Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1983 E. 2019/2011 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1983
KARAR NO : 2019/2011
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2017
NUMARASI : 2014/930 E – 2017/293 K
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 17/12/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …. A.Ş’nin davacı bankanın müşterisi olduğunu, 04/06/2008 tarihinde saat 17:16’da … A.Ş. Ankara Ticari Şube müşterisi … A.Ş talimatıyla, … Bankası A.Ş. (… Bankası) müşterisi ” … Tic. A.Ş lehine ve 05.06.2008 valörü ile EUR. 25.000.- tutarında bir transfer işlemi talimatının “acil” koduyla davacı bankaya ulaştığını, saat 17.26’da işlemin gerçekleştirildiğini, bu işlem için … Bankasına ödeme detaylarını içeren SWIFT MT 103 single customer transfer mesajının, davacı bankanın EUR muhabiri … ( …) ise nezdindeki … Bankası hesaplarına EUR 25.000 alacak geçilmesi için SWIFT MT 202 – … transfer mesajı gönderildiğini, aynı tarihte … A.Ş. 17.57’de gönderdiği talimat ile işlemin iadesini talep ettiğini, saat 18.10’da Amex-Frankfurt MT 202 ödeme emrinin iptal edildiğine dair SWIFT mesajı alındığı ve davacı banka hesaplarının borçlandırılmadığının görüldüğünü, ancak … Bankası’ndan işlemin iptal edilip edilmediğine dair herhangi bir teyit mesajı gelmediğini, 10.06.2008 tarihinde, … Bankası’ndan bildirim gelmemesi nedeni ile kaydın kapatılması için, 11.56’da EUR. 25.000.-, nın Ankara Ticari Şube’ye iade edildiği ve … A.Ş. hesabına geçildiğini, 10.06.2008 tarihinde saat 17.40’da … Bankası’ndan, iade talebinin müşteri tarafından kabul edilmediği için mümkün olmadığı ve amirin lehdar ile görüşmesi gerektiğini belirtir bir SWIFT mesajı alındığını, ancak bu sırada 11.06.2008 tarihinde saat 13.46’da aynı amirden aynı lehdara, aynı tutarda bir transfer talimatının daha davacı bankaya ulaştığını ve işlem yapıldığını, davacı banka müşterisi … A.Ş. ve …. Bankası A.Ş. müşterisi …Tic. A.Ş. arasında yaşanmış olan bir husumet nedeni ile önceki havaleden rücu edildiği sonradan uzlaşmaya varılması nedeni ile havale bedelinin tekrar gönderilmekte olduğu bilgisinin şifahen edinildiğini, ancak … Bankası A.Ş. önceki havaleden rücu talimatına uymadığını, kendi müşteri hesaplarını alacaklandırdığını, havalenin gelmesi halinde ilgili bedeli mahsup etmesi gerekirken bu defa müşteri hesabını kendi kusur ve hatasıyla ikinci kez alacaklandırarak kendi müşterisi nezdinde sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, 19.10.2008 tarihinde saat 10.57’de … Bankası A.Ş.’den MT199- şifreli serbest mesaj ile, ödemenin MT 103 mesajımıza istinaden yapıldığı, iade talebinin müşteri tarafından kabul edilmediğini, bankalarının muhabir hesabının alacaklandırılmadığının 1 gün sonra tespit edildiğini, banka hesaplarının açıkta kaldığı belirtilerek ilgili bedelin davacı banka müşterisinden tahsil edilmesi ve banka hesaplarının alacaklandırılması talebinin ulaştığını, ancak davacı banka ilgili bedeli …. A.Ş.’ne iade etmiş olduğundan bu talebin gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine … Bankası A.Ş. tarafından davacı banka aleyhine 25.000- EUR değerinde İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2008-611 Esas sayılı dava açıldığını, bu dava 2010/177 K. sayılı karar ile 08.04.2010 tarihinde müvekkili banka aleyhine sonuçlandığını, kararın temyiz edildiğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından 2012-12947 E, 2012-17655 K sayılı karar ile onandığını, bunun üzerine İstanbul …. İcra Dairesi’nden … E. sayı ile başlatılan icra takip dosyasına 16.08.2012 tarihinde 120.577,88-TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında yaşanan bu husumet nedeni ile taraflardan biri 25.000-EUR zenginleşerek davacı banka nezdine bu yargılamaya sebebiyet verdiğinden toplam 120.577,88-TL zarara neden olduğu gerekçesiyle ilave dilekçesinde ayrıca, 120.577,88-TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı …. A.Ş vekili cevap dilekçesinde ;hatalı havale nedeniyle menfaat sağlayarak zenginleşenin aslında ….şirketi olduğunu,yapılan ödemenin davacı banka ile davalı …. Tic. A.Ş ni ilgilendirdiğini, aynı yönde; İstanbul 40. