Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/2019 E. 2020/555 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2017/2019
KARAR NO: 2020/555
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/07/2017
NUMARASI: 2014/1361 E – 2017/668 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 10/06/2020
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde ; Esenyurt ilçesi … Mahallesi … karayolu üzerine inşa edilecek otomobil alışveriş merkezinde yer alacak iş yerleri için elektrik aboneliklerin yapılması amacıyla …’a bağlı olarak İstanbul Avrupa yakasından sorumlu …’a müracaat etmesine rağmen davalı …’ın elektrik aboneliği talebine şartname nitelikli cevap yazısı ile elektrik aboneliği işlemini gerçekleştirmek için … tarafından yerine getirilmesi gereken transformatör yer altı enerji kablosu proje gibi yükümlüklerinin davacı şirkete yüklendiğini belirterek bu konuda yapılan masraflara ilişkin 267.441,06 TL faturalı ve davacı tarafından yapılan bilirkişi tarafından tespit edilecek faturasız işçilik, kazı, inşaat kısımlarının masraflarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili dava değerini 275.309,00 TL’ye yükselterek eksik harcı yatırmıştır. Her iki davalı vekili davanın reddini istemiştir. Mahkeme “Davalı … yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalı … yönünden kısmen kabulü ile, 275.309,00 TL’nİn dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar vermiştir. Mahkemenin bu kararına karşı davalı … istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf dilekçesinde özetle; davalı … hakkında husumet nedeniyle davanın reddi kararının usule uygun olmadığını, elektrik dağıtım faaliyetlerine ilişkin olarak kullanılan mal ve hakların mülkiyetinden kaynaklı ihtilafların çözümünde sorumlunun davalı … olduğunu, bedelleri ödenmesine karar verilen hususların … bünyesinde kalacağının da değerlendirilmesi durumunda bu bedellerin de davalı … tarafından ödenmesi gerektiğini, ayrıca davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, taraflar arasında düzenlenen enerji müsaade belgesi (EMB Tip C/2)’nin maddeleri gereğince, dava konusu yerde yer alan ve yapımı tamamlanan tesislerin kullanım hakları, bakım ve onarımı davalı müvekkili şirket tarafından karşılanmak kaydıyla müvekkiline devredildiğini, enerji nakil ulaştırma işlemleri için bu tesislerin müvekkiline devri gerektiğini, davacı iddialarının ahte vefa kuralına aykırılık teşkil ettiğini, yasal mevzat yorumunda hata yapılarak karar verildiğini, ilgili yönetmelik hükümlerinin değerlendirilmediğini, alacak kalemlerinin yönetmelik hükümlerine göre hesaplanmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını istemiştir. Konuya ilişkin emsal niteliğinde İstanbul 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/05/2016 tarih ve 2014/1602 Esas, 2016/483 Karar sayılı kararı ile ” Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 209.304,00 TL’nin dava tarihinden itibaren, 14.448,00 TL’nin ıslah tarihi olan 23/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesine ” ilişkin kararının temyiz incelemesi sırasında, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 17/05/2018 tarih ve 2016/18362 esas, 2018/5395 karar sayılı bozma ilamı ile; 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esasları düzenlenmiştir.Mahkemece, yatırım programı içerisinde davalının yapması gerekli olan yatırımın abone (davacı) tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek bedel ve tahsil şeklinin yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda ifade edilen yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” denilerek bozulmasına karar verildiği, buna göre bozma kararına uyularak alınan bilirkişi raporu kapsamında bu kez ” Davanın kısmen kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre; 209.304,00 TL nin dava tarihinden itibaren, işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir. Bu kararın temyiz incelemesinde ise, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2019/3728 E.2019/10672 K.sayılı ve 16/12/2019 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği görülmüştür. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ; davacı şirketin trafo merkezinin tesisatı için 3 adet faturada belirtilen 235.654,48 TL ile faturası kesilmeyen diğer kazı, hafriyat, inşaat işçiliği olarak toplam 39.654,50 TL olmak üzere toplam 275.309,00 TL.harcama yaptığı belirlenmiştir. Buna göre emsal Yargıtay kararları ve yasal mevzuat çerçevesinde hükme dayanak bilirkişi raporunda, 28.01.2014 tarih ve 28896 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliğinin geçici ve son hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıklarına ilişkin metodoloji” ve “mahsup yöntemiyle geri ödeme hususları düzenlenmiştir.” Yine, aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve dağıtım varlıkları ile geri ödemeye ilişkin metodoloji usul ve esaslarının düzenlendiği belirtilerek buna göre davacı alacağının belirlendiği görülmüştür. Bu itibarla,alınan bilirkişi raporu taraf,mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bulunduğundan,mahkemenin davacı alacağının belirlenme şeklinin ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olduğu anlaşılmıştır. Ancak söz konusu yönetmeliğin 21.maddesinde tesis bedelinin iadesi ve uygulanacak kurallar başlığı altında yapılan düzenlemede , geri ödemeye konu tutar için “3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine “ilişkin kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulanır “hükümlerinin getirildiği belirlenmiştir. Buna göre ,dava konusu alacak yönünden ,mahkemece yasal faiz yerine avans faizine hükmedilmesi usul ve hukuka uygun görülmediğinden,davalı …’ın karardaki sadece faiz türüne dair istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca ,davalı …’ın, sorumluluğun diğer davalı …’ta olması gerektiği konusundaki istinafına gelince; … ile davalı … arasında düzenlenen 24/07/2016 tarih işletme devir hakkı sözleşmesinin 7.5 maddesinde, dağıtım faaliyetinin şirket tarafından yürütüldüğü dönemde bu faaliyet kapsamında gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerin bütün sorumluluğunun …’ a ait olduğu düzenlendiğinden,bu konudaki istinaf talebinin reddi gerekir. Açıklanan nedenlerle davalı …’ın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, hükmün … ile ilgili kısmının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi hükmün 2.fıkrasının 2.satırındaki ibarenin sadece faiz türü olarak yasal faiziyle şeklinde düzeltilmesiyle yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı …’ın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davalı … yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, 2-Davalı … A.Ş yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 275.309,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Alınması gerekli olan 18.806,35 TL karar ilam harcından peşin alınan 4.567,25 TL, 677,20 TL tamamlama harcının mahsubu ile noksan kalan 13.561,90 TL ilam harcının davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 4.567,25 TL peşin harç ile 677,20 TL tamamlama harcı davalı tarafından ödenmesine karar verilen karar ilam harcından düşüldüğünden toplam bu miktarın (5.244,45 TL) davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafça karşılanan 29,60 TL ilk dava gideri, 224,00 TL davetiye ve posta gideri(davalı …’a yapılan tebligat gideri ve posta masrafı düştükten sonra) ile 1.800.00-TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 2.053,60 TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre hesaplanan 1.840,50 TL’sinin davalı …’tan tahsil olunarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ ne göre hesaplanan 22.468,00 -TL vekalet ücretinin davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine, 6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ ne göre hesaplanan 3.814,30 -TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, 7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ ne göre hesaplanan 1.980,00 -TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, İstinaf incelemesi ile ilgili olarak; Davalı …’tan peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine, Davalı …’ın istinaf sebebiyle yapmış olduğu 25,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/06/2020