Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1918 E. 2018/980 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1918
KARAR NO : 2018/980
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2017
NUMARASI : 2015/282 E – 2017/544 K
DAVANIN KONUSU: Alacak (Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/07/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılarının abonesi olduğunu, davalı elektrik enerjisi şirketinin düzenlemiş olduğu faturalar ile müvekkilinden kayıp kaçak, iletim, dağıtım vb. adı altında haksız bedeller tahsil ettiklerini bildirmek suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıların vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; kayıp kaçak bedellerin ilgili mevzuat çerçevesinde abonelere yansıtıldığını ve uygulamanın yasal bir zorunluluk olduğunu bildirmek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunun 17. maddesine 6719 sayılı Kanunun 21. maddesi ile eklenen 10. fıkra hükmü ve 6719 sayılı Kanunla eklenen geçici 20. madde hükmü esas olmak üzere davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinafa başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 6719 sayılı yasanın olaya uygulanmaması gerektiğini, kanunların geriye yürümezliği ilkesi gereği dava tarihindeki yasal duruma göre karar verilmesi gerektiğini, ancak yürürlüğe giren yasa nedeniyle konusuz kaldığından, buna göre de, HGK kararıyla, davanın konusuz kalması halinde mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerektiği belirlenmiş olup, bu şekilde HMK kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlıklı 331 maddesinin 1. fıkrasında davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilirken, davacının davayı açarken haklı olup olmadığına bakılmak zorunda olunduğunu, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceğinin belirlendiğini, bu itibarla davacının da davasını ikame ettiği tarih itibari ile taleplerinin haklı sonuç doğurması ve Yargıtay tarafından talep edilen bedellerin iadesine karar verilmiş olması nedeni ile davacı davasını ikame etmiş olduğu tarih itibari ile davalının davaya sebebiyet vermesi durumu söz konusu olduğundan, müvekkilinin yapmış olduğu yargılama giderinin davalıdan tahsilini ve yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini bildirmek suretiyle mahkeme kararı kaldırılarak, öncelikle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacının istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ilk derece mahkeme kararının incelemesiyle; 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun muhtelif maddelerinde değişiklik ve bu Kanuna eklemeler getiren 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 17.06.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6719 sayılı Kanunun 21. maddesine göre 6446 sayılı Kanunun 17. maddesinin birinci fıkrasının a,ç,d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye fıkralar eklenmiştir. Bu itibarla, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesinin ç bendi;” Dağıtım tarifeleri; dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar kurul tarafından düzenlenir.” hükmü ile, 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; 6719 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükümleri uygulanır,” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalarda) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. geçici 19. ile 20. maddeleri, iptal edilmedikleri veya yürürlükten kaldırılmadıkları sürece uygulanacaktır.Somut olayda; davacı taraf dava açıldığı tarihinde yürürlükte olan mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 E, 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği nedeniyle, davanın konusunun kalmadığı kuşkusuzdur. İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması hâlinde bu durumun hükümde göz önüne alınması ve böyle bir hâlde mahkemenin, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermesi gerektiği de her türlü duraksamadan uzaktır. Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir durum nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilecektir. Dolayısıyla mevcut yasal düzenleme ile dava konusu bedelleri abonelerden tahsil edilebileceğini göz önünde bulundurması gereken mahkemece, dava tarihinde, davacı tarafından davalıdan kayıp-kaçak, dağıtım, iletim, perakende satış hizmeti ve sayaç okuma bedellerinin tahsilinin talep edildiği davada, 6719 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte “konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olsa da, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararı düzeltilerek, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesine ve HMK 331/1. maddesi gereğince davacı tarafın dava tarihi itibariyle uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu ve haksız tahsil edilen kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, davaya konu bedelleri tahsil eden davalıların, davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve bu nedenle davacının dava açmasında haksız sayılmayacağı gözetilerek, davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı yararına 1.980,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesine, kararın bu şekilde düzeltilmesine, davacının sair istinaf sebeplerinin de reddine karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkeme kararı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-Alınması gereken 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 85,39 TL’nin mahsubu ile, fazla alınan 53,99 TL’nin davacı tarafa iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan 765,00 TL toplam yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, 4-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesi varsa iadesine, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek, davacıya verilmesine, Davacının sair istinaf taleplerinin reddine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Davacının istinaf nedeniyle yaptığı 31,00 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/07/2018