Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1919 E. 2018/657 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1919
KARAR NO : 2018/657
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2017
NUMARASI : 2016/422 E- 2017/199K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :26/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacının davalıdan hizmet aldığı dönemlere ait faturalarında taahakkuk ve tahsil edilmiş olan kayıp kaçak bedelinin ve bu bedel dahil edilerek hesaplanmış % 1 Enerji Fonu, % 2 TRT Payı, % 5 Belediye Vergisi ve % 18 KDV içindeki kayıp kaçak toplam bedeline isabet eden farkın, bu bedellerin haksız tahsil edildiğini ileri sürerek , fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 10.000-TL’nin her bir faturadaki tutarın ödeme tarihlerinden itibaren yürütülecek avans faizi oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının elektrik faturalarına yansıttığı bedellerin, mevzuata ve EPDK kararlarına uygun bulunduğunu , taraflar arasında akdedilmiş sözleşmeye aykırı bir işlem yapılmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın getirdiği düzenleme sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Söz konusu kararı istinaf eden davalı vekili, müvekkili şirketçe yapılan tahsilatların 6719 Sayılı Yasanın yürürlüğünden önceki mevzuata uygun olduğu gibi ,6719 Sayılı Yasa hükümlerine de uygun olduğunu, buna rağmen davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kararın kaldırılması ve davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi istenmiştir.
HMK.nun 355. maddesi uyarınca,davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.Dolayısı ile verilen kararda ,usul ve hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin istinaf taleplerinin incelenmesine gelince; yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Ancak ,davacının, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, ,davanın yasa değişikliği sebebiyle reddine karar verildiği gözetilerek ve davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden, yargılama harç ve giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletileceği kuralı karşısında, davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden , davalının istinaf talebinin HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine ,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 26/05/2018