Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2017/1855 E. 2018/445 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2017/1855
KARAR NO : 2018/445
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/06/2017
NUMARASI : 2015/328 E- 2017/760K
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ :18/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 13/08/2014 tarihinde abonelik sözleşmesi yapıldığını , tüketim faturalarını zamanında ödediğini, davalı tarafça 05/02/2015 tarih ve E./096193 sayaç değişme tutanağına istinaden takılı bulunan sayacının eşdeğer yeni bir sayaç ile değiştirildiğini, değişen eski sayacının ise 09/02/2015 tarihli incelenmesi amaçlı sadece davalının yetkilendirmiş bulunduğu ekiplerce sayaç iç kapak açılmak suretiyle yasaya aykırı bir şekilde sayaca müdahale edildiğini, 12/02/2015 tarih ve F/716677 sayılı Kaçak ve Usulsüz Elektrik tespit tutanağı tanzim edilerek bir yıl geriye dönük kaçak tarifesinden 2.455,20 TL, normal tarifeden 22.846,50 TL olmak üzere toplam 25.371,70 TL tutarında iki adet elektrik faturası tahakkuk ettirildiğini, 13/08/2014 abone sözleşme tarihi ile 05/02/2015 tespit tarihi arasında aboneliğinin faal olmasından dolayı tahakkuk işleminin bu aralıkta yapılması gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözkonusu tahakkuklardan dolayı borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket çalışanlarınca 05/02/2015 tarihinde yapılan kontrolde eksik tüketim olduğunun tespit edildiğini ve sayaç değiştirme tutanağı tanzim edilerek laboratuar muayenesine sevk edildiğini, yapılan laboratuar incelemesi sonucunda “sayacın gövde kapağının açılmış olduğu, ikaz anahtarının yapıştırılarak devre dışı bırakıldığı, akım ölçüm uçları üzerinde müdahale olduğu”nun tespit edildiğini, akabinde EPDK mevzuat hükümleri doğrultusunda hesaplama yapılarak kaçak elektrik tüketimi tahakkuk ettirildiğini, sayacın incelendiği laboratuarın Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının yetkilendirmiş olduğu bir laboratuar olup, tamamen tarafsız olduğunu, ayrıca davacı her ne kadar yasal aboneliğinin 13/08/2014 olduğunu iddia etse de vergi levhası referans alınarak mevzuat hükümleri gereği 1 yıl geriye dönük olarak yapıldığını, davacının vergi başlangıç tarihi 29/09/2013 olup yapılan tahakkukta bir hata bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda ,benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda , sayacın eksik kaydettiği 25331,941 kWh tüketime karşılık gelen elektrik enerji bedelinin 10.256,77 TL olarak hesaplandığı (davaya konu edilen kalemler yönünden – gecikme cezasına ilişkin kısım davaya konu olmadığı ), faturalara fazladan yansıtılan fatura bedelinin (25301,70-10256,77=15044,93) 15.044,93 TL olduğu gerekçesi ile davacının menfi tespit isteminin bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Sözkonusu kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.Davacı vekilince ,davacının kaçak kullanımının olmamasına rağmen talebin kısmen kabul edilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüş,davalı vekili ise hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamanın mevzuata uygun bulunmadığı ,ortalama günlük çalışma süresinin 21 saat olarak kabul edilmesi gerektiği ileri sürülerek ,kararın kaldırılması istenmiştir.
