve 14.103,18-TL faiz olmak üzere davacının davalıdan 273.670,98-TL alacaklı olduğu gerekçesi ile bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ,davalı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davalıların istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 18.694,46 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 4.437,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.257,11TL harcın davalılardan müştereken alınarak Hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalılar üzerinde bırakılmasına,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/10/2019