Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1908 E. 2019/641 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1908
KARAR NO : 2019/641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2017
NUMARASI : 2014/764 E – 2017/190 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin iş makinaları servis ve yedek parça işlerini yaptığını ve davalıya ait Komatsu marka bir iş makinasının hasar tespitini yaptığını ve bu makinanın hasarını giderdiğini, ayrıca bu makinanın … tarafından sigortalandığını ve hasar tesbitinin yapıldığını ve mutabakat sağlandığını, makinanın kiracı şirket olan ….Ltd Şti’ne 09.01.2014 tarihinde teslim edildiğini, onarım bedelinin davalıdan talep edildiğini, icra dosyasına itiraz edildiğini, bu itirazda Finansal Kiralama Kanununa göre malın bakım ve onarımdan kiracının sorumlu olduğunu, Finanal Kiralama Kanunun 24/3 maddesine göre “Sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir” hükmünün yer aldığını, 24/5 maddesine göre “Malın sözleşme süresi içinde hasar ve ziyaı sorumluluğu kiracıya ait olduğunu,bu sorumluluğun ödenen sigorta miktarının karşılanmayan kısmı ile sınırlı olduğunu ve aşan kısmın kiracı tarafından karşılanmak zorunda olduğunu,davalı … şirketinin sigorta şirketinden 66.088,87 Euro tahsil ettiğini ve bu tutar kadar kendisinin onarım giderinden sorumlu olduğunu belirterek takibin devamına davalının itirazının iptaline davalı taraf itirazında kötü niyetli ve haksız olduğundan %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yarılama masrafı ve ücreti vekaletin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; malın fiili hakimiyetinin kiracının uhdesinde olduğunu ve kullanılıp yararlanıldığını ve bütün bakım onarım masraflarından sorumlu olduğunu, buna dair Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararlarında yer verildiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini aracın hakimiyetinin dava dışı kiracıda olduğunu sadece kuru mülkiyetinin kendi uhdelerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesi tarafından; İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası getirtilmiş, banka dekontları, takibe konu faturalar,ticari defterler ile faturaların gönderildiğine ve teslim alındığına ilişkin kargo takip formu ve faturası delil olarak değerlendirilmiş, bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf başvurusunda önceki iddialarını tekrarla birlikte özet olarak; dosyaya rapor sunun üç bilirkişinin de uzmanlık alanının farklı olduğunu, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin olayı tamamen borçlar hukukunu nazara alarak değerlendirdiğini, bilirkişinin dava konusu olan sigortacılık ve finansal kiralama hukuku ile ilgili uzman olmadığı sonucunu çıkardığını, davalarında tamir ve onarım bedelinin 66.088,87 Euro’luk kısmının sigorta firmasınca, müvekkili davacıya ödenmek üzere davalıya ödendiğini, davalının tamir ve onarım bedeli olarak kendisine ödenen bu bedeli tamir ve onarımı yapan müvekkiline ödemesi gerekirken ödeme yapmayarak uhdesinde tuttuğunu ve sebepsiz zenginleştiğini, mahkemece hatalı değerlendirme yapıldığını, malikin sigortadan aldığı bedel, müvekkili firmanın giderdiği tamir ve onarım bedeli olduğu hususunun gözden kaçırıldığını, davacı firmanın malın sigortalı olduğunu bildiğinden bu tamir ve onarım yükümlülüğü altına girdiğini ve yaptığı hizmet karşılığında malın maliki olana davalının bir menfaat elde ettiğini, onarım bedelinin tamamının davalıdan talep edilmediğini, finansal kiralama sözleşmesi gereği hasar gören makinenin tamiri için makinenin kiracı tarafından müvekkiline tesliminin makine sahibinin mülkiyet hakkını ortadan kaldırmadığını, getirilen hasarlı makine hasarı giderildikten sonra kanun gereği sigortadan alınan bedel mucibince davalıya fatura edildiğini ve davalının bu faturaya usulüne uygun itiraz etmediğini, Finansal kiralama kanunu ilgili hükümdeki “bu sorumluluk, ödenen sigorta miktarının karşılanmayan kısmı ile sınırlıdır” düzenlemesinin emredici bir hüküm olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Dava, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu