Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2100 E. 2018/1404 K. 22.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/2100
KARAR NO : 2018/1404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2017
NUMARASI : 2014/1770 E – 2017/667 K
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/10/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı- karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı İktisadi İşletmesi arasında akdedilen 22/03/2013 tarihli “Onkoloji merkezi’nin işletilme sözleşmesi”nin imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra M.Ü Tıp Fak. Vak. İktisadi işletmesinin 10/01/2014 tarihinde tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte diğer davalı … A.Ş’ye devredildiğini, bilahare bu şirketinde %50 hissesi ve yönetim haklarının dava dışı …Hizmetleri A.Ş’e devredildiğini, ruhsatının, sözleşme tarihinde dava dışı …i LTD. ŞTİ. adına kayıtlı olduğunu, dava dışı bu şirketle, davacının aynı şirket grubu içerisinde yer aldığını, aynı müdür ve yönetimi kurulu tarafından temsil edildiğini, sözleşme kapsamında kiralanan yerde gerek davacı, gerekse aynı grup şirketler bünyesinde yer aldığı iddia edilen dava dışı bu iki şirket tarafından altyapı çalışmalarının eksiksiz yapılarak, kira bedellerinin ödendiğini, sözleşmenin 10. maddesi gereğince davalı …. A.Ş tarafından Sağlık Bakanlığı’ndan ön izin alınamadığı gibi, adı geçen davalının ön izin alınmaksızın davacıdan ruhsatın devrini talep ettiğini, davacı taraf da bu nedenle artık bir güvensizlik oluştuğunu ve davalı vakfın, sözleşmenin 14/2 ve 21/1 maddelerine aykırı olarak işletmeyi diğer davalıya devretmesinin haklı fesih sebebi olduğunu, bu nedenle 12/02/2014 tarihinde Üsküdar …. Noterliğinden düzenlenen ihtarname ile müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini bildirmek suretiyle haklı fesih sebebiyle, müvekkilinin yapmış olduğu toplam 845.537,22 TL masrafın, fazlaya dair hakları saklı tutulmak kaydıyla ve her bir masrafın yapıldığı tarihten itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari faizi ile davalılardan müştekilen ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı İktisadi İşletmesi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili vakfı işletmenin kül halinde diğer davalıya devredildiğini, sözleşmenin tarafı olmadıklarını; bu nedenle haklarındaki davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini; esas yönden de davanın haksız olduğunu, müvekkilince sözleşmeye aykırı bir işlem yada eylemin yapılmadığını; davacının elinde bulunmayan ruhsatı devredeceğinden bahisle müvekkilini yanılttığını, davacının ruhsatı devredememesi ve sözleşmeye aykırı olarak da binada beton döküp tadilat yapmasının zarar doğurduğunu bildirmek suretiyle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı-karşı Davacı … Tic. A.Ş dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sözleşmenin uygulanabilmesi için gerekli tüm ön izin başvurularını süresinde gerçekleştirdiğini; sözleşmenin 14 ve 24. maddesinin ihlal edildiği iddialarının gerçek dışı olduğunu; sözleşmenin müvekkili tarafından ihlal edilmediğini; bu nedenle aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini; karşı dava olarak ise; … Ltd. Şti.’nin, ek binada bir takım tadilatlar yaptığını, bunları eski hale getirmediğini; oysa söz konusu tadilatların ve eklerin ancak resmi makamların izni ile ve ruhsatı ile yapılabileceğini; izin ve ruhsat almadan yapılan eklerin eski hale getirme bedelleri kadar alacaklarının söz konusu olduğunu, müvekkili şirketin ek binasına tadilat yapıldığını, fesih edilen akit gereğince eski hale getirilmediğini beyanla, eski hale getirme zararlarının tespiti ve tahsiline karar verilmesini, sözleşme konusu onkoloji servisi kurularak ruhsatlarının devredilmemesine, uğramış oldukları diğer menfi zararlarının da tespit ve davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı – karşı davalı tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile, 344.063,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerinin
reddine, davalılardan …ve Tic. AŞ tarafından açılan karşı davanın kabulü ile; 76.500,00 TL’nin davacıdan tahsili ile karşı davacıya verilmesine, takas-mahsup taleplerinin reddine karar verilmiş, davacı ve karşı davacı vekilleri istinafa başvurmuştur.Davadan feragat, HMK’nun 307. maddesinde; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 311. maddesinde ise, feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı açıklanmıştır. Davadan feragatin, istinaf başvuru isteğinden feragat yanında daha geniş kapsamlı olduğu aşikârdır. Zira, İstinaf başvuru isteğinden feragat halinde istinaf dilekçesinin reddine karar vermekle yetinilecek, diğerinde ise davadan feragatin yukarıda açıklanan hukuki niteliği gereği, HMK 310. maddesindeki “feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edildiğinde, her ne kadar Yargıtay içtihatlarında, hükümden sonra ortaya çıkan karar düzeltme incelemesine usulen engel oluşturan feragat hakkında bir karar verme yetkisinin, hükmü veren mahkemeye ait olduğu belirtilmiş ise de, Bölge Adliye Mahkemelerinin başlama tarihi 20.07.2016 tarihinden sonraki uygulama için bunun geçerli olmadığı, nihayetinde Bölge Adliye Mahkemelerinin, ilk derece mahkemesi kararını düzelterek, yeniden esas hakkında karar verme yetkisinin olduğu kabul edilerek, esasa ilişkin kararların davayı esastan çözümleyen, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdiren nihaî kararlar olduğu hususu gözetildiğinde, istinaf aşamasında da, davadan feragat değerlendirilerek, bu yönde karar verilebileceği değerlendirilmiştir.
Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307. maddesi). Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile olur. Feragatın geçerliliği için bunun davalı ve mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Çünkü, davacı, davadan feragat etmekle yalnız davasını geri almakla yetinmemekte bilakis dava konusu yapmış olduğu haktan vazgeçmektedir. Bu nedenle ve HMK’nın 311/1 maddesinde açık biçimda belirtildiği gibi, davadan feragat, maddi anlamda kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Yani, feragat nedeniyle reddedilen dava aynı konuda aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanarak yeniden açılamaz, açılırsa kesin hüküm nedeniyle reddedilir.
Somut olayda; davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı ve vekillerinin sunmuş oldukları dilekçelerde, feragata ilişkin beyanları olduğu, HMK’nın 74. maddesi kapsamında davacı ve karşı davacı vekillerinin vekaletnamelerde, davadan feragat için, özel yetkileri olduğu, bu bağlamda davacı ve karşı davacı vekillerinin istinaf aşamasında davalarından feragat ettikleri anlaşıldığından, davalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı İktisadi İşletmesi kayyım heyetinin, davacı-karşı davalı …. Ltd. Şti.’nin ve davalı-karşı davacı … ve Tic. A.Ş. vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesi sırasında, gelen feragat beyanları çerçevesinde, ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-b-2 kaldırılarak yeniden esas hakkında feragata uygun “davanın ve karşı davacı-davalının feragatleri nedeniyle, asıl davanın ve karşı davacı-davalı A… ve Tic, A.Ş.’nin karşı davasının reddine tarafların karşılıklı vekalet ücreti istememeleri nedeniyle, AAÜT 6.maddesine göre taraflara vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” dair karar vermek gerekmiştir.
Karar şekline göre, davalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı İktisadi İşletmesi’nin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı İktisadıi İşletmesi kayyım heyetinin, davacı/karşı davalı …’nin ve davalı-karşı davacı …ve Tic. AŞ vekilinin istinaf taleplerinin incelenmesi sonucu; inceleme süresinde gelen asıl ve karşı dava yönünden davadan feragat beyanları çerçevesinde, ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-b-2 kaldırılarak, yeniden esas hakkında;
Asıl Davada;
A) 1-Davacı-karşı davalı …. Ltd. Şti’nin açmış olduğu davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Asıl davada alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 14.439,70 TL harçtan mahsubu ile, bakiye harcın davacı-karşı davalıya isteği halinde iadesine,
3-Taraf vekillerinin karşılıklı vekalet ücreti talep etmediklerine dair beyanları esas olmak üzere, davalı-karşı davacı … Tic. AŞ lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı karşı davacı vekili tarafınca feragat dilekçesinde, yapılmış yargılama gideri var ise, tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosya kapsamında, bu davalının asıl davada davalı sıfatıyla yaptığı yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı İktisadi İşletmesi lehine taraf beyan dilekçeleri uyarınca vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Karşı Davada;
B) 1-Davalı-karşı davacı … ve Tic. A.Ş.’nin açmış olduğu karşı davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Karşı davada alınması gereken 35,90 TL red karar ve ilam harcın, peşin alınan 5.225,70 TL harçtan mahsubu ile, bakiye harcın davalı-karşı davacı … ve Tic. AŞ’ye isteği halinde iadesine,
3-Davacı-karşı davalı …. Ltd. Şti’nin karşı dava nedeniyle yaptığı yargılama giderinin, tarafların feragat beyan dilekçe kapsamlarına göre üzerinde bırakılmasına ve davacı-karşı davalı …. Ltd. Şti. lehine vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
Karar şekline göre, davalı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı İktisadi İşletmesi’nin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına,
İstinaf edenlerin yatırdıkları peşin istinaf harçlarının, talepleri halinde ayrı ayrı taraflara iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 22/10/2018