Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2046 E. 2019/44 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/2046
KARAR NO : 2019/44
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2017
NUMARASI : 2015/1278 E – 2017/214 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dışı işçinin dava dışı Tepebaşı Belediyesinde çeşitli taşeron şirketler bünyesinde işçi olarak çalıştığını, son olarak da davacı şirket bünyesinde ve fakat belediye işçisi olarak çalıştığını, işten ayrılmasından sonra, işçilik alacaklarının tahsili için dava açtığını, , Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2014/ 573 E, 2015/ 404 K. Sayılı kararı ile; işçinin fazla çalışma ücretinin tahsiline dair kararın kesinleştiği ve bu alacakların icra takibine konu edildiğini ,sadece davacı şirketten tahsil edildiğini, belediye ile davacı arasında imzalanan sözleşme kapsamında sorumlu bulunmadıkları bir kısım işçilik alacaklarının davacı şirketten tahsil edildiğini , bu tazminatlardan ilgili dönemlerde işçiyi çalıştıran diğer taşeron şirketlerin sorumlu olduğunu, davalının sorumluluğunun da buradan kaynaklandığını ileri sürerek, dava dışı işçi için ödenen tazminattan davalının sorumluluk payı oranında şimdilik 1.000.TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan sorumluluk payları oranında müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan …. Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, haklarında rücu davası açılamayacağını, davacının ödediği işçilik alacaklarını işçinin çalıştığı asıl işveren Tepebaşı Belediyesinden talep edilebileceğini, İş Mahkemesi davasının kendilerine ihbar edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılardan…Şirketi cevap dilekçesinde; öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini, aksi halde de davayı kabul etmeyerek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan …. Tic. Ltd. Şti. ‘nin cevap dilekçesinde özetle; davanın Tepebaşı Belediyesine yöneltilmesi gerektiğini, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini aksi halde de davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili davadaki talebini bilirkişi raporundan sonra ıslahla toplam 19.729,01 TL’ye çıkarmış ve ıslah harcını yatırmıştır.İcra dosyası kapsamında davacının icra dosyasına 20.584,01 TL ödediğinin bilirkişi raporunda belirtildiği görülmüştür. İş mahkemesi dosyasında diğer davalıların taraf oldukları ancak davalı ….şirketi ve …şirketinin davada taraf olmadığı ve davanın bu şirketlere ihbar edilmediği görülmüştür.Mahkeme tarafından, davacının dava değerini 19.729,01 TL’ye çıkararak 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi, 18.729,01 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerin sorumlu olduğu dönemlere ilişkin hesaplanan miktarlar üzerinden davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiş olduğu belirtilerek, talep gibi davanın kabulü ile 1.000,00 TL’nin dava tarihinden ( 333,33’er TL olarak) 18.729,01 TL’nin de sorumlu oldukları miktar kadar ıslah tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan ayrı ayrı alınması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 1.710,00 TL alacağın 333,33 TL’sinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren, 1.376,67 TL’sinin ıslah tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 8.024,55 TL alacağın 333,33 TL’sinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren, 7.691,22 TL’sinin ıslah tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, 9.994,46 TL alacağın 333,33 TL’sinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren, 9.661,13 TL’sinin ıslah tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı …. ile davalı … Tic. Ltd. tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.Davalı … A.Ş. şirketi vekili istinaf dilekçesinde; davacı ve davalılar arasında işyeri devri ilişkisi bulunduğunu, 6.madde gereği işçilik alacaklarından devreden işverenin hak ve borçlardan sorumluluğunun 2 yıl ile sınırlandırıldığını, davalı … şirketinin 3 işyerini devrettiğini, 4857 sayılı yasa hükümleri gereğince sorumluluğunun sona erdiğini, fazla mesainin paylaştırma şeklininde hukuka aykırı olduğunu, dava dışı personelin açtığı davanın ihbar edilmediğini, ilgili işçinin işe alınmasında etkisi olmadığını, işçinin bizzat belediye tarafından kullanıldığını, işçiler üzerinde sevk ve idare yetkilerinin bulunmadığını, herbir davalı için ayrı ayrı vekalet ücreti taktirinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin … şirketi vekili istinaf dilekçesinde; görev ve zamanaşımı itirazlarının hukuka aykırı olarak reddedildiği, dava değerinin 1000 TL olup herbir davalıdan talep edilen alacak miktarının belli olmadığını, dava dışı işçi tarafından