Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2091 E. 2019/1740 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/2091
KARAR NO : 2019/1740
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/12/2016
NUMARASI : 2014/532 E – 2016/846 K
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında enerji satış sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin elektrik sağlama, müvekkili şirketin de elektriğin ücretini ödeme borcu altına girdiğini, 01/2014 dönemine ilişkin gönderilen faturada fahiş miktarda artış olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirketten haksız olarak tahsil edilen bedelden şimdilik 1.000,00-TL’nin davalı şirketin temerrüte düştüğü 02/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bilahare davasının ıslah ederek davadeğerini 64.851,99 TL’ye çıkararak harcı ikmal etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu bedelin tahakkukunun, sözleşmeye ve mevzuata uygun olduğundan bahisle öncelikle davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, yine esas yönünden haksız dava ve fer’ilerinin esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. … tarafından yapılan yargılama sonunda “davacının dava ettiği miktarın sözleşmenin 9/e maddesi ile kararlaştırılan hükme uygun olduğu, yani doğalgaz kesintileri sebebiyle davalının bu miktar para tahakkuk ve tahsil etmeye hakkı olduğunun sabit görüldüğü” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; mahkemece çelişkili bilirkişi raporları esas alınarak çelişki giderilmeksizin davanın reddine karar verildiğini, sözlü yargılama için süre taleplerinin savunma haklarını kısıtlar şekilde mesnetsiz ve yasalara aykırı olarak reddedildiğini, itiraz dilekçelerinin değerlendirilmediğini, … gelen yazı cevabıyla davalı şirket tarafından 07-31 Aralık 2013 tarihleri arasında çekilen doğalgaz miktarının … tarafından davalıya tanınan azami çekiş miktarına ulaşmadığının kesinlik kazandığını, mahkemece verilen kararda davalı tarafından ne oranda doğalgaz çekildiğinin önemi yokmuşçasına ek tahakkuk bedeli yansıtılmasının sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil etmeyeceğine ilişkin tespitte bulunulduğunu, bunun hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu, sözleşme hükümlerinin bu anlama gelmediğini, karar gerekçesinin de yetersiz olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf başvurusunda önceki savunmalarını tekrarla birlikte özet olarak; haksız davanın reddine karar verilmesi hukuka ve yasaya uygun iken, davalı müvekkili şirket yönünden sadece 1.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin açık şekilde usule, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek ıslah edilmiş olan değeri üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilerek düzeltilerek onanmasına karar verilmesini istemiştir.Dava, elektirik sözleşmesine aykırı olarak fazla ödendiği iddia edilen paranın iadesi talebine ilişkindir.Dosya kapsamından; 13.12.2016 günlü oturumda davacı vekilinin sözlü yargılama için süre talep ettiği mahkemece “davanın 2014 esaslı olması göz önünde bulundurularak usul ekonomisi prensibi gereği iki celse arasındaki süre göz önünde bulundurularak sözlü yargılama için ayrı gün verilmesi talebinin reddine ” karar verildiği anlaşılmaktadır.6100 sayılı HMK’nın “Tahkikatın sona ermesi” başlıklı 184. maddesi “(1) Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. (2) Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder” hükmünü; “Sözlü yargılama” başlıklı 186. maddesi ise “(1) mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatle mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir. (2) Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir.” hükmünü amirdir.Somut olayda, 15.11.2016 günlü oturumda taraf vekillerine bilirkişi raporuna itiraz ve beyanlarını sunmak üzere süre verildiği, sonraki oturumda ise davacı vekilinin kök ve ek rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden inceleme ve sözlü yargılama için talep ettiği halde tahkikatın bittiği bildirilmeksizin ve sözlü yargılama aşaması uygulanmaksızın yargılamaya son verilmiş, dava sonuçlandırılmıştır. Yukarıda açıkladığı üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu 118-186. maddelerinin açık ve emredici hükümlerine rağmen davacı tarafın hukuki dinlenilme hakkını sınırlar mahiyette, tahkikatın tümü hakkında açıklama yapma hakkı ve süresi tanınmaksızın karar verilmesi doğru değildir. (Yargıtay 4. HD, 2015/13019 E- 2017/6062K…)Açıklanan nedenlerle; sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi ile HMK 27, 186 ve 355.maddeleri uyarınca kaldırılmasına, yeniden sözlü yargılama için taraflara süre verilmesine dair usullere riayet edilerek yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1-a-6 ile HMK 27, 186 ve 355.maddeleri maddesi uyarınca karar kaldırılıp yeniden yargılama yapılmasını temin için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE,Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 05/11/2019