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/04/2012 tarih ve E: 2011/58 – K 2012/53 sayılı ilamı incelendiğinde; 30/05/2008 tarihli ihbarname ile taahhütname tarihli belge taraflar arasındaki kira sözleşmesinin fesih edildiğini, fesih anlaşmasının geçerli olduğunu, taşınmazın 25.000,00 Euro kira alacağının doğması ve davacı banka tarafından ikinci kez sehven yapılan 25.000,00 Euro’lu ödemenin davalı …. A.Ş borcuna mahsup edilmiş olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalı …Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle;davanın husumet ve esas yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davada olay tarihi 05.06.2008 tarihi olduğu gözetildiğinde, TBK. 82 md. sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılacak davalarda zamanaşımının, zenginleşmenin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl olarak belirlendiğini, davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını belirterek ,davalı şirket hakkında zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 11 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/611 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı … Bankası A.Ş. tarafından … T. A.Ş.’ye karşı 24.10.2008 tarihinde alacak davası açıldığı, mahkemece, davalı bankanın gerçekleşen zarardan sorumlu olduğu gerekçelendirilerek davanın kabulüne karar verildiği, kararın 8.11.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.Mahkemece, davada verilen havale emrinin daha sonra iptal edilmesi fakat iptal işleminin gerçekleşmemesi nedeniyle ödenen ve kullanılan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin talep edildiği, her iki banka arasında açılan İstanbul 11 ATM’nin 2008/611 Esas sayılı dosyasının verilen hüküm gereği davacı Bankanın İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapak hesabı gereği 120.577,88 TL ödeme yaptığı, kapak hesabı içerisinde 25.000 Euro’luk bedelin TL karşılığı ve faizi hariç tahsil ve başvurma harcı, vekalet ücretli ve masraflar gibi kalemler mevcut olup bu miktar kalemlerin dava konusu sebepsiz zenginleşme içerisinde değerlendirilemeyeceği, zenginleşen malvarlığına dahil olan bedel ve faizinden sorumlu tutulabileceği, fakirleşmenin fiili ödeme tarihi olan 16.8.2012 tarihinde gerçekleştiği,geri isteme hakkınının öğrenildiği tarih olarak da bu tarih esas alınacağından, 6098 sayılı TBK’ya göre zamanaşımı süreleri dikkate alındığında, 15.2.2013 dava tarihi itibariyle kısa ve uzun zamanaşımı süresi dolmadığından zamanaşımı itirazlarının dikkate alınmadığı, 5.6.2008 tarihinde iptal edilmeyen 25.000 Euro’luk havale bedelinin aynı tarihli Merkez Bankası satış kuru TL karşılığının 49.255,90 TL olduğu olduğu,aynı zamanda dava tarihi olan 15.2.2013 tarihine kadar temerrüt faizi isteyebileceği gözetilerek, 43.239,99 işlemiş temerrüt faizi ile birlikte, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacı bankanın 92.494,39 TL alacaklı olduğu, davalı … A.Ş. yönünden ise, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilecek alacak bulunmadığı gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulüne, 92.494,39 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 15/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı ….Tic. A.Ş den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı… A.Ş yönünden açılan davanın reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili ile davalı …. Tic. A.Ş.vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dışı … Bankasının önceki havaleden rücu talimatına uymadığını, kendi müşteri hesaplarını (… A.Ş.) alacaklandırdığını, havalenin gelmesi halinde ilgili bedeli mahsup etmesi gerekirken bu defa müşteri hesabını bizzat kendi kusur ve hatası ile ikinci kez alacaklandırarak kendi müşterisi nezdinde (… A.Ş.) sebepsiz zenginleşemeye yol açtığını, … Bankasının 19.10.2008 tarihinde saat 10.57’de ödemenin MT 103 mesaja istinaden yapıldığını, iade talebinin müşteri tarafından kabul edilmediğini, bankalarının muhabir hesabının alacaklandırılmadığının 1 gün sonra tespit edildiğini, hesaplarının açıkta kaldığı belirtilerek ilgili bedelin davacı banka müşterisinden tahsil edilip banka hesaplarının alacaklandırılmasının istendiğini, ancak davacı banka ilgili bedeli davalı … A.