açılan davada savunma haklarını yeterince kullanadıklarını, müvekkilinin güvenlik hizmetini yürüttüğü ihale dönemi boyunca fazla mesai yaptırmadıklarını, nadiren olan fazla mesailerin ise karşılığını ödediğini, müvekkili tarafından sunulan maaş bordroları ve banka kayıtları incelendiğinde yapılan fazla mesainin karşılığının ödendiğinin görüleceğini, ancak davacı tarafın bu savunmaları ileri sürseydi davanın kabulüne karar verilmeyecek olduğunu, ayrıca davacı tarafın sözkonusu kararı temyiz etmesi gerekirken bunun yapılmadığını, ihbar edilen sıfatıyla bu haklarının bulunmadığını belirterek, kararın bu sebeplerle kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … Tic. Ltd Şti’nin ileri sürdüğü istinaf sebeplerine bağlı kalınarak yapılan incelemede; davada ileri sürülen alacak, davacı şirketin dava dışı işçi için ödediğini beyan ettiği işçilik haklarından kaynaklanmaktadır. Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacı tarafça, dava dışı işçinin daha önceki işverenleri durumunda olan davalı şirketlerin, kendi dönemleri ve payları oranında tazminattan mesul oldukları ileri sürülerek rücuen alacak talep edilmiştir. Davanın rücuen alacak talebine ilişkin olduğu, ödeme tarihlerinin 31/08/2015 ve 30/07/2015, dava tarihinin ise 10/09/2015 olduğu, böylece TBK 82. maddede öngörülen 2 yıllık dava açma süresi dava tarihi itibarıyla dolmadığından, davalının zamanaşımı itirazının reddine karar verilmesinde usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Yine, yukarıda açıklandığı üzere, davacı tarafça, dava dışı işçinin daha önceki işverenleri durumunda olan davalı şirketlerin, kendi dönemleri ve payları oranında tazminattan mesul oldukları ileri sürülerek rücuen alacak talep edilmekle, ödemenin dayanağı işçilik alacağına ilişkin ilam ise de, rücu davası alt işverenler arasında genel hükümlere göre açılan dava olduğundan, davanın İş Mahkemesinin görevine girmemesi sebebiyle mahkemenin görevli olduğu açıktır.Bu sebeple davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Diğer istinaf sebeplerinin incelenmesiyle, dosya kapsamına göre, davalılar, davacıdan önceki alt işverenlerdir. Davanın tarafları arasında yazılı olmayan, yasadan kaynaklanan bir işyeri devri mevcutur. Davacıdan tahsil edilen alacak, dava dışı işçinin davacının yanısıra diğer davalı alt işverenler nezdindeki çalışmasını da kapsadığından, işçinin çalışmış olduğu her bir alt işveren dönemine isabet eden işçilik alacaklarından, ilgili alt işveren kendi dönemi ile sorumlu olacaktır. Davada, aslında her bir davalının, dava dışı işçi ile belli dönemle sınırlı hizmet sözleşmesi olduğu ileri sürülmektedir. Bu nedenle, taraflar arasında sözleşme ilişkisinden kaynaklanan rücu isteminin hukuki niteliği gereği, aksi yasada öngörülmedikçe, her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılması gereklidir. Dava dışı işçi tarafından açılan Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2014/ 573 E, 2015/ 404 K. Sayılı kararı ilamıyla işçi lehine fazla çalışma işçilik alacaklarına hükmedildiği, sözkonusu davanın davalılarının Tepebaşı Belediyesi, bu dosyadaki davacı …Ltd.Şti, …..Ltd. Şti. ile … Ltd. Şti. Olduğu, davanın başka kimseye ihbar edilmediği görülmüştür.Her ne kadar, kararı istinaf eden davalı … Ltd.Şti sözkonusu davada davalı değil ise de, istinaf konusu davada dava dışı Tepebaşı Belediyesi ile bu şirket arasında sözleşme mevcut olup, dava dışı işçinin davalı şirkette çalıştığı dönemler bellidir.Davalı tarafın istinaf dilekçesinde iş mahkemesindeki davada davalı olan işbu davadaki davacının eksik ve gerektiği gibi savunma yapmadığı, verilen kararı temyiz etmediği, talep edilen dönemlerde istisnai olarak yaptırılan fazla mesai ücretlerini ödediklerinin yeterli savunma yapılsaydı anlaşılacağına ilişkin istinaf sebebi yönünden yapılan incelemede, rücuen alacağın dayanağı olan İş Mahkemesindeki davanın yargılamasında, davalı şirkete dava ihbar edilmemiştir. Ancak, tarafın davayı üçüncü kişiye ihbar etmemiş olması, doktrin ve Yargıtay uygulaması dikkate alındığında, üçüncü kişiye karşı olan rücu hakkının düşmesini gerektirmez. Davanın ihbar edilmemesinin hukuki sonucu, davayı ihbar etmemiş olan tarafın her türlü kusurundan sorumlu olmasıdır. Davayı ihbar etmeyen tarafın kusuru nedeniyle davayı kaybettiğini ispat yükü (külfeti), üçüncü kişiye düşer. (Hukuk Muhakemeleri Usulü, Prof. Dr. Baki Kuru, 2001, s.3541-3542, Yargıtay 11. H.D nin 2016/10060 esas, 2018/3689 karar sayılı 17/052018 tarihli kararı) Somut olayda, dosya içinde bulunan Eskişehir 2. İş Mahkemesinin 2014/ 573 E, 2015/ 404 K. sayılı dosyası kapsamı itibarıyla, mahkemece asıl işveren ile yapılan ihale sözleşmeleri, dava dışı işçinin özlük