aracın hasara uğramasından dolayı onarım bedelinin ödenmemesi nedeniyle malikten tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.Finansal Kiralama Kanununun 13. maddesi “Kiracının Hak ve Borçlarını” düzenlemiştir. Kiracı, finansal kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre itinayla kullanmak zorundadır. Sözleşmede aksine hüküm yoksa kiracı, malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir. Dosya kapsamından davaya konu Komatsu marka iş makinesinin malikinin davalı şirket olduğu, Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde Beyoğlu ….. Noterliği’nin 26.09.2012 tarih ve …. yevmiye numaralı kiralama sözleşmesi ile dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti.’ne kiraladığı, aracın kiracı firmaya teslim edildiği anlaşılmaktadır. Finansal Kiralama Kanununun 24. maddesi, malın sözleşme süresi içinde her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup hasar ve bakım ve onarım masrafının kiracıya ait olduğunu belirtmektedir. Yine aynı kanunun 24/4 maddesinde “Kiralama konusu malın sigorta ettirilmesi zorunludur. Malın kimin tarafından sigorta ettirileceği sözleşmede gösterilir.24/5 maddesinde ise malın sözleşme süresi içinde hasar ve ziyaı sorumluluğu kiracıya aittir, bu sorumluluk ödenen sigorta miktarının karşılanmayan kısmı ile sınırlıdır denmektedir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2011/19484 E – 2012/1157 K) Dava dışı şirket ile davalı arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinin 16. maddesinde malın kiralayan/kiracı tarafından sigortalanacağının kararlaştırıldığı, dosyaya sunulan sigorta poliçesine göre de sigortalının davalı şirket olduğu görülmektedir. O halde, iş sahibi davalı … şirketi de sigorta şirketinden aldığı tazminat oranında onarım bedelinden sorumlu olup, aksinin kabulü sebepsiz zenginleşme anlamına gelir. Bu itibarla; yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulduğunda sigorta bedelinin sigorta şirketi tarafından davalıya ödendiği, davalı vekili tarafından sunulan dilekçe içeriğinde bu bedelin kira borçları mahsup edilerek dava dışı kiracıya ödendiğinin belirtildiği, ancak bu hususun finansal kiralama sözleşmesinin tarafları arasındaki iç ilişkiye ilişkin olduğu, mahkeme kararındaki gerekçenin sigorta şirketi tarafından karşılanmayan onarım bedeli yönünden tamir ettiren sıfatı ve sözleşmenin tarafı olarak dava dışı kiracı yönünden kabul edilebileceği, davalı tarafından sigortanın ödediği hasar bedelinin dava dışı şirket tarafından davacıya ödendiği hususunun iddia ve ispat edilemediği dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, davacı vekilinin istinaf itirazları bu nedenlerle yerinde olduğu anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar düzeltilerek yeniden esas hakkında; davanın kısmen kabulüne, takipteki asıl alacak yönünden davanın kabulüyle İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasındaki takibin 143.165,49 TL üzerinden devamına, davalı takipten önce temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz ve alacak likit ve hesaplanabilir kabul edilmediğinden, icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince karar düzeltilerek yeniden esas hakkında; 1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasındaki takibin 143.165,49 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Alacak likit ve hesaplanabilir kabul edilmediğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddine,3-Peşin alınan 718,80 TL harçtan alınması gereken 31,40 TL harcın mahsubu ile artan 687,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafın yapmış olduğu 923,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-AAÜT uyarınca davacı lehine 14.203,24 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın reddedilen kısmı yönünden 600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine,Davacının istinaf sebebiyle yapmış olduğu 46,00 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesinei İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/04/2019