Ş. iade ettiğinden bu talebin gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine … Bankası tarafından davacı banka aleyhine İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/611 esas sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, yapılan yargılama sonucunda 25.000-EURO’nun … Bankasına iadesine dair verilen kararın kesinleştiği ve bankanın İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına 16.08.2012 tarihinde toplam 120.577,88-TL ödemek zorunda kaldığını, haksız yere ödemek zorunda kalınan bu tutarın iadesi amacı ile, davalılara Beyoğlu ….Noterliğinin 04.01.2013 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini, davalıların ise ödeme yapmadıklarını, açılan bu davada, davalıların kendi aralarındaki ticari ihtilaf nedeni ile davacı banka nezdinde ortaya çıkan haksız ödeme sonucu banka zararı olan 120.577,88-TL’nin dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile ödenmesinin talep edildiği, bilirkişi raporlarında davacı banka alacağının 49.225-TL anapara ve 43.236,99-TL olmak üzere 92.494,99-TL olarak tespit edildiğini, raporlara itirazların dikkate alınmadığını, icra dosyasına davalıların kendi aralarındaki ihtilaf yüzünden davacı banka tarafından 16.08.2012 tarihinde toplam 120.577,88-TL ödendiğini, davanın kısmen kabulüne ve davalılar yararına vekalet ücretine hükmolunduğunu, davanın, davalıların kendi aralarındaki ticari ihtilaf nedeni ile davacı banka zararına yapılan hatalı ödemeden kaynaklandığını belirterek, her iki davalı aleyhine davanın kabulü ile kararın bu nedenle kaldırılmasını istemiştir. Davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davanın aslında sebepsiz zenginleşme nedeniyle açıldığını, davada bu davalı yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu, davaanın alacak davası olarak kabul edilmemesi gerektiğini, davanın … Bankasının yaptığı hatadan kaynaklandığını, bankalar arası ihtilafın davalıya yönlendirilemeyeceğini, asıl muhatabın davalı …. A.Ş. olduğunu, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, ibranamenin değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, verilen havale emrinin daha sonra iptal edilmesi fakat iptal işleminin gerçekleşmemesi nedeniyle ödenen ve kullanılan bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkindir. Davada geri ödenmesi istenen bedel sözleşme hükümlerine veya haksız fiile dayanılarak değil, sebepsiz zenginleşmeye esasen talep edilmektedir. 4.6.2008 tarihinde davacı banka müşterisi olan davalı … A.Ş. 25.000 Euro’luk havale emri vermiş daha sonra bu havale emri iptal edilmiş fakat iptal işlemi dava dışı … Bankası müşterisi ve havale lehdarı olan … A.Ş.’nin 5.6.2008 tarihinde bedelin hesaba geçmiş ve kullanılmış olması sebebiyle gerçekleştirilememiştir. Somut olayda uyuşmazlık 5.6.2008 tarihli havale miktarının iptal edilememesinden kaynaklıdır. İstanbul 11 ATM’nin 2008/611 esas sayılı dosyasında verilen hüküm gereği, davacı banka tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapak hesabı gereği 120.577,88 TL ödeme 16/08/2012 tarihinde yapılmıştır. Benzer davalara ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/3-993 E,2018/202 K.sayılı ilamında “Eldeki dava, mevzuat hükümleri uyarınca asıl borçlu olan davalı yerine, mahkeme kararı uyarınca ifada bulunmak zorunda kalan davalı tarafından rücu istemi ile açılan davada,alacağı ödeyen kişi, bu alacaktan bağımsız olarak kendi şahsında doğan bir hak elde etmektedir. Bunun sonucu olarak da rücu hakkı bu hakka sahip olan kişinin şahsında doğduğu anda muaccel hâle gelmektedir. Keza ödeyenin mal varlığındaki zarar, ödeme anında doğmaktadır. Bu durumda, davalıya ait borcu mahkeme ilamı uyarınca ödemek zorunda kalan davacının zararı ödeme tarihinde doğduğundan, açtığı rücu davasında ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebilmesi için karşı tarafı ayrıca bir ihtar ile temerrüde düşürmesine gerek olmadığı Hukuk Genel Kurulunca kabul edilmiştir.Hâl böyle olunca, yerel mahkemenin yukarıda açıklanan hususlara değinen direnme kararı yerindedir.Usul ve yasaya uygun olan direnme kararının onanması gerekir.”denilmektedir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun emsal kararında belirtildiği gibi, davalıya ait borcu mahkeme ilamı gereğince ödemek zorunda kalan davacı bankanın, bu nedenle zararı ödeme tarihinde doğduğundan,davacının açtığı işbu rücu davasında ise ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebilmesi için karşı tarafa ayrıca ihtar ile temerrüde düşürmesine gerek olmadığı kabul edilmelidir.
