Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2028 E. 2018/461 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/2028
KARAR NO : 2018/461
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2017
NUMARASI : 2015/826 E- 2017/625K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalılar ile arasındaki elektrik abone sözleşmeleri bulunduğunu, davacıya kesilen faturalarda kayıp kaçak,iletim,dağıtım,sayaç okuma bedelleri,TRT payı ,perakende satış hizmeti ,KDV bedeli vs olarak haksız tahsilatlar yapıldığını beyanla,haksız ve hukuka aykırı yapılan bu tahsilatlardan şimdilik herbir davacı için 3.500 TL den toplam 7.000,00 TLnın herbir abonelik için ayrı ayrı ödeme tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yapılan kesintilerin EPDK mevzuatına uygun olduğu,tahsilatlarda usulsuzlük olmadığı gerekçesiyle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın yargılaması sırasında 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı yasaya getirilen yeni düzenlemeler gerekçe gösterilerek, “Davanın reddine” ayrıca davacı lehine yargılama giderinin davalıdan alınmasına,vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemenin kararına karşı davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin davanın reddine karar verdiğini,ancak davanın konusunun kalmadığını,ayrıca davacı lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde,davacının dava açmakta haklı olmadığını,davacı lehine masraf taktirine karar verildiğini,ancak davalı lehine masraf ve vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak ilk derece mahkemesinin kararının incelemesiyle; 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır,” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır. O halde, davalı dağıtıcı şirket, mevcut yasal düzenleme ile dava konusu bedellerin tahsilini talep edebilecektir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin benzer davalarda, eldeki davalara yönelik, yürürlüğe giren bu yasa nedeniyle davanın konusunun kalmadığına dair karar verilmesi gerektiği yolundaki emsal 2017/13140 E – 2017/16544 K sayılı ve 2017/13142 E – 2017/16545 K sayılı kararlarındaki gibi davanın konusunun kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği halde davanın reddine karar verilmesi hukuka uygun bulunulmamış olmakla davacının bu konudaki istinaf sebebi yerinde bulunduğundan, karar bu nedenle HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında belirttiği üzere, “Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine” hükmedilmesi gerekir. Somut davada; dava açıldığı tarihte davacının, dava açmakta haklı olduğu, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davalılar lehine masraf ve vekalet ücreti taktir edilmemesine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup bu nedenle davalılar lehine masraf ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden davalıların bu konudaki istinaf talebinin de HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddi gerekmektedir.
Davacının vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik istinaf sebeplerine gelince; somut olayda; davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. Dolayısıyla, davacı mevzuat değişikliği sonrası haksız çıkmış olsa da, dava tarihi itibariyle, uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu bu davasında, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte, yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından, mahkemece, yasa değişikliği nedeniyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden, vekalet ücreti yönünden de, davacı mevzuat değişikliği sonrası haksız çıkmış olsa da, dava tarihi itibariyle, uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu davasında, dava tarihinde haklılığı (Baki Kuru dördüncü cilt sayfa 3687) göz önünde tutularak, anılan yasa maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereğince, davacı lehine maktu vekaleti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, yeniden yargılama gerektirmediğinden,konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsiline şeklinde düzeltilerek, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalıların istinaf taleplerinin HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca reddine,
Davacının istinaf talebinin kabulü ile ;HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1-Konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına
2-Alınması gereken 31,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 119,55 TL harçtan mahsubu ile artan 88,15 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 101,75 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
5-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının taraflara karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf eden davacıya isteği halinde iadesine,
Davalılardan ayrı ayrı alınması gereken 35.90 TL istinaf karar harcının herbir davalının yatırdığı 31.40 ar TL harçtan ayrı ayrı mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın ayrı ayrı davalılardan alınarak hazineye irat kaydına ,
Davacı tarafça yapılan 40,30 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 361 maddesi uyarınca işbu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinde temyizi kabil olarak oybirliği ile karar verildi. 18/04/2018