Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1909 E. 2018/659 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1909
KARAR NO : 2018/659
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2017
NUMARASI : 2016/1290 E- 2017/658K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ :25/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Kadıköy …Noterliğinin 03/04/2014 tarih ve … yevmiye numaralı evrakıyla düzenlenen adi ortaklık sözleşmesi ile… adı ile adi ortaklığı kurduklarını, davalının ortaklığının kurulmasından sonra şirket işlerinde kullanmak üzere davacıdan borç para istediğini, müvekkilinin 32.000 TL.parayı 07/04/2014 tarihinde davalının …bank’da bulunan hesabına gönderdiğini, davalının bu parayı ortaklık için kullanmadığını, davacıya iade de etmediğini, davalının Beyoğlu …Noterliğinden … yevmiye numara ile gönderilen 23/08/2016 tarihli ihtarname ile temerrüde düşürüldüğünü, ihtarnameye rağmen borcu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, davalının, müvekkilinin göndermiş olduğu 32.000 TL.nı aldığının banka kayıtları ile sabit olduğunu, itirazın kötü niyetli olduğunu iddia ederek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalıya %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın borç olarak para gönderdiğini iddia ettiğini, bu sebeple davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, dava dilekçesinin öncelikle görev yönünden reddini talep ettiklerini, esas yönünden ise davacı tarafın beyanlarının gerçekleri yansıtmadığını, davacının müvekkiline borç vermeyip aksine borcunu ödediğini, banka aracılığı ile havale sureti ile yapılan ödemelerin kural olarak bir borcun ifasına yönelik olduğunu, EFT dekontunun hiçbir açıklama içermediğini beyan ederek davanın reddine , kötü niyetli davacının %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece,ticari davaların TTK.4.maddesinde sayıldığı,olayda, davacı ve davalının TTK hükümleri uyarınca tacir vasfını taşımadıklarının yapılan araştırma ile belirlendiği , uyuşmazlığın Borçlar Kanununda düzenlenen havale hükümlerine dayalı olduğu, davacının , davalıya adi ortaklık işlemlerinde kullanılmak üzere borç verdiğini, ancak iade edilmediğini ileri sürerek dava açtığı ,. TTK.4.maddesinde ya da başka bir yasada davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair bir hüküm bulunmadığı,bu durumda davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davanın ,taraflar arasında kurulmuş olan adi ortaklık işlemlerinde kullanılmak için 32.000-TL’nin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olduğu ,kuruluş sözleşmesi dosyaya sunulan adi ortaklığın Kanun’da yazılı ticari işletme kapsamında olduğunun açık olduğu ,dolayısıyla davanın TTK.’nın 4. maddesi uyarınca ticari dava olması sebebiyle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu,ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın yasal dayanaktan yoksun olduğu ileri sürülerek , kararın kaldırılması istenmiştir.
HMK 355.maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda ;dava, İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı ile birlikte oluşturdukları adi ortaklık işlerinde kullanılmak üzere davalının talebi üzerine davalı adına 32.000 TL.gönderdiğini, ancak davalının borç olarak aldığı bu tutarı iade etmediği gibi ortaklığın amacı için de kullanmadığın belirterek, söz konusu tutarın iadesi için başlattığı takibe davalının itirazının iptali istemiyle dava açmıştır. Davalı, söz konusu ödemenin borç olarak verilmediğini, aksine davacının var olan borcunu ödediğini, EFT dekontunda borç verildiğine dair hiçbir açıklama bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dosyaya ibraz edilen 03/04/2014 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin 3. maddesinde “adi ortaklığın faaliyet konusu ” 5 bent halinde , yurt dışındaki firmaların temsilciliklerini almak,temsilcilikler vermek ,yurt içinde ve yurt dışında her türlü iş için aracılık ve komisyonculuk faaliyetinde bulunmak,yurt içindeki ve yurt dışındaki firmalara danışmanlık hizmeti vermek,yurt içinde her türlü mal ve hizmet için dahili ticaretini yapmak,yurt dışından her türlü mal ve hizmetin ithalat ve ihracatını yapmak şeklinde düzenlenmiştir. Mahkemece ,uyuşmazlığın Borçlar Kanununda düzenlenen “havale” hükümlerine tabi olduğu şeklinde nitelendirme yapılmış ise de , Kadıköy 1.Noterliğinin 03/04/2014 tarih ve 03628 yevmiye numaralı evrakıyla düzenlenen adi ortaklık sözleşmesinin yapılmasından çok kısa bir süre sonra davacının 32.000 TL parayı 07/04/2014 tarihinde davalının Akbank’da bulunan hesabına gönderdiği dikkate alındığında ,davanın konusunun adi ortaklıkla ilgili alacağa dayalı takipte, borca itirazın iptaline ilişkin olduğunun kabulü gerekmiştir.
Mahkemece yapılan araştırmada,tarafların esnaf kaydının bulunmadığı,şahıs firması kaydının da bulunmadığı görülmüştür. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin adi ortaklıkla ilgili davalarda görev hususunun tesbit ile ilgili olarak yerleşik içtihatlarında ,tarafların tacir olması halinde görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu düzenlenmiştir.Somut olayda ,taraflar tacir olmadığından mahkemece verilen görevsizlik kararının doğru olduğu , bu sebeple davacının istinaf talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla ,istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine , karar vermek gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine ,
Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/05/2018