Davacı tarafça mahkeme kararı gereği icra dosyasına kapak hesabı toplamı olarak 16/08/2012 tarihinde toplam 120.577,88 TLlık ödeme yapılarak tüm borcun ödendiği anlaşılmakla, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında belirtildiği üzere, rücuya konu edilen, davacı tarafça icra dosyasına yapılan bu ödeme ana alacağa dönüşmüştür.Davacı bankanın iptal edilmeyerek hatalı ödediği havalenin doğrudan davalı …Tic. A.Ş.’nin hesabına geçilerek bu davalı tarafından tahsil edildiği açık olmakla,diğer davalı Davalı … Tic. A.Ş..yönünden sebepsiz zenginleşme koşullarının oluşmadığı gözetilerek davalı … Tic. A.Ş hakkındaki davanın reddine karar verilmesi usul ve hukuka uygun olduğundan,bu konudaki tarafların istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir.Ayrıca davada sebepsiz zenginleşme yönünden zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından,söz konusu havalenin de davalı …Tic. A.Ş. hesabına geçirildiği ve bu davalı açısından sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği gözetildiğinde ,bu davalının istinaf talebinin HMK 353/1b-1.madde gereğince reddi gerekmiştir.Ancak davacı tarafça mahkeme kararı gereği icra dosyasına kapak hesabı toplamı olarak 16/08/2012 tarihinde 120.577,88 TLlık ödeme yapılarak tüm borcun ödendiği anlaşılmakla, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında belirtildiği üzere,davacı tarafça icra dosyasına yapılan bu ödeme ana alacağa dönüşmüştür.Mahkemece rücuya konu ödenen ve ana ve asıl alacağa dönüşen 120.577,88 TL.yönünden, davanın davalı …Tic. A.Ş.yönünden kabulüne karar verilmesi gerekirken,davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar usul ve hukuka uygun bulunmamıştır.Ayrıca hükümde hakkındaki davanın reddine karar verilen davalı … A.Ş lehine reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmediği,bu davalı vekilinin talebi üzerine bu davalı lehine 31/05/2017 tarihli tashih şerhi ile 12.396,23 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden kararın düzeltildiği anlaşılmakla,hükümde unutulan vekalet ücretinin tashih şerhi ile düzeltilmesi mümkün görülmediğinden,hükmün tashihine ilişkin hususların da usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle,davalı …Tic. A.Ş. nin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine, davacının istinaf başvurusunun ise kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A-Davalı …Tic. A.Ş.’nin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine,B-Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek yeniden esas hakkında;1-Davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine,2-Davalı … Tic. A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulü ile, 120.577,88 TL davacı alacağının, dava tarihi olan 15/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile beraber bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine,3-Alınması gereken 8.236,67 TL harçtan peşin alınan 2.059,20 TL nin mahsubu ile bakiye 6.177,47 TL harcın davalı …A.Ş.den alınarak Hazineye irad kaydına,4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.087,25 TL ( 24,30 TL BH, 2.059,20 TL PH, 3,75 TL VH ) harcın davalı …. A.Ş. Alınarak davacıya verilmesine,5-Davacının yaptığı, bilirkişi ücreti 2.500,00 TL, tebligat gideri 474,80 TL olmak üzere toplam 2.974,80 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş.dan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT hükümleri gereğince hesaplanan 12.396,23 TL vekalet ücreti davalı… A.Ş.dan alınarak davacıya verilmesine,7-Davalı …. A.Ş kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım yönünden karar tarihindeki AAÜT gereği hesaplanan 12.396,23 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,8- -Davalı …A.Ş.tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına 9-Davalı …A.Ş. yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,10-Davalı … A.Ş. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,11-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleşince taraflara iadesine, Sair istinaf sebeplerinin reddine,İstinaf incelemesi ile ilgili olarak;Davacı taraftan peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf eden davacıya isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Harçlar Yasasına göre istinaf eden davalıdan alınması gereken 8.236,67 TL istinaf karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.579,58 TL harçtan mahsubuna, bakiye 6.657,09 TL harcın davalı ….A.Ş. tahsili ile hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 121,20 TL yargılama giderinin davalı … A.Ş. alınarak davacıya verilmesine, Davalı … A.Ş.’nin istinaf yargılama giderinin bu davalı üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/12/2019