dosyası celp edilerek, bilirkişi raporu alındığı, verilen kararın Yargıtay 22. H.D nin 24/11/2015 tarihli kararı ile onandığı ve kesinleştiği gözetildiğinde, anılan davada davalı konumunda olan (iş bu rücu davasının davacısı) şirketin aleyhine karar verilmesinde kusurlu olduğu kanaatine ulaşılamadığından, bu yöne ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. Davacı şirketçe icra dosyasına ödenen miktar, bilirkişi raporu ve belgelere göre (reddiyat miktarı-harçlar dahil) 20.584,01 TL’dir. Bu miktarın tamamının davacı tarafından ödendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, her bir davalının alt işveren olduğu dönemler itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarları hesaplanmıştır. Rücuya konu fazla çalışma ücreti miktarı kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olmakla, dava dışı işçinin davalı şirketlerdeki çalışma sürelerine göre, bu miktardan davalı şirketlerin sorumlu oldukları tutarların belirlenmesine yönelik hesaplama ve alınan bilirkişi raporunda davalı …. Tic. Ltd. Şti.’ yönünden sorumlu olduğu asıl tutar 5.249,11 TL olarak belirlenmekle, bu tutara ayrıca 908,54 TL yargılama gideri, 1.866,90 TL icra masraf ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.775,44 TL ilave edilerek toplam 8.024,55 TL.yönünden sorumluluğu belirlenmiş ise de, ilk dava davalıya ihbar edilmediğinden, davalı … Tic. Ltd. Şti. icra takibindeki masraf ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağından, bu kısımlar yönünden hükme dayanak yapılacak yeterlilikte bulunmamamıştır. Buna göre, davalı …. Tic. Ltd. Şti.’ne ihbar yapılmadığı düşünüldüğünde bu davalının sorumlu olduğu bedel masraf ilavesiz 5.249,11 TL olarak resen hesaplanmıştır.Ayrıca istinaf eden davalı …. yönünden ise hükmedilen tutar 1.710,00TL olduğundan, 24/02/2017 tarihli karardaki hükmedilen tutar açısından istinaf kesinlik sınırı karar tarihi itibarıyla 341.maddede 3.110,00 TL olarak belirlendiğinden, istinaf edilen bu tutar kesinlik sınırı altında kalmaktadır.Açıklanan nedenlerle, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, bu sebeple, davalı … Ltd. Şti.’nin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, istinaf konusu karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında, davanın kısmen kabulü ile 5.249,11 TL alacağın 333,33 TL’sinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren, 4.915,78 TL’sinin ıslah tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalı, … Aş’nin istinaf dilekçesinin HMK 341, 346 ve 352/1-b maddeleri uyarınca kesinlikten reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;A-Davalı … A.Ş.’nin istinaf dilekçesinin HMK 352/1-b, 341, 346 maddeleri uyarınca kesinlikten dolayı reddine,B-Davalı … Tic. Ltd Şti.’nin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, hükmün…Tic. Ltd Şti. için hükmedilen miktar yönünden HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince düzeltilmesiyle yerinden esas hakkında; Davanın kısmen kabulü ile,1- 1.710,00 TL alacağın 333,33 TL’sinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren, 1.376,67 TL’sinin ıslah tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,2- 5.249,11 TL alacağın 333,33 TL’sinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren, 4.915,78 TL’sinin ıslah tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,3- 9.994,46 TL alacağın 333,33 TL’sinin dava tarihi olan 10/09/2015 tarihinden itibaren, 9.661,13 TL’sinin ıslah tarihi olan 08/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı …. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, Fazla istemin reddine,4-Davacı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihindeki AAÜT 1.980 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı … A.Ş 1.710,00 TL.sından sorumlu olmak üzere ) davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5-Alınması gerekli toplam 1.347,69 TL harçtan peşin alın 27,70 TL peşin harç ve 320, TL ıslah harcının mahsubu bakiye 1000 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, 6-Davacı tarafından sarf edilen 27.70 TL peşin harç ile 320 TL ıslah harcının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,7-Davacı tarafından 571,60 TL yargılama giderinin ( kabul ve ret oranı gözetilerek 371,54 TL.dan davalı …. Tic. Ltd Şti.sorumlu olmak üzere ) davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara iadesine, 9-Davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
Sair, istinaf sebeplerinin Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edenlere isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Davalı …. Tic. Ltd Şti.’nin istinaf sebebiyle yapılan 24,40 TL masrafın davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/01/2019