HMK 355.maddesi gereğince taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda ; davacının 13/08/2014 tarihinden itibaren davalının abonesi olduğu, davalının abonesiz nitelemesinin yanlış olduğu, ancak davalı ile davacı arasında yapılan elektrik sözleşmesinin mesken aboneliğine ilişkin olup davacının ticaret abonesi olması gerektiği, bu yönüyle davacının hem kaçak elektrik hemde usulsüz elektrik enerjisi kullandığı, davalının da sözleşmeyi yanlış yaptığı, sözleşmede kurulu güç 8,35 kW yazılmışsa da bu kurulu güç mesken aboneliğine ilişkin olup ticarethanenin kurulu gücü olmadığından muteber edilmediği, davalının sayacı davacının yokluğunda açıp incelemesinin doğru olmadığı, Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 27.maddesi gereğince tutanak tanıklarının işyerinin kurulu gücünü tespit edip kaçak elektrik tutanağa geçirmeleri gerektiği halde tutanak tanıklarınca kurulu güç tespit edilmediği, davalının da kurulu gücü fazlardan çekilen akımlarla 19,8 kw olarak hesapladığı, ancak bu şekilde kurulu güç hesaplamasının teknik açıdan yanlış olup literatürde bu usulle kurulu güç tespitinin söz konusu olmadığı, çünkü çekilen akımların günlere göre değişik değerlerde olduğu gibi günün farklı saatlerinde farklı değerlerde olduğu, davalının buna istinaden hesapladığı tüketim miktarı ve 25.301,70 TL enerji bedeline muteber edilmediği, işyerinin 26/09/2013 tarihinde faaliyete geçtiğinin vergi levhasından anlaşıldığı, abonman sözleşmesi daha sonra yapılmışsa da, davacının elektrik enerjisini 26/09/2013 tarihinden itibaren kullandığı, Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde incelemenin bir yıl ile sınırlanması ve davalının iddiasının da bir yıllık kaçak tüketime ilişkin olması nedeniyle incelemenin 19/02/2014-05/02/2015 tarihleri arasındaki dönem için yapılacağı, işyerinin elektrik sayacının mühürleri ile oynandığı, sayacın açıldığının hafızaya kaydedilmesini önlemek için gövdedeki “switch” yapıştırıldığı, sayacın ölçü uçlarında izler olduğu, sayacın kaçak kullanım dönemlerinde kaydettiği ortalama tüketimlerin ihtilafsız dönemin ortalama tüketiminden belirgin şekilde düşük olduğu görüldüğünden sayacın müdahale edilerek tüketimlerin eksik kaydedilmesine sebebiyet verildiği, Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 26/b maddesine göre sayaca müdahale edilerek tüketimin eksik kaydedilmesi suretiyle elektrik enerjisi tüketilmesinin kaçak elektrik enerjisi tüketimi sayıldığı, bu nedenle sayacın eksik kaydettiği tüketim miktarının sözü geçen yönetmeliğin 28/b maddesine göre ihtilafsız dönemin ortalama tüketim esas alınıp ve sayacın kaydettiği tüketimler düşülmek suretiyle 25331,941 kWh olarak hesaplandığı, sayacın eksik kaydettiği 25331,941 kWh tüketime karşılık gelen elektrik enerji bedelinin 10.256,77 TL olarak hesaplandığı, son ödeme tarihinden dava tarihine kadar gecikme cezasının 45,22 TL olduğu bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Dava konusu tesisattaki sayacın yetkili laboratuvarda inceletildiği ,sayaca müdahale edildiğinin tesbit edilmiş olduğu,buna göre 17 günlük kaçak tahakkukunda herhangi bir yöntem ve hesaplama hatasının bulunmadığı ,kaçak ek tahakkuku yönünden de davalı tarafça beyan edildiği üzere yönetmelik 29. Maddesinin 2/c bendindeki 21 saatin esas alınmasını gerektiren abone gurubunun sözkonusu olmadığı ,bu sebeple bilirkişinin esas aldığı çalışma süresinde herhangi bir hata bulunmadığı anlaşılmış ,istinaf konusu karar usul ve hukuka uygun olmakla ,her iki tarafın istinaf başvurusunun da HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı ve davalının istinaf taleplerinin ayrı ayrı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine ,
Davacıdan peşin alınan istinaf karar harcının üzerinde bırakılmasına ,
Davalıdan, Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 1.027,65 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırılan 257,- TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 770,65 TL karar ve ilam harcının davalıdan ilk derece mahkemesince tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa,karar kesin olmakla istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 18/04/2018