Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1876 E. 2018/519 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1876
KARAR NO : 2018/519
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2017
NUMARASI : 2015/1022 E- 2017/388K
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ :08/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davalı şirketten mevcut abonelik sebebiyle davacının elektrik enerjisi satın aldığını ,ancak davalı şirketin faturalara kayıp bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli adı altında haksız bedeller yansıtarak tahsil ettiğini ileri sürerek , haksız olarak tahsil edilen bedellerden şimdilik 2.000,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle , 6719 Sayılı Kanunla 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda yapılan değişiklikle davanın dayanaksız kaldığını, bu bedellerin tahsilinin yasal bir yükümlülük olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda , yargılama sırasında yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanunun 6719 sayılı Kanunla değişik 17.maddesi 10 fıkra hükmü ve geçici 20. maddesi doğrultusunda talebin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile ,davanın reddine karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı taraf , dava konusu bedellerin hukuka aykırı olarak tahsil edildiğini, tahsilat tarihinde bu bedellerin tahsilinin Yargıtay HGK kararlarına ,içtihatlara aykırı olduğunu, yasal dayanağının bulunmadığını,davanın reddi kararının doğru olmadığını ,davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ,ayrıca davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüş, yalnızca vekalet ücreti ve yergılama giderleri yönünden istinaf incelemesi yapılması ,kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
..nun 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ; dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak, dağıtım, iletim bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;
Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. bend ile dava konusu uyuşmazlığın da özünü oluşturan bedeller konusunda, davanın açıldığı tarihteki içtihat durumundan farklı ve yeni bir düzenleme getirmiş; hem de, geçici 20. maddeyle, anılan düzenleme devam etmekte olan davalarda da uygulanacak şekilde geçmişe yürütülmüştür. Bu sebeple yürürlükteki 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na, 4.6.2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un hükümlerine göre somut olayı sonuçlandırılması hukuka aykırı bulunmamıştır.
Davacı red kararını istinaf etmemiştir.Sadece vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden kararı istinaf etmiştir. O halde, istinaf sebepleriyle sınırlı inceleme yapılacaktır.
Somut olayda; davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. sayılı kararı ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararları gereği içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur. Dolayısıyla, davacı mevzuat değişikliği sonrası haksız çıkmış olsa da, dava tarihi itibariyle, uygulamanın haksız olduğu iddiası ile açmış olduğu bu davasında, davaya konu bedelleri tahsil eden davalı, davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte, yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından, mahkemece, yasa değişikliği nedeniyle,konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken red kararı verilmesi yasaya uygun değilse de;bu hukuk davacı ve davalı tarafça istinaf konusu yapılmadığından, inceleme dışı tutulmuştur.
Davacının ,lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdiri gerektiği yolundaki istinafı yönünden yapılan incelemeye göre ise; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. sayılı ilamında belirttiği üzere, “Dava tarihinde davasında haklı olan davacının sonradan yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olmadığından, davacı lehine masraf ve vekalet ücretine” hükmedilmesi gerekir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesinin 2017-382 E.sayılı bu konudaki istinafla sınırlı yaptığı inceleme sonucu, red kararını, muhafaza ederek sadece vekalet ücreti ve yargılama giderini düzelterek verdiği kararının Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2017/13884 E.sayılı onaması da emsal alınarak , somut davada; dava açıldığı tarihte davacı tarafın haklı olması sebebiyle, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla ,ancak bu hususta yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden HMK nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca karar düzeltilerek, yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne,karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek ,yeniden esas hakkında;
Davanın reddine ,
Alınması gereken 31,40 TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 34,16 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2,76 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacıdan alınan 31,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan toplam 160,- TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı vekille temsil edildiğinden, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir edilen 1.980,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Karar şekline göre davalı yararına vekalet ücretine yer olmadığına ve yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Tarafların yatırmış olduğu gider/delil avansından varsa kullanılmayan kısmının, kararın kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine,
Davacının diğer istinaf taleplerinin reddine ,
Peşin alınan istinaf karar harcının, davacı tarafa isteği halinde ilk derece mahkemesince iadesine,
Davacı tarafça istinaf sebebiye yapılan toplam 24,- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 08/05/2018