Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1906 E. 2018/531 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1906
KARAR NO : 2018/531
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2015/425 E- 2017/853K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :10/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının birden fazla abonelikleri sebebiyle davalı şirketten elektrik enerjisi satın aldığını, davalıca tahakkuk ettirilen faturalarda tüketim bedeli karşılığı olmayan kayıp- kaçak bedeli adı altında haksız ve hukuka aykırı tahsilatlar yapıldığını belirterek, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ‘nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı tarafça ,harçlandırılmış talep arttırım dilekçesi ile talep 187.671,71 TL’ ye yükseltilmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev, husumet, zamanaşımı itirazları ile birlikte esas yönünden, alınan bedeller mevzuata uygun ve yasal olduğundan, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda , yargılama sırasında yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17.maddesi 10 fıkra hükmü ve geçici 20. maddesi doğrultusunda talebin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile ,davanın reddine karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı taraf , dava konusu bedellerin hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Anayasa’ya aykırı olduğunu ,davanın reddi yerine konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine maktu vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken ,aksine davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş,kararın kaldırılmasını,davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
…nun 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ; dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, iletim bedeli gibi adlar altında faturalarda yer alan bir kısım bedellerin, haksız tahsil edildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür.
Anılan yasanın bazı maddelerinin Anayasaya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesine yapılan iptal başvurularının bekletici mesele yapılmamasına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde , dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın yürürlük tarihi gözetildiğinde çok sayıda mahkemenin Anayasaya aykırılık başvurularının, istinafa konu kararın karar tarihi itibariyle yasal karara bağlama süresinin geçtiği ve henüz sonuçlanmadığı, bazı mahkemelerinin başvurularının da usulden reddedildiği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi, işin kendisine noksansız olarak gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar( Anayasa m. 152,III; An. Mah. m. 28,IV c,2). Aksi halde, Anayasa Mahkemesine başvurmuş ve onun kararını beklemekte olan mahkeme, beklemeye son vererek, davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırabilir . Dolayasıyla, mahkemenin, Anayasanın m. 152,III; Any. Mah.Kuruluş Kn m. 28,IV c,2 gereğince, Anayasa Mahkemesine başvurunun esastan incelenmesini beklemeksizin, yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması ve Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruları bekletici mesele yapmaması hukuka aykırı bulunmamıştır.Bu sebeplerle ,davacı tarafın bu yönlere ilişkin istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer istinaf sebeplerine gelince ,yukarıda açıklandığı üzere yargılama sırasında yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin, dava konusu hakkın özünü ortadan kaldırdığı açıktır. Diğer bir anlatımla, geçmişe etkili yeni yasa nedeniyle dava konusuz kalmıştır. Ancak, davacı, davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Eş söyleyişle, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple ; ilk derece mahkemesince, yargılama sırasında yürürlüğe giren yasa değişiklikleri nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK’nun 331/1 maddesi uyarınca, dava açıldığı tarihte davacı tarafın haklı olması sebebiyle, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu ve bu hususta yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile HMK 357/1-b-2 maddesi gereği karar düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne, istinaf konusu karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek ,yeniden esas hakkında;
Davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 31,40- TL harcın, peşin alınan 3.215,58-TL harçtan (peşin ve ıslah harcı toplamı ) mahsubu ile artan 3.184,18-TL harcın istek halinde yatırana iadesine,
Davacıdan alınan 31,40 TL karar ve ilam harcının, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan toplam 254,40 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı vekille temsil edildiğinden, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 1.980,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Karar şekline göre davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Tarafların yatırmış olduğu gider/delil avansından varsa kullanılmayan kısmının, kararın kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine,
Davacının diğer istinaf taleplerinin reddine ,
Peşin alınan istinaf karar harcının, davacı tarafa isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacı tarafça istinaf sebebiye yapılan toplam 26,80 ,- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/05/2018