Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1949 E. 2018/784 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1949
KARAR NO : 2018/784
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/05/2017
NUMARASI : 2014/1365 E- 2017/464K
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ :21/06/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirketin ,davalı …’dan bir cep telefon hattı aldığını ,yaklaşık 8 ay kullandığını, bu hattın aylık kullanım bedellerine ilişkin faturaları da düzenli olarak ilgili operatöre ödediğini, ancak bu hattın 07/10/2014 tarihinde nedensiz ve haksız olarak ayrıca davacıya bilgi verilmeksizin ansızın kapatıldığını, davaya konu telefon numarası arandığında böyle bir numara olmadığına dair mesaj ile karşılaştıklarını, bu hattın davacı şirketin satış uzmanı tarafından kullanılan telefon olduğunu,kartvizitinde bu telefon numarasının yazdığını ,bir kısım müşterilerin şirketin iflas edip etmediğini sorduklarını , taraflar arasında yapılan sözleşmenin ve davacı şirketin bu şekilde kişilik haklarının ihlal edildiğini ve ticari itibarının zedelendiğini ileri sürerek , 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın kullanmakta olduğu dava konusu hattın belgelerin eksik olması nedeniyle yasal yükümlülük gereği kapatıldığını, davacı tarafın tüm uyarılara rağmen eksik evrakı tamamlamadığını, davacı şirketin kapatılan hat dışında birçok iletişim bilgisi mevcut olup, bu durum dikkate alındığında davacı tarafa uzun süre ulaşılamadığı iddiasının inandırcı olmaktan uzak olduğunu,ayrıca davacı tarafça talep edilen tazminat miktarının fahiş olup zenginleşmeye yönelik olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda ,söz konusu GSM hattının eksik evrak nedeniyle kapatıldığı , davalı şirketçe sunulan belgelerden hat ile ilgili olarak davacının eksik belgelerinin tamamlanması için bir çok kez SMS ile uyarıldığı , davacının ise bu ihtarlara rağmen eksiklikleri gidermediği , davalının sözleşmeye aykırı davrandığının somut deliller ile kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı davacı taraf istinaf etmiş olup,davalı şirketin müşteri temsilcisinin gönderdiği e-mailde hattın kapatılmasından dolayı hatanın kendilerinde olduğunu,eksik belge bulunmadığını açıkça ikrar ettiğini,davacının davasını isbat ettiğini,kararın eksik inceleme sonucunda verildiğini,hattın davacı tarafından 8 ay boyunca kullanıldığını ve faturaların düzenli olarak ödendiğini,hattın kullanılmasından önce taraflar arasında sözleşme imzalandığını ve davalı tarafa teslim edildiğini, eksik evrak bulunması halinde ise hattın kullanıma açılmasının davalı tarafın kusuru olduğunu, davalı tarafın ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini ,davanın haksız fiil sebebiyle açıldığını ,manevi tazminat şartlarının oluştuğunu ileri sürerek ,kararın kaldırılması talep edilmiştir.
HMK 355.maddesi gereğince davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ;dava,manevi tazminat talebine ilişkindir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Manevi tazminat ise, manevi zararın giderim biçimidir. Manevi tazminata hükmedilebilmesi için, hukuka aykırı bir fiilin bulunması, bu fiil ile kişilik hakkının ihlal edilmesi, ihlal fiilinin kişilik değerlerinde objektif bir eksilmeye sebep olması ve zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir. Manevi tazminat ile, kişinin, kişilik değerlerinde meydana gelen zarar giderilmeye çalışılmaktadır. Yasalarımız, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi,bedensel zarar ve öldürmedir.
Kişilik hakları, hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse; TMK’nın 24. ve TBK’nın 58. maddesi (BK 49. mad.) uyarınca manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir.Tüzel kişinin de ekonomik faaliyetini yürütürken kazandığı saygınlık, onun kişisel değerleri içinde yer alır. Ticari şeref ve haysiyetin çiğnenmesi, onun ekonomik yaşam içindeki yerini ve durumunu sarsabilir. Tüzel kişilerin de kişisel değerler üzerindeki kişilik haklarının korunması gerekir. Ne var ki ;somut olayda ,telefon hattın kapatılması sebebiyle davacı şirketin faaliyet alanında bazı olumsuzluklar yaşamasıve üzüntü sözkonusu olabilir ise de,salt üzüntünün manevi tazminatı gerektirmemesi ve davalı tarafın bu işleminin davacının kişilik haklarına yönelik bir zarar oluşturduğunun ispat edilmemesi sebebiyle , şartları oluşmadığı gerekçesi ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken ,mahkeme kararında yazılı gerekçe ile karar verilmesi hatalı olmakla ,davacının istinaf başvurusunun bu sebeple kabulüne ve HMK nun 353/1-b-2 maddesi gereğince, istinaf konusu kararın gerekçesi bu şekilde düzeltilmek suretiyle, yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereği kararın gerekçesi düzeltilerek yeniden esas hakkında;
1- Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 31,40-TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 170,80-TL harcın düşümü ile fazla alınan 139,40-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği ret olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 1.980,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 18.00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider avansından varsa kalan avansın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Peşin alınan istinaf karar harcının, istinaf edene isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/06/218